UNESCO tarafından dünyanın en iyi korunan ilk 20 kenti arasında gösterilen, 3 bin yıllık geçmişe sahip Karabük’ün Safranbolu ilçesinde, tarihi 75 konağın yanı sıra 47 çeşmenin onarımına başlanacak.
Safranbolu’da 1979 yılında başlayan ve şimdiye kadar yüzde 30’unun restore gördüğü tarihi eserlerden Osmanlı dönemine ait yapıların gelecek kuşaklara aktarılabilmesine yönelik çalışmalar sürdürülüyor.
UNESCO’nun Dünya Miras Kentleri listesindeki ilçede dini bakımdan ”cömertliğin”, sosyal açıdan ”tanınmışlığın” ve mimari yönden ”cezbediciliğin” ifadesi 47 çeşme ile 18. ve 19. yüzyıl ile 20. yüzyılın başında yapılmış geleneksel 75 konağın restorasyonunun kısa zamanda tamamlanması planlanıyor.
Safranbolu Belediye Başkanı Necdet Aksoy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Osmanlı döneminden kalan han, hamam, cami, çeşme ve köprülerin yanında, genellikle üç katlı, 6-8 odalı, ihtiyaçlara uygun tasarlanmış, estetik biçimde şekillendirilmiş geleneksel konakları korumaya yönelik restorasyon çalışmaları yaptıklarını söyledi. Türk kent kültürünün günümüzde yaşamaya devam eden en önemli eserlerini içinde yaşayarak koruduklarının altını çizen Aksoy, atalarından devraldıkları eserleri gelecek kuşaklara aktarmak için ilgili bakanlık ve kurumlardan destek alarak devlet-vatandaş iş birliğinde projeler hayata geçirdiklerini dile getirdi.
– “47 çeşmenin projesini tamamladık”
Restorasyon çalışmaları için yaklaşık 5 milyon lira gibi bir ödeneğin ayrıldığını aktaran Aksoy, “Bin 600 eserin şimdiye kadar yüzde 30’u restore edildi. Şimdi ikinci bir süreç daha başlattık ve tespit ettiğimiz tarihi çarşı, hamam, cami ve çeşmelerimizin restorasyonları tamamlanmak üzere. Geçen yıl 25 tarihi çeşmeyi restore etmiştik. Bu yıl ise 47 çeşmenin projesini tamamladık, uygulamaya geçmek üzereyiz.” diye konuştu.
Aksoy, vatandaşların 75 konağın restorasyonu için ilgili kurumlara başvurusu doğrultusunda çalışmalar başlatıldığına işaret ederek, şöyle konuştu:
“Bu restorasyonlar için ilgili kurumların destekleri bekleniyor. Sivil mimarinin yaşatılması çok önemli. Özellikle Osmanlı sivil mimarisi ilçemizdeki gibi bir kent ölçeğinde bulmak mümkün değil. Koruma bilinci her geçen gün artarak devam ediyor. İlçede yaşanan turizm hareketi sayesinde ise terk edilen konaklar otel ve lokanta gibi işlevlerle turizme kazandırılıyor. Sivil mimarinin yaşatılması çok önemli. Özellikle Osmanlı mimarisinin ilçemizdeki gibi bir bütün olarak korunduğu yerleşim yeri kalmadı.”
Belediye Başkanı Aksoy, restorasyonların orijinal hali bozulmadan, işinin ehli ustalar tarafından ve her aşaması koruma kurulu tarafından denetlenerek yapıldığını kaydetti.
Hürriyet