İnşaat sektörü büyüdükçe farklı iş yapan kişilerin de müteahhitlik yapmaya başladığını söyleyen SayTaş İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Menderes Sayan,” Herkes kendi yorganına göre ayağını uzatırsa sorun olmaz da kendi gücünün ötesine giderse sıkıntı çıkar” açıklamasını yaptı.
İnşaat sektörünün en çok geliştiği bölgelerden biri olan Beylikdüzü’nde 2005 yılından beri faaliyet gösteren SayTaş İnşaat, gerçekleştirdiği projelerle adından söz ettiriyor. Bugüne kadar yaklaşık bin aileyi ev sahibi yapan SayTaş İnşaat’ın Yönetim Kurulu Başkanı Menderes Sayan ile çalışmalarını ve inşaat sektörünü konuştuk.
“Bu güne kadar yaklaşık 600 – 650 kişiye daire sattık” diyen Menderes Sayan, “Yani 1000’in üzerinde aileyi konut sahibi yaptık. Bir ailenin ortalama 4 kişiden oluştuğunu varsayarsak 5 bin kişilik bir aileyiz” ifadesini kullandı.
Kar marjının yüksek olduğu düşünüldüğü için inşaat sektörünün çok revaçta olduğunu söyleyen Sayan, “Fazlasıyla müteahhit var, gün geçtikçe de çoğalıyor.İnşaat sektörünü biraz hareketli, karlı gördükleri için örneğin tekstilci de, marketçisi de hatta pazarcısı bile inşaat yapmaya kalkışıyor. Bu da eğer bu arkadaşlarımız kendi gücüne göre hareket ederse sıkıntı olmaz. Ama örneğin 100 dairelik bir sermayeleri varken 300 dairelik bir işe girerlerse sıkıntı olur. Bu sıkıntı hem kendisine hem müşteriye hem de piyasaya zarar verir” diye konuştu.
İnşaat sektörüne nasıl girdiniz?
1981 Bitlis Hizan doğumluyum. Yaklaşık 20 yıldır İstanbul’dayım. Aile olarak buraya geldik. Çeşitli sektörlerde faaliyetlerimiz oldu. İlk olarak 1998 yılında tekstil atölyesi ile başladık. Aile atölyesi de diyebiliriz; 4 tane makinemiz vardı. Bir yıl sonra o dört makine 12 oldu, derken 40 ve sonunda 80 makineyle 120 – 130 personel çalıştırmaya başladık. 2005 yılında kendi aile apartmanımızı yaptık. İnşaata geçişimiz aile apartmanını yaparak oldu. Orda deneyim kazandık diyebilirim. Bunun dışında 2008 yılında MSM Gıda Grup Marketlerini hayata geçirdik. 2010 yılı özellikle bu benim için bir dönüm noktasıdır; Bahçelievler’den Beylikdüzü’ne gelip bölge değişikliği yaparak inşaat çalışmalarını başlattık.
SayTaş İnşaat bir aile şirketi… Aile şirketini yönetmek zor mu? Sonuç olarak yönetici konumundaki isimler sizin kardeşiniz ve daha duygusal bir bağınız var?
Aile şirketleri aile bağlarından ötürü diğer kurumlara göre daha güçlü. Ben en büyük olduğum için biraz daha kolay oluyor. Burada bir yabancıyla her türlü işini yaptırırsın. Ama kardeş olduğu zaman sözlere, konuşmalara dikkat etmek gerekiyor. Kardeşlik bağını incitmemek için böyle davranmamız lazım. Müşterilerimizle aile gibiyiz.
Ne kadar proje yaptınız?
Şu ana kadar ticarilerle beraber 400’e yakın bağımsız bölümden oluşan 10 – 12 civarında proje gerçekleştirdik. Devam eden 7 tane projemiz var. bunun dışında da üzerinde çalıştığımız, önümüzdeki günlerde startını vereceğimiz büyük bir projemiz var. Şu ana kadar yaptığımız tüm projelerin iş bitimi tamamlandı ve iskanları alındı. Müşterilerimizle gerçekten biz artık bir aile gibiyiz. Onlarla yemek, kahvaltı ya da piknik organizasyonlarında bir araya geliyoruz.
SayTaş İnşaat olarak kaç kişilik bir aile oldunuz?
