İMKON Genel Başkanı Tahir Tellioğlu, Türk müteahhitlerin uluslararası arenada çok büyük başarılara imza attığını ancak Türkiye’de sorunlarla boğuştuğunu vurguladı.
İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu (İMKON) Genel Başkanı Tahir Tellioğlu, Alanya Gazeteciler Cemiyeti (AGC) Başkanı Mehmet Ali Dim ve yönetim kurulu üyelerini AGCC Center’da ziyaret etti. Teliioğlu’na İMKON Genel Sekreteri Alaattin Çakır ve Alanya Müteahhitler Birliği (MÜTBİR) Başkanı Mustafa Küçüker de eşlik ettiler. Beraber yemek yenilmesinin ardında konuşan Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Genel Başkan Vekili ve AGC Başkanı Mehmet Ali Dim, inşaat sektörünün Türkiye’de lokomotif sektörlerden birisi olduğunu söyledi. AGC Başkanı Dim, “Alanya’da inşaat sektörü, turizm ve tarım başta olmak üzere diğer sektörlerin katalizörü durumda. Dolayısıyla inşaat sektörünün başı ağrırsa, bizler kriz geçirilen bir süreci yaşarız. Zannediyorum bugünlerde de bu süreci yaşıyoruz” dedi.
‘ALANYA’NIN AVANTAJI VAR’
İMKON Genel Başkanı Tellioğlu da, “Alanya ile sektör olarak yakın işbirliğimiz bulunuyor. Bunun birinci sebebi bir önceki dönem başkanımız Çakır’ın genel sekreterimiz olması. Aynı zamanda Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nde (TOBB) oluşturduğumuz bir Türkiye İnşaat Müteahhitleri Meclisi bulunuyor. Bu meclisin genel başkanı benim. Bu Türkiye’de 50’ye yakın bölge temsilcisinin bulunduğu bir meclis. Çakır bu meclisin genel koordinatörü. Yine MÜTBİR Başkanı Küçüker’in de konfederasyon yönetiminde olması Alanya üzerinden Antalya’daki Müteahhitler Derneği de bize bağlı. Ege ve Akdeniz sahillerinde diğer derneklerimiz de var. Merkez olarak bu bölgeyle buradaki arkadaşlarımızın konfederasyonda, yönetimde olmasının avantajı olarak bu bölgeye özel sorunlar sektör meclisine sık sık geliyor. Çakır ve Küçüker sayesinde bu bölgenin böyle bir avantajı var” şeklinde konuştu.
‘SEKTÖR BUHRAN GEÇİRİYOR’
Alanya’da inşaatların durmadan devam etmesiyle ilgili soruya cevap veren Tellioğlu, “Alanlar olduğu sürece bu inşaatlar devam edecek. Bir iş yaparsınız karşının da talebi vardır ama bir işi kolay yapmak, bir de zor yapmak var. Türkiye’de müteahhitlik sektörü ite kaka gidiyor. Bazen çok hızlı ve büyüyerek, bazen de durağan gidiyor ama kendi içerisinde buhranlar ve sıkıntılar da geçiriyor. Alanya’yı da bu ölçekte değerlendirebiliriz. Son günlerde beton fiyatlarıyla ilgili Alanya’nın sıkıntı yaşadığını duyduk. Daha önce Antalya merkezde bu konuyu Rekabet Kurulu’na getirdik. Kurul, birtakım haksız rekabet ortamında fırsatçılık çimento ve beton satanlara cezalar verdi. Bayramdan sonra çimento ve beton sektöründekilerle iyi niyet görüşmeleri olur. Bunu Alanya ve Antalya adına söylüyorum, bir mutabakat oluşur. Eğer oluşmazsa Rekabet Kurulu var. Bu tür aşırı fiyat artışlarında bir tekelleşme olduğunda sağlıklı gerekçeler ortaya konulamadığı zaman buna ilişkin ceza veriliyor” diye konuştu.
Yabancılara mülk satışında kanunların yeterli olup olmadığı ve TOKİ’nin müteahhitlerin işlerine zarar verip vermediğiyle ilgili sorulara da cevap veren Tellioğlu, “TOKİ özel sektördeki müteahhitlere zarar verdi. TOKİ’nin sosyal nitelikli konut yapmasına karşı değiliz. Bunu destekliyoruz. Bu anayasal bir görev ama nitelikli konutun bir tarifi olması lazım. Ankara, İstanbul ve Antalya’nın göbeğinde 1 milyon TL’ye ev yaparak satmak bir sosyal politika değil. Dolayısıyla bu kısmını eleştirebiliriz. Özel sektörün alanına, kamu eliyle bir tekelleştirme olarak bunu yorumlayabiliriz. Elindeki arsa portföyünü çok yüksek emsal, imar değeriyle kullanma var. Örneğin 10 bin metrekare arsanız var. Özel sektörün yoğun olduğu zamanda o 10 bin metrekareye 100 konut, TOKİ’nin olunca 100 konutun olacağı yere bin konut yapılıyor. Yani 10 katı yapılıyor. Bu benim yerim, ben buradan daha çok kazanayım düşüncesiyle yapılıyor ancak orada oluşan insan yoğunluğunun oluşturduğu altyapıyı nereyle paylaşacaksın? Bu doğru ve adil değil” dedi.
