Kazı alanlarından müjdeli haberler gelmeye devam ederken kentsel dönüşüm çalışmaları sırasında da yeraltından adeta tarih fışkırıyor. İşte Türkiye’de gün ışığına çıkan o eşsiz eserler…
Türkiye’nin tarih hazinesi birbiri ardına yapılan yeni keşifler ve yurtdışına çıkarılan paha biçilmez eserlerin geri getirilmesiyle gün geçtikçe zenginleşiyor. Kazı alanlarından müjdeli haberler gelmeye devam ederken kentsel dönüşüm çalışmaları sırasında da yeraltından adeta tarih fışkırıyor. Türkiye’de son yılların en büyük arkeolojik keşifleri İstanbul’da Marmaray ve metro projeleri sırasında gerçekleşti. Yenikapı’da Erken Bizans Dönemi’nin en büyük limanı olan Theodosius gün ışığına çıkarıldı. Nevşehir Belediye Başkanlığı ve TOKİ ile yapılan protokol kapsamında kentsel dönüşüm projesi uygulanan Nevşehir Kalesi’nde yeraltı kaya yerleşimi tespit edildi. İzmit’te, bir otoparkta yapılan kazıda Roma dönemine ait başsız kadın heykeli bulundu. Osmaniye’nin Kadirli İlçesi’nde ise Roma dönemine ait olduğu tahmin edilen, hayvan motifli mozaik kalıntıları ortaya çıktı.
Öte yandan Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yürütülen kazılarda Aydın’da Tralleis Antik Kenti’nde tarihi sunak ve Antalya’nın Perge Antik Kenti’nde tarihi Tykhe heykeli bulundu. Ardından Ordu’nun antik Kurul Kalesi’nde 2 bin 300 yıllık tarihe sahip tanrıça Kibele heykeli çıkarıldı. Son müjdeli haber ise Konya’daki Çatalhöyük kazılarından geldi. Alanda Neolitik Dönem’e (MÖ 8000-5500) ait ve vücudunun tüm parçalarının noksansız olması nedeniyle “eşsiz” olarak nitelendirilen kadın figürü (heykelcik) bulundu. Yurtdışına kaçırılan tarihi eserlerin izini de süren bakanlık, 2016 yılında Amerika’da Sultan 2. Abdülhamid dönemine ait Osmanlı Devlet Arması’nı bularak Türkiye’ye geri kazandırdı. İşte Türkiye’de son kazılarla ve kentsel dönüşüm çalışmaları sırasında gün ışığına çıkan o eşsiz eserler…
SON YILLARIN EN ÖNEMLİ KEŞFİ
Ordu merkez Bayadı Köyü’nde bulunan Kurul Kalesi’nde, 2016 yılında yapılan kazı çalışmalarında ana girişin hemen iç koridorunda yer alan duvardaki niş içinde Kibele heykeli bulundu. Heykel, kalenin Romalılar tarafından ele geçirilmesi sırasında yaşanan ağır tahribat nedeniyle yıkıntılar arasında kalmış, hem üstten çöken pişmiş kerpiç ve taşlar, hem de ağır yangın mermer heykele kısmen zarar vermiş durumda. Tahtıyla birlikte 110 cm olan heykelin boyu ise 90 cm. Her iki kolu hemen tahtın iki yanına düşmüş olan Kibele heykelinin yangın nedeniyle başının üst kısmında ve dizlerinde küçük tahribatlar oluşmuş durumda. Üzerine düşen taşın ağırlığı ile boyun ve bel kısmında kırılma ve kayma olan heykel, Türkiye’de yerinde bulunan ilk mermer heykel olma özelliğini taşıyor.
PERGE’DE TYKHE HEYKELİ
Antalya’nın Aksu ilçesi’nde bulunan Perge Antik Kenti’nde, 2016 yılında yürütülen kazı çalışmalarında oldukça sağlam durumda Tykhe heykeli ortaya çıkarıldı. Heykel, 1.70 m. yükseklik, 0.60 m. genişlik ve 0.35 m. derinliğe sahip. İnce gözenekli beyaz mermerden yapılan heykel, diz altından her iki ayak, dirsek hizasından sol kol, omza yakın bölümden sağ kol ve baş eksik. Eserin diz hizası göğüs arası ve sol koldan sarkan elbise kıvrımlarında kopma ve aşınmalar bulunuyor.
SAGALASSOS’TA MEZAR
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Burdur’un Ağlasun İlçesi, Sagalassos Antik Kenti’nde yapılan kazı çalışmalarında bir kremasyon urnesi ve mezar gün yüzüne çıkarıldı. MS 2. yüzyıla tarihlenen lahdin altında, içerisinde bir kremasyon urnesi ve ikinci kremasyonun kemiklerini içeren tonozlu bir oda da tespit edildi.
NEVŞEHİR’DE YERALTI KENTİ
Nevşehir Belediye Başkanlığı ve TOKİ ile yapılan protokol kapsamında kentsel dönüşüm projesi uygulanan Nevşehir Kalesi’ndeki niteliksiz yapıların altında 12/13. yüzyıla ait kaya yerleşimi olduğu tespit edildi. Sit alanı ilan edilen bölgede 5 adet ana galeri ortaya çıkarıldı. Bölgedeki kaya oyma kilisesi Nevşehir il merkezinde bugüne kadar tespit edilmiş tek kilise olması açısından önem taşıyor. Yeraltı şehrinde yeni galeriler aranıyor.
