Suudi Arabistan hükümetinin, dev inşaat taahhüt şirketi Oger’in, batmasını önlemek için gerekli olan milyarlarca dolarlık borç erteleme görüşmelerini durdurduğu bildiriliyor.
Bu bilgi konuya yakın kaynaklar tarafından verildi ancak ne Oger ne de Suudi Arabistan maliye bakanlığı herhangi bir yorumda bulundu.
Lübnan’ın eski başbakanlarından Saad Hariri’nin ailesine ait olan Oger, Suudi Arabistan’da savunma tesislerinden okullara, hastanelere kadar çeşitli inşaat projelerinin yer aldığı dev altyapı ve kalkınma yatırımlarının teslim edildiği iki mega-müteaahit şirketten biri.
Oger Türk Telekom’un çoğunluk hissesine sahip olan Oger Telecom’u da bünyesinde bulunduruyor. Kaynaklardan bir tanesi, Suudi hükümeti ile Oger arasındaki görüşmelerde tartışılan seçenekleden birinin de, Oger Telecom veya benzeri yatırımlardan bazılarının satışı olduğunu söyledi.
Suudi Arabistan’ın petrol gelirlerinde 2014 yılı ortasından bu yana görülen düşüş ve bunun sonucunda devletin harcamalarında yaptığı büyük kesintiler, inşaat sektörünü ve özellikle devlet ihalelerine muhtaç olan Oger şirketini zora soktu.
Suudi Arabistan’da bulunan bir kaynak, Oger’in tamamladığı işlerden 30 milyar riyal (8 milyar dolar) alacaklı olduğunu söyledi.
Tahsil edilmemiş alacaklarının büyüklüğü, 15 milyar riyal kredi ödemesi, müteahhitler ve tedarikçilere birikmiş milyarlarca riyallik borçlar, 2.5 milyar riyal işçi maaş ve kıdem tazminatları yükümlülüğü taşıyan Oger’i zor durumda bıraktı.
Bu durumda Suudi hükümetinin, iflası halinde Suudi bankacılık sistemi ve genel ekonomisi üzerinde çok ağır etkileri olabilecek bir şirketin kurtarılmasına yönelik görüşmeleri neden kestiği bilinmiyor.
Oger’in iflası kullandığı ve borçlu olduğu geniş alt yüklenici ve tedarikçi ağında da pek çok şirketin iflasına yol açabilir.
Şirketin karşı karşıya olduğu güçlüklerin en önemli unsuru ise insani durum.
Oger’in ödenmemiş borçları Güney Asya ülkelerinden gelen binlece işçiyi etkileyecek. Bu işçilerin pek çoğu çölde kurulmuş işçi kamplarında yaşıyor. Reuters’e bilgi veren işçiler, bu kamplardan bazılarına sağlanan gıda, elektrik, tıbbi hizmetler ve bakım hizmetlerinin durdurulduğunu söylediler.
Dünya