‘BU GİDİŞLE ÇİMENTO İTHAL EDECEĞİZ’
Yabancılara konut satışı konusunda Çakır’ın çok ilgili olduğunu kaydeden Tellioğlu, “Yabancılara satış konusu daha önce kısıtlı ülkeleri kapsıyordu. Şimdi daha geniş ülkelere yayıldı. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin de yabancılara satılan konutların bir ihracat olduğunu, Türkiye’de yabancılara konut satan müteahhitlerin teşvik kapsamında desteklenmesiyle ilgili bir sunumu oldu. Bunun yanında Bakan Zeybekci, çimento ve beton piyasasının kendini bulmadığı, fırsatçılık yapma eğiliminde olduğu takdirde çimento ithalatının da başlayacağını da söyledi. Çimento ve beton konusunda Türkiye’de zaman zaman bir kartelleşme oluyor. 2 yıldır bu sorunu yaşıyoruz. Böyle giderse Türkiye çimento ithalatının da önünü açmak zorunda kalacak” şeklinde konuştu.
‘ÖNÜNE GELEN MÜTEAHHİT OLUYOR’
Müteahhitlik Yasası ile ilgili soruyu da yanıtlayan Tellioğlu “Bu önemli bir konu. Müteaahhitlik Yasası’yla ilgili ciddi bir çalışmamız var. TOBB, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu olarak bu kanunla ilgili prensipte anlaştık ama Türkiye seçim sıkıntılarını yaşayan bir süreçte gidiyor. Bizim için Türkiye’de müteahhitlik ve bu sektöre bağlı gerek ekonomik, istihdam, kalifiye eleman, gerek tüketici haklarının korunmasının sağlanması gerektiğini, gerekse müteahhitlikte kalite artışının sağlanmasının en temel unsuru Türkiye’de müteahhidin kim olduğunun tanımlanmasıyla olur. Önüne her gelenin müteahhit olmaması, müteahhidin bir meslek tarifinin yapılması ve bir yeterliliğe de bağlanması gerekiyor. Bu Türkiye’de müteahhitlik sektörüne bağlı bir kısım arızaları yüzde 90 oranında ortadan kaldıracak. Daha kaliteli, kalifiye, düzgün müteahhitlik piyasasının kurumsallaşmasını sağlayarak yurt dışında daha profesyonel bir aktarımı da sağlayacağız” diye konuştu.
‘KENDİMİZİ YENİLEYEMİYORUZ’
“Bir dönem Alanya’da yabancılara satış çok hızlıydı ancak son yıllarda çok yavaşladı. Sizce bu durumun nedeni nedir? Ve yabancılara satışın arttırılması için sektöre ne gibi önerilerde bulunacaksınız?” şeklindeki soruyu da yanıtlayan Tellioğlu, “Alanya’ya en çok Rus vatandaşları rağbet ediyordu. Diğer ülkelerden de vatandaşlar vardı ama onların ülkelerinde bir takım sıkıntılar yaşandı. Avrupa’da ekonomi dengesi biraz bozuldu. Rusya’da da devalüasyon oldu. Bunların bir sıkıntısı oldu. Bunun yanında Türkiye’de yabancıya konut satma kolaylığı açısından geçmiş zamana kadar çok ciddi sıkıntılar vardı. Bu yine kısmen aşıldı. Bunun dışında şunu da kabul etmek lazım, biz de kendimizi çok yenileyemiyoruz. Turizm bölgeleri olarak genellikle inşaat ve hizmetler açısında sadece yapalım, satalım mantığı var. Dünyada turizm ve turizmde hizmet sektörü gelişiyor. Türkiye’de maalesef kalifiye eleman ve hizmet sektöründe ciddi sıkıntılarımız var. Sadece buna müteahhitlik olarak bakmamamız lazım. Gelen turistin rahat edebilirliği, onların ekonomik alım seviyeleri, kendi ülkelerindeki durumu hizmet sektörü açısından değerlendirmek lazım. Genelde bu anlamda karamsar değilim. Bunun yanında Türkiye’de müteahhitliğin önü açık diye önüne gelenin akşam yatıp, sabah müteahhit olursa burada da bir sınır olmalı. Türkiye 2002’de 400-500 bin konut üretirken, 2014’de 1 milyon 200 bin konut üretebilecek konuma geldi. Son 10 yılda Türkiye’de imar ve inşaat sektöründe çok hızlı gelişimler oldu. Emlak ve inşaat sektörü öne çıktı. Buna paralel olarak Türkiye ekonomisini sanayi üretiminden inşaat sektörüne kaydırdı. Burada bir üretim fazlalığına da işaret edebiliriz” dedi.