TANRIÇANIN ŞAHİN HEYKELİ
Niğde’nin Altunhisar İlçesi’ndeki Kınık Höyük’te Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izniyle Prof. Dr. Lorenzo d’Alfonso başkanlığında gerçekleştirilen 2016 yılı kazı çalışmalarında Akhamenid Dönemi’ne ait riyolitten (volkanik bir kayaç) yapılmış bir şahin heykelciği bulundu. Kazı çalışmalarında 2 parça halinde bulunan ve restorasyon çalışmalarıyla tamamlanan heykel, Geç Akhamenid Dönemi’ne tarihlendiriliyor. Kaide üzerinde, ayakta durur vaziyette betimlenen figürün yüksekliği 211 mm, kaide genişliği 70 mm, kaide uzunluğu 82 mm. Orta Anadolu’da tapınağa rastlanmamakla birlikte; Kınık Höyük kutsal yapısının kil zemini üzerinde bulunan şahin heykelciği ve ele geçirilen diğer figürlerin adak malzemesi olarak bir tanrıçaya ithaf edildiği düşünülüyor.
GREKÇE YAZILI SUNAK
Aydın’da Tralleis Antik Kenti III. Derece Arkeolojik Sit Alanı’nda, 2016 yılında yapılan kazılarda MÖ 1. yüzyıl ile MS 1. yüzyıllar arasında yapıldığı tahmin edilen bir oda mezarına rastlandı. Mezarda pişmiş toprak bir maskın yanı sıra çok sayıda kandil ve çeşitli mezar hediyesi kaplar bulundu. Mezarla bağlantılı yapıların ortaya çıkarılması amacıyla devam ettirilen kazılarda dromosun (mezar odasına girişi sağlayan yol) kuzeyinde 1.10 metre yüksekliğinde, 0.69 metre çapında bir sunak açığa çıkarıldı. Üzerinde 10 satır Grekçe yazı bulunan silindir formlu sunağın cephesinde kabartma olarak bukranion (boğa, sığır, öküz gibi hayvanların baş betimlemesi) ve girland motifleri yer alıyor. İlk belirlemelere göre eserde bir tiyatro sanatçısıyla ilgili bilgilerin yer aldığı sanılıyor. Sunak, Aydın Müze Müdürlüğü’ne taşındı.
8500 YILLIK TARİH
Marmaray ve metro projeleri kapsamında yürütülen Yenikapı kazılarında Neolitik Dönem’den başlayıp, kesintisiz olarak günümüze kadar ulaşan ve kent tarihine ışık tutan 35 bin eser belgelendi. Marmaray ve metronun bir süre gecikmesine de yol açan kazılar 2004 yılında başlarken, son aşamasına gelindi. Yenikapı’da 58 bin metrekare alanda deniz seviyesinin 3 metre üzerinde başlayan arkeolojik kazılar sırasında Geç Osmanlı Dönemi’ne ait kültür dolgusunda 19. yüzyıla tarihlendirilen küçük imalathaneler ve işliklere ait mimari kalıntılar ile sokak dokusu bulundu. İstanbul tarihinin en kapsamlı arkeolojik kazılarına dönüşen bu çalışmalar sırasında, merkezi bir istasyonun kurulacağı Yenikapı’da Erken Bizans Dönemi’nin en büyük limanı olan Theodosius Limanı gün ışığına çıkarıldı. Ayrıca Marmaray kazı alanında 13, metro kazı alanında 22 olmak üzere değişik ölçü ve tipte 5-11. yüzyıllara tarihlendirilen 35 tekne kalıntısı gün ışığına çıkarıldı. Yenikapı Neolitik yerleşmesi, Tarihi Yarımada’nın yerleşim tarihini günümüzden yaklaşık 8500 yıl geriye taşıdı.
OTOPARKTA HEYKEL ÇIKTI
İzmit’in Çukurbağ Mahallesi’nde, eskiden otopark olarak kullanılan bir arsada yapılan çalışmalar sırasında yaklaşık 5 metre derinlikte heykele rastlayan işçiler yetkililere haber verdi. Daha önce başta Herkül heykeli olmak üzere birçok tarihi eser bulunan mahalleye İzmit Arkeoloji ve Etnografya Müzesi Müdürlüğü’nden arkeologlar gönderildi. 2 metre uzunluğundaki heykelin, Roma dönemine ait yaklaşık 2 bin yıllık olduğu tahmin ediliyor. Bir tanrıçayı tasvir ettiği düşünülen heykelle ilgili incelemeler sürüyor.
İNŞAAT FİRMASI BULDU
Osmaniye’nin Kadirli İlçesi’nde bir firma 3. derece sit alanı içindeki arazilerinde inşaat yapıp yapmayacağını tespit ederken Roma dönemine ait olduğu tahmin edilen hayvan motifli mozaik kalıntıları buldu. Mozaik Osmaniye Müze Müdürlüğü’nce inceleniyor.
İLK KURGAN TİPİ MEZAR
İstanbul Silivri’de yer alan Cambaztepe Tümülüsü’nde İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü’nce 2015’in son günlerinde başlatılan kazı çalışmalarında 6 metre çapında tek sıra taştan oluşturulmuş dairesel planlı yapı içerisinde, 175 cm x 126 cm boyutlarında dikdörtgen planlı bir mezar yapısı açığa çıkarıldı. Bulunan mezar, tümülüs tarzı mezarların öncülü olan kurgan tipinde inşa edilmiş. Yaklaşık olarak MÖ 3000 yıllarına tarihlenen ve tümülüs mezarların öncülü olan bu kurgan tipi mezar yapısı, Trakya bölgesinde bulunmuş ve kazısı yapılarak tamamen ortaya çıkarılmış ilk ve en eski örnek olması açısından büyük önem taşıyor.
Aykut YILMAZ/Habertürk