Nef, 10 metropolde hayata geçireceği projelerle gayrimenkulde küresel marka olmayı hedefliyor. Nef Satış ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Selçuk Çelik, gayrimenkul denince dünyada akla gelen ilk marka olan Trump’ın sadece 4 ülkede projesi olduğuna dikkat çekti.
Gayrimenkul sektöründe hayata geçirdiği projelerle son dönemde adından sıkça söz ettirmeyi başaran Nef, önümüzdeki dönemde sektörde bir dünya markası olmayı hedefliyor. 2015 yılında 1.25 milyar TL ciro elde eden şirket, 2016’da 1.6 milyar TL ciro elde etmeyi amaçlıyor. Biz de Türkiye’den çıkarak küresel bir oyuncu olmayı hedefleyen Nef’in Satış ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Selçuk Çelik, İş Kuleleri’ndeki ofislerinde bizi ağırlayan Selçuk Çelik, öğrenci yurtları projelerini, dünyanın önde gelen şehirlerinde yapacakları yeni yatırımları ve konut sektörüne getirdikleri inovatif bakış açısını anlattı.
– Yurt dışı projelerinizle başlarsak birçok ülkeye yayılmayı planlıyorsunuz diye biliyorum. Hedefinizde hangi şehirler var?
15 yıllık bir hedefimiz vardı. Altıncı yılında ilk meyvesini göreceğiz. New York’ta Manhattan’da.. Hem satış hem pazarlama, hem inşaat anlamında oldukça zor bir pazar… Dünya konut sektörünün merkezi diyebiliriz. Çünkü İstanbul’da konut sattığınız zaman İstanbullulara, Avrupa Yakası’nda olursa Avrupalılara, Araplara satıyorsunuz. Ama Londra, New York, Paris dediğiniz zaman sizin müşteri kitleniz tüm dünya. O anlamda çok daha küresel düşünmeniz gerekiyor. Amacımız 10. yılımızda dünyanın 10 metropolünde projemizin olması. Amerika kıtasıyla özellikle ilgileniyoruz; New York, Chicago, Miami ile ilgiliyiz. Avrupa kıtasında Londra, Berlin hatta Almanya’da başka şehirler de olabilir, Viyana, Paris, Dubai ve Roma..
GERÇEK ANLAMDA KÜRESEL BİR MARKA YOK
– ‘ABD’de proje yapacağız’ deyince emlak kralı Donald Trump akıllara geliyor. Ona rakip olarak mı çıkıyorsunuz?
Trump’ın stratejisi faklı. Dünyada baktığımızda gayrimenkulde marka dediğimiz zaman herkesin aklına Trump geliyor. O da küresel bir gayrimenkul markası değil aslında, 4 ülkede projesi var. Bazıları da sadece geliştirilmesinde bulunmadığı isim verdiği projeler. Bunun dışında küresel marka olan Emaar var. Ortadoğu’da çok güçlü… Ama gerçek anlamda küresel bir marka yok. Çünkü bu oldukça yerel bir iş.
– Güney Amerika ve Asya pazarını düşünüyor musunuz?
Pek bilmediğimiz yerler. Brezilya’daki potansiyel Dubai’den fazla olabilir mi, olabilir. O yüzden onlar ikinci ve üçüncü plandaki ülkeler. Küresel bir danışmanlık firmasıyla da görüşüyoruz bu stratejileri beraber çizebilmek için. Onlara da çok ilginç gelmişti. ‘İnşaat sektöründen küresel bir marka olmak istiyoruz diye gelen olamamıştı’ dediler.
NEW YORK’TA ARSA BULMAK İSTANBUL’DAN DAHA KOLAY
– İş yapma kolaylığı açısından New York’ta mı inşaat yapmak daha kolay İstanbul’da mı?
Arsa bulmak New York’ta, İstanbul’dan daha kolay. İstanbul’da şu anda şehir merkezinde arsa bulmak neredeyse imkansız. Avrupa’da, ABD’de bir inşaat projesinden en fazla kazanan tüketici oluyor. Aldıktan sonra değerleniyor. Türkiye’de en fazla payı arsa sahibi alıyor. Bir arsa sahibi var, o inşaat için çalışan 3 bin kişi var, ev alan 500 kişi var. Biz buradaki kârı bir kişiye bırakıyoruz. Yavaş yavaş tabi bunlar da düzelecek. ABD’de arsa değerlemesi olduça gerçekçi. Çünkü sağdaki, soldaki binanın değeri belli olduğu için siz de önünüzdeki arsanın fiyatı için gerçekçi bir değerlendirme yapabiliyorsunuz. Bu yüzden New York’ta arsa bulmak daha kolay. Ama ondan sonraki süreç tamamen şirketin finansal gücüyle alakalı. Türkiye’de sat-yap iş yapabiliyorsunuz. ABD’de bu yok. Deniyor ki; ya gel kendi gücünle yap ya da bankayla anlaş arsayı alıp, inşaatı yapacak gücün olduğunu bana göster öyle başla. Ben sana müşteri parasıyla inşaat yaptırmam diyor.
NEF, YURT PROJESİNE 750 MİLYON TL YATIRACAK
-Öğrenciler için yurt projeniz olduğunu biliyoruz. Yabancı bir fonla yapacaksınız sanırım. Ne kadarhk bir yatırım planlıyorsunuz?
