Yabancılara konut ve gayrimenkul ürünü alımlarında verilmesi planlanan oturma izni ve vatandaşlık hakkı sektörde heyecan yarattı. Sektör temsilcileri, söz konusu düzenlemeyle Türkiye’ye girecek paranın 200 milyar doları bulabileceği görüşünde.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un Türkiye ekonomisinin canlanmasına katkıda bulunmak için yabancı yatırımcılara oturum izni ve vatandaşlık hakkı verilmesiyle ilgili yasal düzenlemeler konusunda hazırlık yaptıklarını açıklaması, gayrimenkul sektöründe memnuniyetle karşılandı. Sektör temsilcileri, AA muhabirlerine Türkiye’de belli bir miktarın üstünde meblağda gayrimenkul satın alarak, bunları 5 yıl süreyle elden çıkarmama kaydıyla tapularına kayıt şerhi düşenleri de kapsayan düzenlemeye ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Coldwell Banker Türkiye Başkanı Gökhan Taş, Türkiye’nin ihracat dışı döviz getirisinde potansiyeli en yüksek ürünün gayrimenkul olduğunu söyledi.
İspanya, Portekiz, Yunanistan gibi ülkelerin geçmişte şu an hükümetin çıkarmaya çalıştığı teşvik edici modellerle yabancıya konut satışında 2 milyon adedi geçtiğini dile getiren Taş, Türkiye’nin yabancıya konut satış potansiyelinin bu ülkelerden çok daha yüksek olduğunu vurguladı.
Taş, “Bunun nedenlerinden birisi etrafında bulunan ülkelerdeki gibi karışıklık ve kaos ortamının Türkiye’de olmamasıdır. Türkiye’nin o ülkelere göre güvenli liman olması, gayrimenkul sektörünün hala büyüme ve değer kazanma potansiyeli olmasının yanı sıra Türkiye’deki konutların yapı kalitesi ve yabancı alıcılara sunduğu yaşam kalitesi talep potansiyelini yükseltmekte” diye konuştu.
“Gayrimenkul satışının çarpan etkisi çok yüksek”
Taş, yeni düzenlemeyle gayrimenkul alan kişinin çocuğunu Türkiye’de okutacağını, tedavisini burada olacağını, ticaretini bu ülkede yapacağını, eşiyle dostuyla turistik amaç için Türkiye’ye geleceğini anlatarak, gayrimenkul satışının çarpan etkileriyle ele alındığında potansiyelinin daha yüksek olduğunu aktardı.
Türkiye’nin yabancılara bu düzenlemelerle 2 milyon adet konut satma potansiyeli olduğunun altını çizen Taş, “Bu potansiyel ortalama 100 bin dolarlık gayrimenkullerin satıldığını düşündüğümüzde 200 milyar dolardır” dedi.
Taş, yeni yasanın uygulanmaya başlanmasıyla konut fiyatlarında artış olabileceğini, ancak bu artışın yabancıların tercih ettiği bölgelerde yaşanabileceğini bildirdi.
Türkiye emlak sektörünün yatırım açısından en heyecan verici piyasalardan biri olduğunu kaydeden Taş, hızla büyüyen ekonominin, genç ve eğitimli nüfusun, yabancıların mülk sahibi olmasında sınırlama bulunamamasının, artan refahın ve gayrimenkulde yüksek getiri olmasının bunun sebeplerinden olduğunu anlattı.
Taş, “Coldwell Banker Türkiye olarak yeni düzenlemenin hizmet vermekte olduğumuz İspanya, Dubai ve Kanada’da olduğu gibi ülkemizde de çok büyük satış adetlerine ulaşmamızı sağlayacağını öngörmekteyiz” ifadesini kullandı.
Durbakayım: “Çok yüksek döviz girdisi sağlanır”
İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Başkanı Nazmi Durbakayım, yabancılara Türkiye’den konut, iş yeri ve ticari gayrimenkul satın alma imkanı sağlayan Mütekabiliyet Yasası’ndaki düzenlemelerin sektöre önemli bir katma değer sağlayacağını en başından beri söylediklerini aktardı.
Gayrimenkul sektörünün yabancı yatırımcılar için cazip hale getirilmesi durumunda ülke ekonomisine çok yüksek döviz girdisi sağlanacağını dile getiren Durbakayım, Mütekabiliyet Yasası çıktıktan sonra başta Körfez ülkeleri olmak üzere Avrupa ve birçok ülkeden gelen talepler sonucunda yabancıya yönelik konut satışlarının son 4 yılda yüzde 100 oranında artarak 20 bin sınırına ulaştığını bildirdi.
