Ortaklığın giderilmesi davasına karşı ne yapılabilir?

Ortaklığın giderilmesi davasına karşı ne yapılabilir

Gayrimenkule ortak mülkiyet olarak sahip olan hissedarların malların hissedarlar arasında paylaştırılması davasına ortaklığın giderilmesi davası deniyor. Peki ortaklığın giderilmesi davasına karşı ne yapılabilir? Ortaklığın giderilmesi davasına nasıl itiraz edilir? diyorsanız işte yanıtı…

Ortaklığın giderilmesi davasına karşı ne yapılabilir?
İzale-i şuyu davası olarakta bilinen ortaklığın giderilmesi davaso, taşınmaza ortak mülkiyet olarak sahip olan hissedarların mallarının aynen taksim edilmesi veya mahkemece satılarak bedellerinin hissedarlar arasında payları nispetinde paylaştırılması için açılıyor.

Bu dava bir hissedar tarafından, diğer hissedarlara karşı açılıyor. Dava, taşınmaz hangi il ya da ilçe sınırlarında ise o yerin sulh hukuk mahkemesinde açılıyor.

Bu davada kazanan ve kaybeden taraftan olmaması sebebiyle ortaklığın giderilmesi dava masraflarını tüm taraflar ödüyor. Peki ortaklığın giderilmesi davasına karşı ne yapılabilir? Ortaklığın giderilmesi davasına nasıl itiraz edilir? diyorsanız işte yanıtı…

Kimi zaman diğer ortaklar yapılacak bu işleme itiraz etmek isteyebiliyor. Ortaklığın giderilmesi davasına itiraz edilemiyor. Kanunen hissedarların bu haklarına engel olunması da mümkün olmuyor.

T.C. YARGITAY
3.Hukuk Dairesi
Esas: 2001/11350
Karar: 2002/12344
Karar Tarihi: 22.10.2002

ÖZET: Kural olarak, paydaşlar intifadan men edilmedikçe birbirlerinden ecrimisil isteyemezler.

İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi ise; ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşların davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşlara bildirmesine bağlıdır.

(743 S. K. m. 625, 908)
Dava dilekçesinde 530.230.000 lira Ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.

Davada, (1998 yılından geriye doğru 5 yıllık) 530.230.000.-TL ecrimisil bedelinin tahsili talep edilmektedir.

Mahkemece, (intifadan men koşulunun gerçekleşmediğinden bahisle) davanın reddine karar verilmiştir.

Paydaşlar, (kural olarak) intifadan men edilmedikçe birbirlerinden ecrimisil isteyemezler.

İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi ise; ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşların davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşlara bildirilmiş olmasına bağlıdır.

İntifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası yemin dahil her türlü delille ispatlanabilir. Bu koşul dava şartı niteliğinde uluduğundan gerçekleşip gerçekleşmediğinin mahkemece re’sen araştırılarak saptanması gerekmektedir.
Bu bakımdan taraflar arasında görülen izale-i şüyu davasının dilekçesinin tebliğ tarihi intifadan men koşulunun oluşması için yeterlidir. Kaldı ki, davalılar vekilinin cevap dilekçesinde, taraflar arasındaki ihtilafın izale-i şüyu davası ile başladığını bu nedenle izale-i şüyu dava tarihi olan 28.7.1997 gününden derdest dava tarihi 14.10.1998 tarihine kadar ecrimisil istenebileceğini “kabul” etmiştir.

Bu durumda, izale-i şüyu dava tarihinden itibaren ecrimisil bedeline hükmedilmesi gerekirken, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA) ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.10.2002 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Ortaklığın giderilmesi davası cevap dilekçesi!

Özge ÖZDEMİR/Emlaktagundem.com