‘TURİZMİN HİZMET AYAĞI GELİŞTİRİLMELİ’
Alanya’daki şehirleşmeyi nasıl bulduğuyla ilgili soruya da cevap veren Tellioğlu, “Bunu Türkiye genelinde söyleyebiliriz. 1999’da ciddi bir deprem yaşadık. Ardından 1 Kasım ve Van depremlerini yaşadık. Ardından şehirlerin gözden geçirilmesi gündeme geldi ve Kentsel Dönüşüm Yasası çıktı. Türkiye’de biz bu kanunla istenilen düzeyde hizmetler yapamadık. Biz değil kamu idaresi bunu yapamadı. Bu yasayla eski binalar yıkıldı. Yeni binalar kısmen yapılıyor. Bir bina yapılanması statik açısından başarılıdır ama bunu yaparken şehirlerin gelecek yüzyıllara modern ve diğer sosyal ihtiyaçlarına karşılık verecek şekilde bir yenilenme yapılmadı. Alanya’da bildiğim kadarıyla kentsel dönüşüm anlamında bir çalışma yapılmadı. Alanya, Antalya ve İzmir merkezi hep duruyor. Alanya’da da bir kentsel dönüşüm çalıştayı yapmalıyız. İlgili bakanlarımız ve genel müdürlerimizin katılımıyla bir çalıştay yapılabilir. Biz bu çalıştayı Antalya’da yapmıştık. Alanya, Türkiye’deki birçok ilden ekonomi ve nüfus açısından büyük bir ilçe. Alanya’ya Gazipaşa’yı da dahil edersek, Mersin’e kadar uzun bir hattı var. Alanya’da hem modernleşme, hem şehir kalitesinin arttırılması, hem de turizmin devamlılığı ve güncellenmesi açısından buna ihtiyaç var. Rakiplerimizi de takip etmeliyiz. Yunanistan ekonomik kriz geçirmesinin arından otel fiyatlarını yarıya düşürünce turist niye Türkiye’ye gelsin? Daha kaliteli hizmet vereceksen gelir. Aynı hizmeti Yunanistan’da yarı fiyatına alıyorsa sana gelmez. Sadece Alanya açısından değil, tüm Türkiye açısından turizm sektörünün hizmet ve yapı kalitesi açısından arttırılması lazım. Yapı artık ‘Ne lüks otel, ne lüks bina’ olarak algılanmamalı. Bunun içerisine hizmet ve kalite, diğer sosyal donatı bütünleştiriciler ile ulaşım da konulursa kaliteli bir hizmet olur” şeklinde konuştu.
‘YASA ÇIKARIN DİYE YALVARIYORUZ’
Türkiye’deki müteahhitlerin imajı konusundaki soruyu da cevaplayan Tellioğlu, “Dünyada 250 büyük müteahhidin içerisinde 42 Türk müteahhit koymuş durumdayız. Çin, İngiltere, Fransa, Japonya gibi ülkeleri geride bıraktık. ABD, ardından da Türkiye geliyor. Bu önemli bir şey. Yıllardır da böyle. Dünyada müteahhitlik açısından uluslararası bir prestijimiz ve kazanılmış bir hakkımız var. Yurtiçinde ise maalesef ters bir durum söz konusu. Uluslararası alanda yakaladığımız başarı ve kalite standardını Türkiye’de yaşayamıyoruz. Yurtdışında bu başarıyı uluslararası bir standardizasyon üzerinden yakalamış durumdayız. Yarışma koşulları ve şartları belli. Türkiye’ye gelince böyle bir standardizasyon yok. Üçkağıtçı, dolandırıcı, iyi niyetli olmayan hepsi birbirine karışmış. Standart olmayınca, doğru düzgün bir imar yasası da yok. Doğru düzgün bir Kentsel Dönüşüm Yasası var ama kamu idaresi, belediyeler ve diğer kurumlar çok yeterli değil. Türkiye kendi içerisinde çarpık bir müteahhitlik sistemiyle İmar Kanunu’nu, kentsel dönüşümünü, yapı denetimini, yeterliliğini, müteahhidin vasfını koyduğun zaman karışık bir sistemle götürülüyor. Bütün bunlara rağmen genelde başarılı gidiyoruz. Olması mı olmaması mı gerekir diye sorarsak, olmaması gerekir. Biz bunun için hükümete ‘Müteahhitlik Yasası’ ya da kapsamlı bir İmar Kanunu çıkarın’ diye yalvarıyoruz” şeklinde konuştu.
Yeni Alanya Gazetesi
Bir yanıt bırakın