TÜRKİYE’DE yaklaşık 300 bin müteahhit var. Ağırlıklı İstanbul’da bulunan markalı konut yapan müteahhit sayısı ise 100’ü geçmiyor. Son yıllarda İstanbul dışındaki şehirlerin de markalı müteahhitleri oluşmaya başladı. Ancak bunlardan kaçı 70 yıllık bir geçmişe sahiptir dersiniz? Kocaeli’de böyle bir inşaat firması var. Adı Pekdemir İnşaat Taahhüt ve Ticaret A.Ş. Şirketin temeli 1944’te İsmail Pekdemir tarafından atılmış.
Eskişehir’den İzmir’e kadar birçok ilde aldıkları taahhüt işleriyle yoluna devam eden Pekdemir İnşaat, 1980’li yıllarda yap- sat dönmüş. Şirket halen merhum İsmail Pekdemir’in oğlu Sami Pekdemir’in fiilen torun Mert Pekdemir tarafından yönetiliyor. Üçüncü kuşak temsilci Mert Pekdemir’in 1998’de işe girmesiyle Pekdemir İnşaat büyük bir projeye soyunmuş. Kocaeli Başiskele’de 123 dönümlük arazi üzerinde gerçekleştirdikleri Evimiz Kocaeli Projesi 936 konuttan oluşuyor. Projede satışların yüzde 85’i tamamlanmış durumda. Pekdemir Ailesi şimdi de gözünü İzmit’in merkezindeki Cedit Mahallesi’nde gerçekleştirilmesi planlanan kentsel dönüşüm projesine dikmiş durumda. Pekdemir İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Sami Pekdemir ve oğlu Mert Pekdemir’le gelecek hedeflerini konuştuk…
Ortada bu kadar markalı proje yapan firma varken sizin adınızı neden geç duyduk?
Sami Pekdemir: Büyümek için daha büyük yerlere gitmek lazım. Bunun yeri de İstanbul. 1520 senelik firmaları görüyorum dudağım uçukluyor. Türkiye’nin taahhüt sektöründe en eski firmalarından biriyiz ama çok tanınmıyoruz. Kocaeli’den bu kadar olabiliyor. Buradan İstanbul’a atlamak, oradan yurtdışına açılmak gerek.
Şirketinizin kuruluş öyküsü nasıl?
S.P.: Babam ilk işini 1944 yılında kuruyor. O zaman 25 yaşındaymış. Esasında marangozluktan geliyor. Dedelerim de Gümüşhane’nin Bahçecik Köyünden… Gölcük Donanma Komutanlığı kurulurken 1946’da yangın kulesini kalfa olarak yapıyor. Çalışkan bir adamdı; daha sonra başka işler de alıyor. İzmit’te ilkokul, köprü, kamu binaları gibi birçok iş yaptık. Eskişehir’de stadyum, okul gibi birçok proje gerçekleştirdik.
Siz ne zaman işe girdiniz?
S.P.: Ben kendimi bildim bileli işlerin içindeyim. 1948 doğumluyum. Yüksek tahsilim yok. İyi okumama rağmen, babam Otel Asya’yı yaparken beyin kanseri hastalığına yakalandığında yıl 1969’du. işler bana kaldı; o zaman 23 yaşındaydım. Ben de okulu bıraktım; gece ticaret lisesine gittim.
Oğlunuz Mert Be/e mimar olmasını siz mi salık verdiniz?
S.P.: Dedesi ve babasında müteahhitliği gördüğü için sanırım o da bu alana yöneldi. Yoksa biz kendisine ‘mimar ol” demedik. Mimar olup işin başına geçti.
Yap- sat işleri yaparken böyle büyük bir projeye girmeniz nasıl oldu?
S.P.: Mert’in mimar olmasıyla onun vizyonunun açık olduğunu gördüm. İşi yapabilecek kabiliyeti de vardı. Ben yıllarca bankaları hep ikna etmeye çalışmıştım; tüketiciye ev alması için kredi verin diye. Mortgage kanunu çıkınca sektörün önü açıldı.
İnşaat piyasasında işler nasıl gidiyor?
Mert Pekdemir: Evimiz Kocaeli projemizde satışların yüzde 90’ını tamamladık ve kalan dairelerin satışına devam ediyoruz. Zaten pazardaki riskleri görerek satışı planlamıştık. Aynı zamanda Kocaeli İnşaat Müteahhitleri Derneği’nin başkan yardımcısıyım. Kocaeli Sanayi Odası Meclis üyesiyim. Sivil toplum örgütlerindeki görevlerim nedeniyle edindiğim bilgiler ve izlenimler genel bir durgunluk olduğunu gösteriyor.
Sizin yeni geliştirdiğiniz projeler var mı?
