Türkiye’nin sağlık sektöründe bugüne kadar gerçekleştirdiği en büyük proje olarak adlandırılan ve ülkemizin çok sayıda modern hastaneye kavuşacağı “Kamu Özel İşbirliği” (PPP-Public Private Partnership) projeleri, 26-28 Nisan tarihleri arasında İstanbul Raffles Otel’de düzenlenen PPP Healthcare Summit 2016 zirvesinde ele alındı.
Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı himayesinde, Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Eyüp Gümüş, Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Şuayip Birinci’nin yanı sıra stratejik ortak olarak belirlenen Rönesans Sağlık Yatırım’ın, diğer sponsor firmaların ve özel sektör üst düzey temsilcilerinin katılımıyla düzenlenen zirvede, kamuya ait yatırımların özel sektör tarafından yapılması ve 25 yıl süreyle devlete kiralanarak belirli hizmetlerin sağlanması yönteminin uygulandığı Kamu Özel İşbirliği (PPP-Public Private Partnership) modelinin avantajları, elde edilen başarıları ve geleceği konuşuldu.
“SEKTÖRÜN EN BÜYÜK OYUNCUSUYUZ”
Zirvenin stratejik ortağı olan Rönesans Holding grup şirketlerinden Rönesans Sağlık Yatırım (RSY), sürecin en önemli aktörlerinden biri olarak, etkinlikte yerini aldı. Bu konudaki en ileri global uygulamaların tanıtıldığı ve PPP hastanelerinin sağlık sektöründe gerçekleştireceği dönüşümün anlatıldığı zirvede, Rönesans Sağlık Yatırım CEO’su Kaan Ekermen, Rönesans Holding’in sağlık sektöründe PPP projelerinin gerçekleştirilmesinde üstlendiği öncü role ilişkin bir konuşma yaptı.
Ekermen ayrıca, zirve kapsamında gerçekleşen “Uygun PPP Modelinin İnşası” başlıklı panelde de söz aldı.
RSY’nin imzaladığı kontratlar karşılığında, 2020 yılına kadar hastane projelerine yaklaşık 4,7 milyar euro yatırım yapacağını belirten Ekermen, “Toplam 3,2 milyon m2’lik proje inşa edeceğiz. Şu anda toplamda 6 proje ve 9.500 adetlik yatak sayısı ile sektördeki en büyük oyuncuyuz. İhalesi yapılacak yeni projeleri de değerlendirerek sektördeki liderliğimizi devam ettirmek amacındayız” dedi.
İLK PROJE 2016 EKİM AYINDA TAMAMLANIYOR
RSY tarafından yapımı süren ve PPP modeli ile hayata geçecek olan hastane projelerinin inşaatlarının bu yıl hız kazanacağını açıklayan Ekermen, “İlk hastanemizi Yozgat’ta bu yıl içerisinde tamamlayarak, Ekim ayında teslim etmeyi hedefliyoruz. Portföyümüzde yer alan Bursa, Elazığ ve İstanbul-İkitelli hastane projelerinin inşaatlarına da 2016 yılı içerisinde başlamayı planlıyoruz. Bu hastaneler aynı zamanda dünyanın büyük deprem izolatörlü hastaneleri arasındaki yerlerini de almaya hazırlanıyor” dedi.
RSY’nin portföyünde Adana, Yozgat, Elazığ, Bursa ve İstanbul-İkitelli olmak üzere 5 farklı ilde inşa edilecek 5 adet hastane kompleksi bulunduğuna dikkat çeken Ekermen, ayrıca 6. Proje olarak; Samsun, İstanbul, Afyon, Diyarbakır, Malatya, Erzurum ve Van’da inşa edilecek fizik tedavi ve rehabilitasyon, psikiyatri ve yüksek güvenlikli adli psikiyatri hastaneleri olduğunu belirtti. Süreçle ilgili gelişmeleri ise şu şekilde özetledi: “Adana ve Yozgat hastane projelerinin finansal kapanışlarını başarı ile gerçekleştirdik. Bu projelerin inşaatları tüm hızıyla devam ediyor. Yozgat hastanesini bu yıl Ekim ayında Sağlık Bakanlığı’na teslim edeceğiz. Adana projesinin normal inşaat süresi 36 ay olmasına rağmen projeyi daha erken tamamlayarak Sağlık Bakanlığı’na teslim edebileceğimizi öngörüyoruz. Bu yıl içerisinde önce Elazığ hastane projesinin finansal kapanışını gerçekleştirip, inşaatına hızlı bir şekilde başlayacağız. Ardından Bursa ve İkitelli projelerinin finansal kapanışları gerçekleştirilecek”.
SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM ZAMANI
Kamuya ait yatırımların özel sektör tarafından yapılması ve 25 yıl süreyle devlete kiralanması yönteminin uygulandığı PPP modelinde, kira süresi boyunca özel sektör, kamunun arzu ettiği bazı hizmetleri de üretebiliyor. Tıbbi hizmet özel sektör desteği ile yine devlet tarafından verilirken, tüm doktor ve hemşire kadrosu da devlet tarafından sağlanıyor. Dünyadaki örnekleri 15 yıldan 30 yıla kadar uzanan bu işbirliği modelinde Türkiye’deki projeler için ise süre 25 yıl olarak belirlendi.