Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, yerel ve ulusal basın mensupları ile birlikte Büyükşehir Belediyesi tarafından şehre kazandırılan yeni itfaiye binası ve Afet Koordinasyon Merkezi (AKOM) projelerini inceledi.
Büyükşehir bürokratlarının da hazır bulunduğu incelemelere yeni itfaiye binasında başlayan Toçoğlu ve beraberindeki gazeteciler, itfaiye binasının hemen yanına kazandırılan sentetik sahada penaltı atışı da yaptılar.
Yeni itfaiye binasının teknik kapasitesine ilişkin Başkan Toçoğlu ve gazetecilere mini bir sunum yapan İtfaiye Dairesi Başkanı Ayhan Orhan Arancı, “Yaklaşık 13 bin metrekarelik alanda çalışmalarımız tamamlanmış durumda. Artık inşa aşamalarında son rötuşlar gerçekleştiriliyor. 3-4 günlük bir işimiz kaldı. Yeni İtfaiye Merkezimiz afet yönetimi konusunda büyük önem verdiğimiz teknik altyapımızı çok daha güçlendirecek. Burada 8 araçlık büyük bir garaj, misafirhane, teknik büro, lokal servis, basketbol sahası ve toplantı odaları yer alıyor” diye konuştu. Proje ile ilgili olarak gazetecilere değerlendirmelerini paylaşan Başkan Zeki Toçoğlu ise, örnek bir projeyi hayata geçirmenin mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Toçoğlu, “Yeni itfaiye merkezimiz bugünün ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde dizayn edildi. Projeyi teknolojik gelişmeler ve teknik donanımın önemini göz önüne alarak şehre kazandırmış durumdayız. Bugün itfaiye teşkilatımızın 18 grup, 3 müfreze ve 80 aracı var. Personel ve ekipman konusunda yeterli durumdayız. Üniversitelerin itfaiyecilik bölümünden mezun olan gençlerimizi ihtiyaçlar doğrultusunda burada istihdam etmekteyiz. Bu konuda oldukça hassas davranıyoruz. AKOM her türlü afet durumunda şehre hizmet sunacak şekilde projelendirildi. Şehrimizin ihtiyaç duyduğu bir projeyi hayata geçirdik. Tüm gereklilikleriyle örnek bir çalışmayı tamamladık. Şuan içerisinde server odaları, dinlenme alanları, yemekhane bulunan tamamen elektrikli sistemle çalışan bir merkezdeyiz. AKOM, afet yönetimi konusunda zamanın ruhunu yakalamış bir anlayışın izini taşıyor” diye konuştu.
“Haberleşmede AKOM Farkı”
Olası bir kriz anında şehrin ana komuta merkezi olacak toplantı odasını da gazetecilere tanıtan Toçoğlu, “Burada gördüğünüz gibi 7’ye 5 ebadında dev bir ekran var. Şuan şehrin trafik akışı ve kavşaklar buradan izlenebiliyor. Olası afet durumunda bu merkezde internet konusunda uydu sistemi var. Biliyorsunuz deprem zamanında en çok sıkıntıyı haberleşme başlığında çekmiştik. Hamdolsun bu projeyle bu konuyu tamamen çözmüş olacağız. Zamanla gerekli güncellemeler ve ihtiyaçlar da sisteme entegre edilecek” ifadelerini kullandı. Gazetecilerden deprem konusunda gelen soruları da cevaplandıran Başkan Zeki Toçoğlu, “İmar konusunun ne kadar önemli olduğunu biz her fırsatta ifade ediyoruz. Önlemler alınmalı, tedbir elden bırakılmamalı. Şimdi şöyle bir durum var: Dere kenarına, baskın riski taşıyan alanlara, biz gidip ev yaparsak; bir gün gelir o sel bizi bulur. Sel ve deprem konusunda dersini almış bir şehiriz. O yüzden imar hassasiyetini en önemli hassasiyet alanlarımızdan biri olarak görüyoruz. İmar mevzuatına aykırı olan alanlarda yerleşime müsaade edemeyiz. Biz imarın ne kadar önemli bir şey olduğunu 1999 depreminde gördük” şeklinde konuştu.
“Zihniyet Dönüşümü Şart”
İmar konusunda zihniyet dönüşümüne ihtiyaç duyulduğunu da ifade eden Toçoğlu, “Vatandaşlarımızın imar konusunda bazı özel istekleri tarafımıza ulaşıyor. Bakın batıda böyle bir şey söz konusu dahi olamaz. Kurallar oturmuş, sistem belli kurallar çerçevesinde işliyor. Ecdadımızda da batıda da hep küçük katlı konutlar tercih edilmiştir. Alınan imar kararları değiştirilmemelidir. Büyükşehir Belediye Başkanı olarak görevi devrettiğimde, benim dönemimde alınan imar kararları değiştirilmek istenirse bunun hiçbir anlamı olmaz. Aparmanda 12. katta oturuyorsun, çocuğun aşağıdaki parka inebilir mi? Altını çizmek istiyorum: İmar konusunu yalnızca belediyeler olarak bize bırakmayın. Kalıcı olan kurallara herkes sahip çıkmalıdır. Orta hasarlı binalar konusunda son meclis toplantımızda gerekli uyarılarda bulundum. Bu işin şakası olmaz. Bu işin vebali olur. Ve kimse bunun sorumluluğunu kaldıramaz. Kim ki orta hasarlı binalara göz yumar, bunun sonuçları gerçekten ağır olur” diye konuştu
“Sağlam, Entegre, Güvenilir Bir Sistem”
Gazetecilerin ‘1999 depreminin ardından yaşanan su ve haberleşme sıkıntılarına ne gibi önlemler alındığına’ ilişkin sorularına ise Toçoğlu, “Şimdi, burada çok basit bir denklem var. Sapanca Gölü’nden arıtma tesislerine kadar ulaşan su için sağlam bir sistem zaruriyettir. Şehrimizin deprem bölgesinde yer alması hasebiyle suyu şehre taşıyacak hatların çelik isale hattı olması elzem bir konu. Biz de ifade ettiğim bu konulara göre içmesuyu başlığında çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Sağlam ve entegre bir sistem kurduk ve suyu şehre çelik isale hatlarıyla ulaştırıyoruz. Şuanda 150-200 yıllık dayanıklılığa sahip döküm geçmeli borularla Erenler ve Serpan’ın tüm altyapısını yeniliyoruz. Zemin sıvılaşması denen konuyu 1999 depremiyle birlikte duymadık mı? İnsanlarımızın cansız bedenlerine bile kimi bölgelerde ulaşamadık. Bunları unutmamız mümkün mü? Şuanda dünyanın neresine giderseniz gidin konutlar çok katlı değildir. Sakarya da çok güzel bir şehir. Biz bu şehri el birliğiyle daha yaşanabilir hale nasıl getirebiliriz, bunun mücadelesini vermeliyiz” şeklinde konuştu.
Milliyet