400’e yakın daire yaptık. Bunun yanı sıra bizde emlak alım satımı da var. Orada da yaklaşık 600 – 650 kişiye daire sattık. Yani 1000’in üzerinde aileyi konut sahibi yaptık. Bir ailenin ortalama 4 kişiden oluştuğunu varsayarsak 5 bin kişilik bir aileyiz. Sevdiğim ve inandığım bir söz vardır. ‘Başarınızın büyüklüğünü inancınızın büyüklüğü belirler’ der. İnsanın inanmadığı hiçbir şey de başarılı olabileceğini düşünmüyorum. Tabi sadece bu değil, doğru zamanlama ve iyi bir ekip yani takım çalışması. Biz SayTaş inşaat olarak kendimizle sürekli rekabet eden bir firmayız. Bizim her projemiz bir öncekinden farklı ve çağa uygun olmalıdır. Bu bizim en önemli başarı sebebimizdir.
Projelerinizde fiyat politikanızı neye göre belirliyorsunuz?
Tabi piyasa şartları çok önemli. Bizim şu anda daire fiyatlarımız 200 bin lira ile 600 bin lira arasında değişiyor. Bu fark projeye göre, projenin yerine göre, dairenin metrekaresine göre, kullanılan malzemeye göre, konsepte göre değişiklik gösteriyor. Örneğin 200 lira olan dairelerimiz Yakuplu bölgesinde; 80 – 85 metrekare ve 2+1. 600 bin lira olan dairelerimiz ise kapalı otoparkı olan, çeşitli avantajları daha fazla olan yerlerde ve metrekare olarak da 140 – 150 metrekare civarındadır.
Konut ihtiyacı çok büyük
Son dönemde yabancılar özellikle de Araplar özellikle İstanbul’da çok fazla ev almaya başladı. Sizin de yabancılara satışınız oluyor mu?
Bizim de yabancı müşterilerimiz var. Biz ticari baktığımız için tabiki yabancı yatırımcılar bizim için çok önemli. İsteriz ki daha fazlası olsun.
İnşaat sektörü için ekonominin lokomotifi denilir. Siz nasıl bakıyorsunuz, cidden Türkiye ekonomisi için bu kadar önemli mi?
İnşaat sektörü Türkiye için gerçekten çok önemli bir sektör. Çünkü ciddi anlamda konut ihtiyacı var. ülke geneline baktığımız zaman yıllık 450 – 500 bin civarında bir konut ihtiyacı var. Bu rakamı İstanbul ölçeğinde aldığımız zaman, nüfus olarak Türkiye’nin 5’te 1’i gibi düşündüğümüzde 100 – 150 bin civarında konut gerekiyor. Bu ihtiyacın giderilmesi için inşaat sektörüne çok daha fazla iş düşüyor. İnsanları ev sahibi yapması noktasında da, yüzlerce kalemi etkileyerek ülke ekonomisine hareket getirmesi noktasında da inşaat sektörünün önemi inkar edilemez.
Yeşil alan kalmadı diye de bir eleştiri var. Siz bu eleştiriyi nasıl karşılıyorsunuz?
Benim inşaat yaptığım Beylikdüzü’nde bu tür bir sorun yok. Denge güzel biçimde sağlanıyor. İnşaat alanlarının yüzde 70’i yeşil alan olarak bırakılıyor, sadece yüzde 30’luk kısmına inşaat yapılıyor. Böyle olunca da yeşil alan sorunu yaşanmıyor. Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da sektörden biri olduğu için nasıl olması gerektiğini biliyor. Ancak farklı bölgeler için aynı şeyi söylemek mümkün değil.
Kentsel dönüşüm çok önemli
Son yılların en önemli konusu kentsel dönüşüm. Siz kentsel dönüşüme nasıl bakıyorsunuz?
İnsan hayatı için risk taşıyan yapıların yıkılarak yerine daha modern ve güvenli yapılar yapılmasını elbette destekliyoruz. Buna karşı çıkmak mümkün değil. Bu dönüşüm aynı zamanda daha modern şehirler ve birçok kişiye iş fırsatıdemektir. Bu bir zorunluluktur. Ancak bu zorunluluğun adaletli bir şekilde yerine getirilerek kimsenin mağdur olmaması gerektiğine inanıyorum.
