JLL (Jones Lang LaSalle) tarafından gerçekleştirilen “Ofislerde sağlık, refah ve verimlilik” araştırmasına göre, işe gelmeyen bir çalışanın işverene yıllık maliyeti 2 bin 300 doları buluyor. Ancak ufak değişikliklerle bu olumsuzlukları ortadan kaldırmak mümkün. Örneğin, ofis içindeki gürültü kirliliği çalışan verimliliğini yüzde 66 düşürüyor; iyi bir havalandırma sistemi ise verimliliği yüzde 8 artırıyor.
Araştırmaya göre ofislerdeki havanın temizliği çalışanları birebir etkiliyor. Ofis ortamında karbondioksit oranının yükselmesi çalışanlara kendilerini yorgun hissettirirken, rahat düşünmelerini de olumsuz yönde etkiliyor. Bu durum, çalışanların performansında ortalama yüzde 10’a kadar düşüşü de beraberinde getiriyor.
Her bir çalışanın sıcaklık algısı metabolizma hızına, giyimine ve kişisel tercihlerine göre değişebileceği için, ofisin kaç derece olması gerektiği konusu çok önemli. Hava sıcaklığının 30 ve 15 derecedeki olduğu ortamlarda çalışanların performansı, 21 ve 23 derecelerde çalışanlara göre yüzde 10 daha düşük.
GÜRÜLTÜ VERİMİ DÜŞÜRÜYOR
Geleneksel pek çok ofis ortamında, üst kademe yöneticilere verilen bir ayrıcalık olarak görülen gün ışığı, verimliliği artırıcı önemli bir unsur olarak öne çıkıyor. Gün ışığından faydalanan çalışanın akşam uyku kalitesi yüksek olacağından, gün içerisindeki verimliliği de artıyor.
Gürültü kirliliğinin olduğu bir ofiste verimlilik yüzde 66 oranında düşüyor. Çalışanların yüzde 99’u, cevaplanmayan telefon seslerinin ve arka planda süregelen konuşmaların konsantrasyonlarını bozduğu görüşünde birleşiyor.
Açık ofis alanları yaratırken, çalışanlarınız için özel alanlar oluşturmayı unutmayın. Ofis içerisindeki canlı bitkiler, stres düzeyini düşürüp, verimliliği artırıyor. Bitkilerin bulunduğu kısımdaki çalışanlar, daha etkin ve konsantre biçimde işlerine odaklanabiliyor.
Sabah