Mimar Sinan’ın eseri Süleymaniye Külliyesi içerisinde, 5 asır önce hastaların nekahet dönemini geçirdikleri “Tabhane” binasının restorasyonu sırasında, tedavi amaçlı kullanılan fırın, sarnıç ve havalandırma kanalı bulundu.
Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman tarafından 1550-1557 yılları arasında Mimar Sinan’a yaptırılan Süleymaniye Külliyesi’nin önemli yapılarından, Darüşşifa’nın hastanesi olarak kullanılan Tabhane binası restore ediliyor.
Yaklaşık 3 yıldır devam eden restorasyonun proje danışmanı Vahit Okumuş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tarihi yapının, yıllar içinde para basım yeri, ardından İslam Eserleri Müzesi ve son olarak da depo olarak kullanıldığını söyledi.
Restorasyonun tamamlanmasının ardından binanın İstanbul Müftülüğünce kullanılacağını anlatan Okumuş, şunları kaydetti:
“Bu tarihi yapı, ilk başta bozulan sıvalarının tamir edileceği düşünülerek ihale edilmişti. Araştırmalarımız gösterdi ki, sütun başlarının değiştirilmesi gerekiyor. Ayrıca bunun dışında yapıyla ilgili birçok bulguya ulaştık. Sarnıcı bulduk, havalandırma kanallarının tamir edilmesi, bozulan tuvaletlerin düzeltilmesi, seyislerin atlarını bıraktığı yerlerin onarılması gerektiğini gördük.
Ayrıca yapının dış cephesinde çürüyen taşları ve zeminde bozulan mermerleri yeniliyoruz. Yapının avlusunda set olan bölüm, orijinalinden farklı olarak yükseltilmişti. Eski seviyesine getirdik. Odaların zeminlerini de aslına uygun olarak şeşhane tuğlasıyla döşedik. Elektrik, su tesisatları tarihi yapıya zarar verilerek yapılmıştı. Bunları yer altına aldık. Pencereleri, kapıları yeniden yapıldı. Elden geçmeyen hiçbir şey kalmadı. Yapıyı yenilerken hiçbir zaman orijinal olmayan bir şey kullanmadık.”
– 5 asırlık fırın bulundu
Tabhanenin restorasyonu sırasında, yapının dışında bir fırın bulduklarını anlatan Okumuş, ilk olarak bu fırının ne amaçla kullanıldığını araştırdıklarını söyledi. Bu araştırmalar sırasında uzman görüşüne de başvurduklarını aktaran Okumuş, restoratör Ahmet Selbesoğlu’nun “Böyle bir şey duymuştum. Burası, hastaların tedavisi için ateş yakılıp, içerideki kumları ısıtan bir sistem olmasın?” dediğini dile getirdi.
Okumuş, araştırmayı bu doğrultuda yürüttüklerini belirterek, fırının tedavi amacıyla nasıl kullanıldığını şöyle anlattı:
“Fırın dışarıdan yakılıyor, oradan çıkan sıcak hava içerideki tedavi odasındaki özel bir sistem içinde dolaşıyor. Bu hava odanın zeminindeki kumu ısıtıyor. Bu sistem bacaya kadar gidiyor. Isınan kumların üzerine hastaları yatırarak tedavi ediyorlar. Odayı incelediğimizde zemin kapalıydı. Zemini kaldırdığımızda içinde kumların olduğunu gördük. O zaman hastaların tedavi edildiği bir yer olduğunu anladık. Hiç bozmadan var olan kısımları konserve ettik. Fırının bulunduğu bölümü ve odanın zeminini camla kaplayıp, geleceğe taşımaya çalışacağız. Bilgi panosu koyarak ziyaretçileri de bilgilendireceğiz.”
– Sütun başlıkları tartışması
Vahit Okumuş, yıllar içinde sütun başlıklarının bir kısmının dağıldığını, bu nedenle değiştirilmesi, çok bozuk değilse indirilip sağlamlaştırılması gerektiğini belirtti.
Bunu yapabilmek için binanın askıya alındığını ve bozuk sütun başlıklarının çıkarıldığını ifade eden Okumuş, şu bilgileri verdi:
“Kemerlerde hafif bir oynama, kemerde bozulmaları meydana getirebilir. İlk anda göremezsiniz ama sistemi bozmuş olursunuz, ileride zamanla bu ortaya çıkar. Bu demir konstrüksiyonu yaptıktan sonra sütun başlıklarından birini Anıtlar Kurulu yetkililerini de çağırarak indirdik. ‘Sütun başlığı onarılıp takılabilir mi’ herkes görsün istedik. Altı sütun başlığını daha indireceğiz ve restorasyondan sonra yerlerine tekrar takacağız. Çok az yapılan ve hassas işler. Geçmişte bu çalışmalar yapılmış ama çok detaylı düşünerek değiştirilmemiş ve bozulmalar olmuş. Bir sütun değiştirilirken, etrafındaki iki sütunun da askıya alınması gerekiyor. Anıtlar Kurulu sütun başlıklarının onarılmasını istiyor ancak biz de onarılmasının zor olduğunu söylüyoruz.”
Okumuş, Tabhane’nin restorasyonunu 3-4 ay içinde tamamlamayı hedeflediklerini ancak sütun başlıkları konusunda yaşadıkları bürokratik engel nedeniyle bu sürenin biraz uzayabileceğini bildirdi.
– Sarnıç ve havalandırma kanalı ortaya çıktı
Çalışmalar sırasında tarihi yapının altında bir sarnıç bulduklarını anlatan Okumuş, “Sarnıcın suyu, Süleymaniye Camisi’nin yeraltı suyu getirilerek verilmiş. Bu su, sarnıcı dolduruyor ve dolduğunda akacak deşarj borusu var. Su kanalını da açarak, İSKİ’ye bağlayacağız. Süleymaniye Camisi’nin altından gelen havalandırma kanalı da var. Onları da bularak, temizledik” dedi.
Proje Danışmanı Okumuş, caminin ortasındaki süs havuzunun suyunun da Süleymaniye Camisi’nin yeraltı suyundan geldiğini belirterek, bu havuzu da restorasyon çalışmalarıyla eski haline kavuşturacaklarını sözlerine ekledi.
AA