İnşaat sektörünün sorunları neler? Özellikle çok fazla müteahhit olması sıkıntı mı?
Özellikle bölgemizde çok fazlasıyla müteahhit var, gün geçtikçe de çoğalıyor. İnşaat sektörünü biraz hareketli, karlı gördükleri için örneğin tekstilci de, marketçisi de hatta pazarcısı bile inşaat yapmaya kalkışıyor. Bu da eğer bu arkadaşlarımız kendi gücüne göre hareket ederse sıkıntı olmaz. Ama örneğin 100 dairelik bir sermayeleri varken 300 dairelik bir işe girerlerse sıkıntı olur. Bu sıkıntı hem kendisine hem müşteriye hem de piyasaya zarar verir. Gücüne göre devam ederlerse herhangi bir sıkıntı yaşanmaz. Ama keşke herkes kendi işini yapsa. Tekstilci tekstilde kalsa, marketçi o işine devam etse…
1’e 1 kazandım diyen bile var
Daha fazla kar elde edebileceklerini düşündükleri için mi inşaata yöneliyorlar?
Tabi ki… Aslına bakarsanız bütün ticaret kolları kar amaçlıdır. İnşaat sektörü son 10 yılda büyük ivme kazandı. İnşaatın diğer sektörlere göre daha fazla kar marjı olduğunu düşünüyorlar. Bir de bazı müteahhitlerin olayları abartmasından dolayı daha fazla rağbet görüyor.
Ne gibi bir abartı?
“Örneğin bir proje yaptım; 1’e 2 kazandım veya 1’e 1 kazandım” diyen müteahhitler oluyor. Halbuki böyle bir şeyin yaşanması, böyle bir kar oranı imkansız.Ancak bunu söyleyenler sırf biraz olsun gündemde kalabilmek adına söylüyorlar. Hani reklamın iyisi kötüsü olmaz derler ya… Biraz reklam amaçlı bunu söyleyenler de var. Bu nedenle diğer sektördeki arkadaşlarımız da bunu duyunca inşaata yöneliyorlar. Halbuki inşaat sektörü diğer birçok sektöre göre çok zor ve meşakkatli. Üstelik doğru yapılması gerekiyor. Çünkü insanların birikimleriyle, ümitleriyle, gelecekleriyle birebir ilgiliyiz.
Firmayı çok iyi araştırsınlar
Menderes Sayan “Gazetelerde, televizyonlarda sürekli yeni konut projelerinin reklamları var. Ev sahibi olmak isteyenler tercih yaparken neye dikkat etmeli?
Vatandaş mağdur olmamak için ne tür özellikleri göz önünde tutmalı? Bu konuda vatandaşlara tavsiyeleriniz nelerdir?” şeklindeki sorularımıza şu cevabı verdi; “Öncelikle firmanın geçmişine, daha önce yapmış olduğu projelere dikkat edilmeli. İşi hangi sürede teslim ettiği, yapılan gayrimenkullerin iskan durumu, projelerde eksiklerin olup olmadığı, konut alan kişilerin mağdur olup olmadığı gibi konularda araştırma yapılmalı. Belki insanların bir çoğu bu arayışlara girmez
ama bu detaylar çok önemli.”
Piyasa tamamen açılmadı
7 Haziran seçimi ile 1 Kasım seçimi arasında ekonomik olarak birçok alanda daralma yaşandığı; bunun inşaat sektörüne de ciddi olarak yansıdığını söyleyen Menderes Sayan, “Bütün dönemlerde öyle ya da böyle satışlarımız oluyor. Ama iki seçim arasındaki dönemde de satış yaptık ama hiçbirisi kredili satış değildi. Tamamı nakit satışlar oldu. Müşteri cebindeki parasına güvenerek gelip ev aldı. Biz bunu söylediğimizde insanlar ‘ne güzel işte nakit sattınız’ diyor. Ama nakit olarak yıllık bazda 50 tane gayrimenkulü nakit olarak satıyorsak; 150 tanesini de kredili olarak satıyoruz. Sıkıntılı bir süreç geçirdik. 1 Kasım seçimleri sonrasında piyasa tamamen açılmadı. Faiz oranları, Rusya krizi gibi etkenler bizim sektörü de etkiliyor” şeklinde konuştu.
Gazetem İstanbul