TÜİK 2016 yılı Temmuz ayı verilerine göre yabancıların Türkiye’den satın aldıkları konut sayısı yüzde 48.5 oranında azaldı. Bir başka ifadeyle yabancılara konut satışı neredeyse yarı yarıya düştü.
Yabancıya konut satışı, satılan mülkün Türkiye’de kaldığı değişik bir ihracat türüdür aslında ve ülkenin cari açığına ve döviz etkisine önemli etkide bulunan bir faaliyettir. Bu nedenle dönemsel düşüşler gelecekteki ekonomik dengeler adına yakinen izlenir.
Konuyla ilgili olarak üzerinde duracağımız nokta; Türkiye’ye yatırım yapma fikrini değiştiren kitleyi ülkemize nasıl tekrar çekebilir, bu rakamların düşmesini engelleyerek, yükselmesini sağlayabiliriz sorusudur.
İlk Adım Belirsizliğin Aşılması
Her şeyden önce yabancı yatırımcılar tıpkı yerli yatırımcılar gibi belirsiz ortamları sevmezler. Belirsizlik yatırımcıyı korkutur. Üstelik de yabancı Pazar riskini göze alan yatırımcılar bu belirsizliği riskin yükselmesi olarak algılar. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ülkemizin çok hızlı bir şekilde normal dönmesi bu riski hafifletmek adına çok önemliydi.
İkinci Adım Yapısal Reformlar ve Görüntü Düzeltme
Bundan sonra yapacağımız ise yapısal reformları biran önce geliştirerek yatırım ortamının hızlı bir şekilde iyileşmesini sağlamaktır.
Kredi derecelendirme kuruşlarının Türkiye’nin kredi notunda indirime gitmesinin önüne geçmemiz diğer önemi konudur. Ülkemizin ekonomik faaliyetlerine sorunsuz bir şekilde devam ettiğini bulunduğumuz her ortam ve platformda aktarmamız gerekmektedir.
Üçüncü Adım: Teşvikler ve Vatandaşlık Konusu
Yabancı konut alımı yapacak müşterilere çeşitli teşviklerin verilmesidir. Bunların arasında vatandaşlık verilmesi de üzerinde uzun süredir konuşulan müzakere edilen bir konudur. Avrupa ve Amerika’da uzun yıllardır uygulanmaktadır. Örneğin İspanya’da konut alıcılarına vatandaşlık verilmesiyle birlikte çok ciddi satış rakamlarına ulaşılmıştır. Portekiz, Yunanistan gibi ülkeler de buna örnek gösterilebilir. Konu hakkında hükümetimizin yaptığı son açıklamalar umut vericidir.
Türkiye’nin bu alandaki yüksek potansiyelini kullanmaya ihtiyacı vardır. Yasayla birlikte gerçekleşecek konut satışlarıyla çok ciddi bir döviz kaynağı ülkemize gelecektir. Ayrıca zaman içerisinde vatandaşlıkla birlikte ülkemizde yaşayacak olan kişilerin sağlık sektörü, turizm, otomotiv, dayanıklı tüketim malları, ev tekstili gibi birçok alanda da yaşamını devam ettirecek, harcama yapmasıyla uzun süreli ve sürekliliği olan döviz kaynağına ülkemiz ekonomisine canlılık sağlayacaktır.
Sonuç olarak ülkemizden konut alımı yabancı müşteri sayısını artırmak için yapılacak olanlar;
Türkiye’nin istikrar ortamını devam etmesi özellikle Körfez ülkelerindeki güvenli liman algısını kaybolmaması, gayrimenkul firmalarının katıldıkları organizasyonlarda ülke ekonomisinin faaliyetlerine aksamadan devam ettiğini aktarması, konut alımı yapacak yabancılara vatandaşlık sağlayacak yasanın zaman kaybetmeden çıkması, buna ek olarak uygulamanın hızlı ve bürokratik işlerinin en aza indirildiği şekilde (oturma izni için 6 ay randevu bekleyen yabancılar vardır) olması gerekmektedir.