M.P.: Evimiz Kocaeli projemiz gibi büyük alanda, çok üniteli projeler yapmak istiyoruz. Üzerinde konuştuğumuz alternatif yerler var ama netleşen yok. Başarılı birkaç villa projesi yaptık; ciddi talep alıyoruz. Ofis projeleri geliştirme çabası içindeyiz. Kentsel dönüşüm projelerini izliyoruz.
Özellikle takip ettiğiniz bir bölge var mı?
M.P.: Kocaeli’de kentsel dönüşüm için bölgeler yeni belirleniyor. İzmit’in tam merkezindeki Cedit Mahallesi kentsel dönüşüm alanı ilan edildi. Burada bin 500 bağımsız konut var. Bu kadar konutu dönüştürmek için en az 4-5 bin konutluk potansiyel oluşturmak lazım. Dönüşüm sahası 126 dönümlük alanı kapsıyor.
Cedit Mahallesi’nin dönüşümüne de talip misiniz?
M.P.: Çıktığı gün hemen müracaat ettik; “Biz bu bölgeyi dönüştürürüz” dedik. Burada bilinen ve tanınan bir markayız. Kocaeli’de kime sorsanız, Pekdemir markasını bilir. Bu nedenle bizim markamızın ikna edici olacağını düşünüyoruz. Alanla ilgili bir takım soru işaretleri giderilirse: bu projeyi yapabiliriz. Projenin 500 milyon dolar tutarında olacağını tahmin ediyoruz.
Ticari hayatta hiç finansal sıkıntıya girdiğiniz oldu mu?
S.P.: 70 yıllık ticari hayatımızda hiç protesto olmadık; hiçbir çekimiz karşılıksız çıkmadı. Vergi ve sigorta borcumuz hiç olmadı. Her işimizi gününde bitirmişizdir.
Peki vergi rekortmenliğiniz oldu mu?
S.P.: Dört kez Kocaeli vergi rekortmeni olduk. Her yıl da ilk 10’un içindeyiz.
M.P.: Üçüncü kuşağa taşınan bu şirketin, söylenen özellikleriyle hak ettiği yerden daha aşağıda olduğunu düşünüyorum. Daha iyi şeyler yapacak potansiyelimiz var.
Veli Göçer, Pekdemir’e ne teklif etti?
Sami ve Mert Pekdemir ile sohbetimizde doğal olarak 17 Ağustos Depremi’ni de konuşuyoruz. Sami Pekdemir depremde İzmit’te kendilerinin yaptığı 240 binadan hiçbirinin yıkılmadığını yalnızca ikisinin hasar gördüğünü anlatıyor. Yapıların denetlenmesinde belediyelerin ciddi sorumluluk üstlenmesi gerektiğini belirten Pekdemir, Yalova Çınarcık’ta yıkılan binaları nedeniyle yedi yıl hapis yatan müteahhit Veli Göçer ile 1.5 ay gerçekleşen tanışmasını şöyle anlatıyor: “Geçen gün tesadüfen Veli Göçer bana geldi. Kendisiyle ilk kez tanıştım. İzmit’te bir banka ile sorunlu olan 80 dönümlük bir arazisinin olduğunu belirterek ‘İzmit’i araştırdım en güvenilir firma sizmişsiniz. Arazimi siz alıp yapın, satışlarını ben yapayım’ dedi. Tabii, ‘Olur mu öyle şey…’ dedim. Bana durumu şöyle anlattı: ‘Ben hayatımda hiç inşaat yapmadım. Bana bahçeye bir tavuk kümesi yap desen beceremem. Çınarcık’ta arsa pazarlarken Karadenizli müteahhitler arsalara ev yapalım dediler. Ben de, siz yapın ama ben satacağım, dedim. Düşündüm ki orada mühendisler var, projeleri çizen adamlar var. Belediye bunlara ruhsat verdiğine göre denetler. Meğerse orada belediye yokmuş. Binalar yıkılınca beni buldular. Yedi sene cezaevinde yattım. Cumhurbaşkanlığı dahil 3500 dilekçe yazdım’ diye anlattı. Bu örnekten yola çıkarak bence devlet bu işlerde sorumlu olmalı. Özellikle yüksek yapıları denetleyecek kurumlar olmalı.”
Torunlarıyla dinleniyor
Sami Pekdemir 1948 doğumlu. 23 yaşındayken aile şirketinde sorumluluk I üstlenmiş. Mert ve Merih adında iki çocuğu var. 1974 doğumlu Mert Pekdemir, Trakya Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nden mezun olduktan sonra 1998’de aile şirketinde sorumluluk üstlenmeye başlamış. Kızı Merih Pekdemir ise Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü mezunu. Sabancı Grubu şirketlerinden Brisa’da yedi yıl çalıştıktan sonra bir buçuk yıl önce Pekdemir İnşaat’ta göreve başlamış. Halen kurumsal İletişim ve pazarlamadan sorumlu. Sami Pekdemir’in oğlu Mert’ten iki torunu var. Sami Bey en büyük dinlencesinin torunları olduğunu vurguluyor.
Para