Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, Arel Üniversitesi öğrencilerine ‘Kent ve Kent Yönetimi’ konulu ders verdi. Akgün, bir kentin cennet veya cehenneme dönüşmesinin belediye başkanı ve belediye meclisinin elinde olduğunu söyledi.
Arel Üniversitesi öğrencileriyle bir araya gelen Hasan Akgün, İstanbul’da sayıları hızla artan inşaatlar nedeniyle yeşil alanların azaldığını belirterek “İstanbul’da ne kadar çok inşaat var, o kadar çok da para var demektir. Maalesef ki yeşil alan veya şehir parkı yok” dedi.
40 yılı aşkın belediyecilik deneyimini Arel Üniversitesi öğrencileriyle paylaşan Akgün, “Büyükçekmece’ye İstanbul’un üçüncü yakası ismini koydum. Asya yakası, Avrupa Yakası ve Büyükçekmece yakası. Büyükçekmece’nin neden İstanbul’un en kıymetli ilçesi olduğunu görmek istiyorsanız ilçeyi gezin. İlçenin tamamında yapılaşmaya ne kadar disiplinle gidildiğini göreceksiniz. Büyükçekmece insanların mutlu olduğu ilçedir” dedi.
Planlar şehrin anayasası
Şehir planlamasının önemini vurgulayan Akgün, bir kentin doğru planlamasının, kentin hangi yönde gelişeceğinin öngörülmesiyle doğru orantılı olduğunu söyledi. İlçede plansız yer bırakmadığını belirten Akgün, “Şehrin yaşanabilir duruma getirilip, oturduğunuz yerden keyif almanızın kaynağı belediye başkanı ve belediye meclisinden geçer. İki tane anayasa vardır. Birinci anayasa devletin anayasası ikinci anayasa ise şehirlerin anayasasıdır. Şehirlerin anayasası duvarlara asılan şehrin planıdır. O planlarda nerede mezarlık, nerede konut, nerede yat limanı yapılacağı yer alır” ifadesini kullandı.
500 yıl sonrası hesaplanmalı
Kent planlamasının günlük değil geleceğe yönelik olarak yapılması gerektiğini belirten Akgün; “Bir kentin planları belirlenirken o şehrin en az 500 yıl sonrası hesaplanabilmelidir” dedi. İstanbul’da sayıları hızla artan inşaatlar nedeniyle yeşil alanların azaldığını kaydeden Akgün şöyle konuştu: “İstanbul’da ne kadar çok inşaat var, o kadar çok da para var demektir. Maalesef ki yeşil alan veya şehir parkı yok. Ama biz Büyükçekmece’de işi sıkı tuttuk, disiplin altına aldık. Eğer öyle yapmasaydık bugün Mimaroba’da iki mahallenin ortasında 255 bin metrekarelik bir mahalle parkı yaratamazdık. Eğer sıkı durmasaydık son iki yılda imar planlarımıza göre halkın malı olan Mimarsinan sahillerindeki 900 bin metrekare işgal edilmiş yeşil alanı halkımızın kullanımına açamazdık.” Dönemin son dersini öğrencilere anlatan Akgün, belediyecilik alanındaki tecrübelerini öğrencilerle paylaşarak ders bitiminde öğrencilerin sorularını yanıtladı.
Gazetem İstanbul