Bir yatırım fonu kuruyoruz. Yüzde 20’lik kısmını biz koyuyoruz. 5 yıl içerisinde 750 milyon TL yatırımla 15 bin yatak kapasitesine ulaşmayı hedefliyoruz. Yurt, Türkiye’de çok büyük bir açık. Yükseköğretimdeki toplam yurt kapasitesi öğrencilerin yüzde 10’unu bile kapsamıyor.. İlk yurdumuzu Merter’de Eylül ayında açıyoruz. Ataköy, Kağıthane ve İstanbul dışındaki illere de bakıyoruz.
– SGK verilerine göre kayıtlı çalışan sayısında 379 bin azalma oldu. Bunun yarısı ise inşaat sektöründe.. Bir durgunlaşma mı var?
Sektörün dönemsel olarak en fazla işçiyle ve en az işçiyle çalıştığı oluyor. Mesela biz bu sene 8 şantiyemizi teslim edeceğimiz için kapatacağız. Geçen sene tüm inşaatlar devam ettiği için herhangi bir şantiye kapanması olmamıştı. Ama buna ülke ölçeğinde baktığınızda dalgalanma olmaması lazım. Benim baktığım zaman inşaatlar devam ediyor. Tabi elbette sektörlerde daralmalar var. Seçimler, üst üste patlamalar sonrası başka gelişmeler olabileceğinden dolayı kendini geri çeken firmalar oldu.
– Faiz artışı etki etti mi peki?
Ev almak isteyen insan alıyor. Faiz yüzde 0.99’dan yüzde 1.20’ye çıktı. Ben bunu kendi karımdan sübvanse ediyorum. Diğer firmalar da bunu yapıyorlar. Elbette faiz artışı satışı etkiler. Ama çok fazla etki ettiğini düşünmüyorum.
MALİYET ARTIŞI DEVAM EDECEK
– Dövizdeki artışın maliyetleri yukarı çekmesi sektörü nasıl etkiledi?
Dolar kurunun yükselmesi biraz daha uzun vadeli etkiliyor. Maliyetlere hemen yansımaz. Ciddi artışlar hammadde anlamında 6 ay ile 1 yıl arasında etkiler. O da 3-4 ay sonra fiyatlara yansır. Dolayısıyla fiyatlarda bir artış söz konusu… Böyle devam edecek gibi duruyor.
– Konut fiyatlarının yüksek olmasının, maliyetlerden ziyade arsa fiyatından kaynaklandığı belirtiliyor. Katılıyor musunuz?
İstanbul’da oldukça spekülatif fiyatlar var.
’90. GÜNDE PROJENİN YÜZDE 77’SİNİ SATIYORUZ’
– Bize Nef’in marka hikayesinden söz eder misiniz?
İlk günden beri Türkiye’den çıkan bir küresel marka olma üzerine kurulduk. Nef, nefesten gelir, hayatta hiçbir şey vazgeçilmez değildir. Biz de insanlara bir nefes olmak amacıyla yola çıktık. Bu markayı ilk kurarken neden gayrimenkul sektöründe bir dünya markası yok diye başladık. Bugün dünyanın önde gelen tasarımcılarıyla binaların ön cephelerini tasarlıyoruz. Sadece dış cepheyi değil, kapı kollarından tutun, asansör tuşlarına kadar endüstriyel tasarımcılarla çalışıyoruz. Bunlar da Londra’da, New York’ta, Berlin’de; Sony’dir, Bentley’dir Don Perignon gibi ciddi markalara çalışan tasarımcılar. İnovasyon bacağında ise en çok bilineni de “Fold Home” dediğimiz keşfimiz. Kendi evinizdeki gibi bodruma inin sinema salonuna gidin, asanörle yukarı çıkın eğlence odasına, spor salonlarına gidin. Bunun gibi 24 farklı oda geliştirdik ve insanların kullanımına sunduk. Bunlar ortak alan değil çünkü siz kullandığınızda kimse kullanmıyor. Rezervasyon usulü çalışıyor. Finansal inovasyon anlamında ise garantili proje diye bir konseptimiz var. Belli bir fizibilite yaptırıyoruz. Ortaya çıkan maliyeti bankada ister nakit, ister başka bir usûlle garanti ediyoruz. Ve diyoruz ki; bu hesaplardaki para sadece bu proje için harcanacak. Yani sizin projenizin bitmemesi veya teslim edilememesi gibi bir şey olmyacak. Şöyle bir plan kurmuştuk; ilk beş sene bu konseptleri deneriz, ikinci beş senede Türkiye’de büyük ölçekli projelerde yaparız, üçüncü beş senede ise yurt dışında yaparız… Beş senede aslında test ve büyük projeleri oldukça hızlı geçtik. Şu ana kadar istanbul’da 24 büyük projemiz oldu. Nef’in en büyük marka değeri de çok hızlı şekilde satış yapabilmesidir. Bu 24 projeye baktığınızda 90. günde satılma oranı yüzde 77’dir. Doğru lokasyon doğru proje önemli ama burada en büyük kuvvet markanın değeri.
Aydınlık