Konuta yatırım yapanların Türkiye’de ortalama değer artışı reel yüzde 28. Buna kira geliri dahil değil. Finansal bir yatırım aracı değil ama en yüksek artış konutta.
Dün enflasyonun da açıklanmasıyla her ay yaptığımız gibi, yatırım araçlarının 9 aylık performanslarını ele almıştık. Dolar kurunun yükselmesi diğer bütün yatırım araçlarının performansını kökten değiştirmiş. Yatırım fonları ve hisse senetleri zarar ettirirken, faizlerin reel bir kazancı da, kaybı da yok. Altın ise dış piyasadaki değer artışından değil, doların TL’ye karşı yüzde 30 düzeyinde artmasının etkisiyle yüzde 21 prim yaptı. Çünkü altın dolarla fiyatlanıyor.
Yine dün SPK’nın OECD ile ortaklaşa yaptığı “2015 Türkiye Finansal Okuryazarlık Araştırması” açıklandı. Hemen belirtelim ki, Türk halkının finansal bilgisi oldukça yüksek. Eline geçen parayı gayet iyi değerlendiriyor. Eksiklik, gelirin ve önceden gelen servetin azlığında. Bir de finansal aracı kuruluşlarda, ilgili kamu kurumlarında, düzenleme ve denetleme eksikliklerinde ve finansal yatırım araçlarının azlığında.
Araştırmanın tamamını görmedik ama açıklanan kadarıyla bazı eksiklikler de var. Mesela sermaye piyasasının temel enstrümanı hisse senedi alanların oranı yok. Devlet iç borçlanma senetlerine de yer verilmemiş. Bir de 2012 için mevduat yapanların oranı yüzde 20.4 olarak yer alıyor. Teknik bir yanlışlık yoksa anket yeniden sorgulanmalı. Çünkü hiçbir dönemde mevduata yatırım Türkiye’de yüzde 40’ın altına inmedi. Bunun dışında hanehalkının 2012-2015 arasındaki 3 yılda yatırım araçları arasındaki tercihi veya servetinin dağılımı bazı ilginç sonuçlar içeriyor.
– Bir kere altın bulundurma oranı yüzde 12’den yüzde 25’e yükselmiş. Her dört kişiden biri altın almış. Altına yönelim artmış.
– Döviz bulunduranların oranı yüzde 4’ten yüzde 10’a çıkmış. Her iki oran da düşük ve daha önce yapılan anketlerle çelişiyor. Ama artan bir yönelim olduğu kesin.
– Mevduata yönelenlerde artış var ancak bu gerçeği yansıtmıyor. Mevduatın tasarruf araçları içindeki payı artmıyor. Düşmesini ise döviz hesaplarının artışı önlüyor.
HANGİSİ KAZANDIRDI: Bu yatırım araçlarının 2012 başından bu yana 3 yıl 9 aylık getirilerini aynı dönemdeki enflasyondan arındırdık, reel getirileri çıkardık. Araçlara temmuz sonu değerleri ile konutu ve ağustos sonu değerleri ile bireysel emekliliği de ekledik. Diğerleri zaten eylül sonu itibarıyla.
– 3 yıl 7ayı bulan dönem için konuta yatırım yapanların Türkiye’de ortalama değer artışı reel yüzde 28. Buna kira geliri dahil değil. Finansal bir yatırım aracı değil ama en yüksek artış konutta.
– 3 yıl 9 aylık dönemde ikinci en yüksek artış yüzde 22 reel getiri ile dolarda.
– Hisse senetlerinin bu dönem getirisi yüzde 10.5 ve buna temettü dahil değil.
– Euro ve bono tahvilin getirisi yüzde 5 dolayında. Mevduat ile bireysel emekliliğin de yüzde 3.
– Bu dönemde zarar ettiren tek enstrüman altın. Yüzde 13’lük zarar tabii 2012 başı fiyatı ile Eylül 2015 sonu arasında. Belli dönem için ortalama fiyat alınsa belki bu kadar kayıp olmayabilir.
– Tasarruf sahiplerinin fazla seçeneği yok. Elindeki küçük birikimleri mecburen önce bankaya getirecek ve mevduat yapacak. Mevduatın yaygınlığı bundan. Ancak konut ve dolar gibi tercihlerinde ise tam isabet ettirmiş. Daha ne olsun.
SONUÇ: “Güçlükle kazanan saklamasını daha iyi bilir.” İngiliz atasözü
Habertürk/Abdurrahman Yıldırım
Bir yanıt bırakın