Durbakayım, bu kapsamda değerlendirildiğinde yabancıya gayrimenkul satışına getirilen teşvikleri desteklediklerini vurgulayarak, yabancılara yapılacak satışların konut fiyatları ve nüfusu artırmayacağını kaydetti.
Kabadayı: “Körfez sermayesinin ciddi yatırımı olur”
Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Kabadayı, “Söz konusu düzenlemeyle Türkiye’de hayata geçirilecek mega projelerle birlikte Avrupa ülkelerinde büyük yatırımları bulunan Körfez sermayesinin güvenli bir liman olan Türkiye’ye yatırımlarında ciddi bir artış olacaktır” dedi.
Son yıllarda yabancı yatırımcıların özellikle İstanbul’u Avrupa başkentleri ile karşılaştırdığını dile getiren Kabadayı, bu düzenlemenin İstanbul’un avantajını ortaya çıkaracağını vurguladı.
Kabadayı, Türkiye’nin ön plana çıkmasının birçok farklı sebebi olduğunu kaydederek, bunların başında güvenli liman olma özelliğinin geldiğini vurguladı.
“Ekonomik ve siyasi anlamda Türkiye’nin devam eden güvenli liman olma özelliği, yabancı yatırımcı için oldukça teşvik edici” diyen Kabadayı, belirli miktarın üzerinde yatırım yapanlara oturma izni ve vatandaşlık hakkı verilecek olmasının da bu olumlu sonucun maddi faydasını artıracağını anlattı.
“İstihdama katkı, ülkeye sıcak para akışı”
Kabadayı, yasal düzenleme hazırlıkları kapsamında yabancı yatırımcılar tarafından yeni kurulacak iş yerlerinde belirli sayıda işçi çalıştırma şartına bağlanan bir temel sayesinde istihdama da olumlu destek olunacağını ifade ederek, şöyle devam etti:
“Yine girişimciler tarafında ise bankada belirli bir süre mevduat tutulması ve 5 yıl vadeli tahvil alımına dayanan bir temel ise ülke ekonomisine sıcak para akışını sağlayacak farklı bir aksiyon olarak düşünülmüş. Oturma izni ve vatandaşlık hakkı ile ilgili yasal düzenlemelerin hazırlıklarına başlanmış olması oldukça memnun edici bir hamle. Ülke ekonomisine özellikle döviz cinsinden sıcak para akışını kısa ve orta vadede sağlayacaktır.”
Kabadayı, düzenlemeyle birlikte ülkeye önemli ölçüde bir döviz girdisi olacağını belirterek, gayrimenkul yatırımının 5 yıl satılmama şartına bağlı olmasının her bakımdan olumlu sonuçlar doğuracağını aktardı.
Ülkeye yeni kaynak kazandırmak adına doğru bir hamle yapıldığını dile getiren Kabadayı, “Bu yasanın etkisi gayrimenkul sektörü ile birlikte özellikle bankacılık sektörünü de hareket getirecektir. İnşaat sektörünün alt sektörlerini de düşündüğümüzde, 200’den fazla alt sektör için oldukça iyi bir gelişme olduğunu düşünüyoruz” dedi.
Akbal: “Satışı kat kat artırır”
Fuzul Grup Yönetim Kurulu Üyesi Faruk Akbal, yapılacak yeni bir düzenlemeyle gayrimenkul alımı durumlarında verilecek oturum izni ve vatandaşlık hakkı gibi avantajların yabancılara satıştaki artış trendini kat ve kat güçlendireceğini söyledi.
Türkiye’nin gerek konumu gerek ekonomik altyapısı ve finansal hizmet kapasitesiyle gelecek yıllarda yabancılara satış konusunda İngiltere ile yoğun bir rekabete girebileceğini dile getiren Akbal, şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye’deki toplam konut stokunun yüzde 0,7’sine yakını yabancı vatandaşların mülkiyetindedir. Yıllık mülk satışından sağlanan gelir yaklaşık 4,5 milyar dolar. İngiltere’deki toplam konut stokunun yüzde 10’undan fazlası yabancı vatandaşların mülkiyetindedir. 2 milyon adet. Yıllık yabancılara mülk satışından sağlanan gelir yaklaşık 40-50 milyar dolar aralığındadır. Dolayısıyla Türkiye’de günümüze kadar yurt dışından gelen gayrimenkul yatırımlarının 5 katından daha fazlası önümüzdeki yıllarda gelebilir.”
AA