Tarihi yarımada yapılaşması nasıl olmalı?

tarihi yarımada

İstanbul tarihi misyonuyla turizmden büyük pay kapabilecek en önemli merkezlerindendir. İstanbul’a tarihi havayı veren yer ise; tarihi yarımada denilen alan Yedikule ve Kumkapı’dan başlayarak Sultanahmet’e kadar olan bölgedir.
Yabancı turistlerin gözbebeği olan bu bölgedeki yapılaşma ise bir türlü tarihi yarımadaya yaraşır bir vaziyete getirilemedi. Büyükşehire Fatih Belediyeleri bu güne kadar çok uğraştı ancak, o bölgedeki yüksek rant için gerekeni yapmak yerine, idare-i maslahatçı davranmakla itham edilmekten de kurtulamadılar.
Geçenlerde, İstanbul Fatih Belediyesi’nden Tarihi Yarımada’ için kritik karar alındığına ilişkin haberler çıktı. Medyada yer alan haberlerde, Fatih Belediyesi koruma kurullarını devre dışı bırakarak tarihi yarımadayı imara açma planını devreye soktuğu belirtiliyordu. Fatih Belediyesi’nin kararına göre 2. ve 3. derece tarihi eserlerin bulunduğu alanları yapılaşmaya açmak için belediye izni yeterli olacakmış.
Belediye’nin aldığı belirtilen bu karara göre; 2. ve 3. derece tarihi eserler, bu eserlerin bitişik ve karşı parsellerindeki yapılaşma için ilçe belediyesi yetkili kılındı. Böylece yargı kararlarının sonucu beklemeden, Tarihi Yarımada’daki inşaat izinleri belediyenin kararına bırakıldı.
Koruma kurullarını devre dışı bırakan imar planı notlarındaki yeni değişikliğin “Tarihi Yarımada’yla ilgili yargı aşaması halen sürerken” alınması ise ilçe belediye meclisinde muhalif parti üyeleri tarafından eleştirilmiş.
Hatırlanacağı gibi, İstanbul 2. idare Mahkemesi, eski İstanbul’un kalbi tarihi yarımadayı ilgilendiren 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama planın iptali istemiyle açılan davada, 61 konu başlığından 37’sine yürütmeyi durdurma, 7’sine ise kısmen yürütmeyi durdurma karar vermişti.
Mahkeme tarafında yürüyen davaya konu edilen, belediyenin hazırladığı imar planı uygulaması ile Yedikule Bostanları ve Kumkapı’ya kadar olan alanın daha fazla imara açılmasına izin veriliyordu.
Fatih Belediyesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul 2. İdare Mahkemesi’nin verdiği yürütmenin durdurulması kararına itiraz etmiş, İstanbul Bölge idare Mahkemesi ise, tarihi yarımada ve sahil yolunu değiştirecek olan imar planını iptal eden karara yapılan itirazları kabul etmişti.
Yeni bir bilirkişi heyeti oluşturulması gerektiğine hükmeden mahkeme karara, “oluşturulacak yeni heyetle keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldıktan sonra düzenlenecek rapor doğrultusunda, yürütmenin durdurulması hakkında yeni bir karar vermek üzere itirazı kabul ettiği” notunu da düşmeyi ihmal etmemişti.
Eylül ayının ikinci hafta başında Fatih Belediyesi bir manevra yaparak, yeni bilirkişi heyetinin raporunu ve bu rapora göre karar verecek mahkemenin hükmünü beklemeden belediye meclisinden bu kararı çıkarttı. Böylelikle belediye, imar, Kültür Varlıklarını Koruma Komisyonları’nın Ortak Raporu’na oylanarak karara bağlanmış oldu. Buna göre “1. derecede tarihi eserler dışındaki 2 ve 3. derece tarihi eserlerin kendileri, bitişik ve karşı parsellerindeki yapılaşma izni için koruma kurulları” devre dışı bırakıldı, imar plan notlarındaki bu önemli değişiklik oylanarak kabul edildi. Şimdi gözler bölgedeki zaten çok karışık olan yapılaşmalarda. Tamamen turistik bölge olması gereken bu bölgenin, yüksek rant paylaşımlarına kurban edilmesine asla izin verilmemelidir.

Ticari Hayat – Mehmet Göktürk

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*