Mimar ve gazeteci 95 yaşındaki Aydın Boysan’ın 67 yıllık eşi Suzan Boysan vefat etti. Suzan Boysan’ın cenazesi yarın öğlen Zincirlikuyu Mezarlığı Camii’nden kaldırılacak.
Sadece yazılarıyla ve eserleriyle değil hayata pozitif bakışıyla da pek çok insana örnek olan Boysan’ın 67 yıllık eşi Suzan Boysan bir süredir tedavi görüyordu. Boysan yarın öğle namazından sonra Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedilecek.
Sözcü gazetesi yazarı Nilay Örnek, Aydın Boysan’ın eşi Suzan Boysan’ın vefatının ardından duygularını şu sözlerle ifade etti:
Sadece birkaç defa gördüğün birinin ölümüne ‘tanıyormuşcasına’ üzülmek… Ortak değerler, sevgiler böyle yapıyor insanı sanırım; Aydın Beyciğimin, Burak ve Mine Boysan’ın tüm sevenlerinin başı sağ olsun… Suzan Hanım rahat uyusun.
Türkiye’de nadir böyle adam var. Yüzde yüz kendi gibi, candan, akıllı, entelektüel, doğru bildiğinden şaşmayan, aile hayatını çok iyi yürüten ve en nadiri de ‘herkes tarafından sevilen’. Aydın Boysan nadide, nev-i şahsına münhasır bir insan. Bu malum.Ben böyle adamlara baktığımda hep ‘kadını’ düşünürüm, yanındaki kadını…
Herkes onunla vakit geçirmek isterken, o herkese vakit ayırır, neşe, bilgi ve ışık saçarken bir kadın var. Onun eşi… Ve o kadın, eşini özgür bırakıyor, kendisi gibi olmasına izin veriyor. Onunla uzakta ya da yakınında dans ediyor. Güzel, çok güzel Suzan Hanım’ın da böyle biri olduğunu tahmin ediyorum hep. Benim çok beğendiğim Burak Boysan ile Mine Boysan’ın anneleri, Aydın Boysan’ın 67 yıllık eşi Suzan Hanım vefat etmiş.
Çok yakınımmışcasına üzüldüm.
Ortak değerler, sevgiler böyle yapıyor insanı sanırım; bir ‘tanışıklık’ hissi ile bağlıyor insanları.
‘KOMŞU KIZI’
Suzan Hanım, komşu kızı imiş. Dile kolay 67 yıl, onlarca anı, bir çok olay, iki çocuk, yüzlerce insan…
Suzan Hanım, Boysan’ın yaşgünlerinden birinde söyle diyordu: “60 küsur yıldır evliyiz. Bütün bu hikâye gibi anlatılanları birlikte yaşadık. Kocam diye söylemiyorum, belki bir ‘eş’ olarak değil, ama insan olarak üstün meziyetlere sahip biri; çalışkan, namuslu, aleyhte iş yapmaz. Dünyaya yine gelsem, yine onunla evlenirmişim gibi geliyor.”
Aydın Bey de başka bir mevzuuda şöyle diyordu: “Samatyalılık var hesapta… 2 akciğer, bir cilt kanserinden kurtuldum. Öyle hep beleş yaşamadım, çok belalar da geldi başıma, İş konusunda da. Ama hiçbir şey için pişman da değilim; yaşasam yine aynı insanlarla, aynı şekilde yaşardım”.
Aydın Bey de bir kitap yazmak istiyordu, biz kitap projelerinden konuşurken “63 yıllık evliliğin sırları. Suzan Hanım pek karışmak istemiyor ama…” diyordu.
Cep telefonu kullanmama nedenini de yine Suzan Hanım’la tatlı bir pasla bağlıyordu, 2012’de, “7 sene önce bir arkadaşım getirdi, ‘Kullanamam’ dedim, ‘Numaran karında, oğlunda, bir de bende olur’ dedi; zorla verdi. Akşamına içiyoruz, Suzan Hanım aradı ‘Fazla içme’ dedi; o gün bugündür kullanmıyorum.”
Suzan Hanım’ı biz daha az tanıyoruz ama eminim müstesna bir kadındı.
Boysan ailesinin başı sağolsun.
Cenaze yarın öğlen (7 Nisan 2016) Zincirlikuyu Mezarlığı Camii’nden kaldırılacak.
Sözcü