Türkiye Finans Katılım Bankası Genel Müdürü Osman Çelik, 2015’in iki seçimli bir yıl olmasına rağmen bankacılık sektörünün aktif büyümesinin yüzde 20, katılım bankalarınınkinin ise yüzde 25 seviyesinde gerçekleştiğini hatırlattı.
Çelik, Körfez sermayesinin Türkiye’ye gelmesini sağlayacak bir imkan bulunduğunu belirterek, “Ekonomik koşullar bunu destekliyor, özellikle enerji, inşaat ve sağlık ilgilendikleri alanlardan” dedi.
Seçim ve jeopolitik risklerin fazla olduğu bir yılda zorlukların, daha çok karlılık oranlarını etkilediğini ifade eden Çelik, bu yıl sektörün reel büyümesi ve katılım bankacılığı anlamında umutlu olduklarını söyledi.
Çelik, jeopolitik risklerin azalmasıyla Türkiye’nin gelişmekte olan ülkeler arasında pozitif ayrışacağını vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Türkiye Finansın ana sermayedarı National Commercial Bank, Körfez’in en büyük devlet bankası. Bu durum oralarla olan irtibatımızı da kullanarak Körfez’deki yatırımcıların Türkiye’ye gelmelerinde aracılık etmek, onların buradaki yatırımlarına yardımcı olmak hem danışmanlık hizmeti vermek hem de finansman anlamında beraber çalışma imkanı oluşturuyor.
Özellikle, 1 Kasım seçimlerinden sonra Türkiye’ye ciddi bir ilgi var. Biz ortağımız dolayısıyla, bu noktada banka olarak yatırımcıların ilk irtibata geçtiği kurumlardan biri konumundayız. Körfez tarafında yabancı yatırımcıların Türkiye’ye gelmesini sağlayacak bir imkan var, ekonomik koşullar da bunu destekliyor. İnşaat, enerji ve sağlık sektörü ilgilendikleri alanlardan. Türkiye hala bu anlamda yatırımcıya reel kazanç sağlayabilecek güvenli bir liman konumunda. Dolayısıyla, Türkiye’ye bugün yatırım yapanlar, önümüzdeki 10 yılının pozitif gelişmelerini satın almak adına geliyorlar.”
Enerjide ilk sukuk
Enerjinin Türkiye’de son 5 yılın en gözde sektörlerden biri olduğunu vurgulayan Çelik, geçen sürede bankaların bu sektöre kaynak aktarımlarının arttığını ve Türkiye Finans’ın da bu anlamda geçen yıl sektöre 550 milyon lira destek sağladığını belirtti.
Çelik, sektörde en fazla sırasıyla hidroelektrik, güneş ve biyogaz projeleri olmak üzere 220 megavatlık bir kapasiteyi finanse ettiklerini ve bir enerji projesine de Türkiye’de ilk defa sukuk ihracı yaptıklarını anlattı.
Türkiye’de ayrıca ilk defa tavuk gübresinden biyogaz elektrik üreten bir projeyi de destekledikleri bilgisini paylaşan Çelik, “Bu yıl enerji finansmanı açısından biraz daha sektörün oturma dönemi. Yatırımlar büyük ölçüde tamamlandı. 2016 o yatırımların sonuçlarının bankalara geri dönüşlerine yansımalarının değerlendirildiği süreç olacak. Bu anlamda, bu yıl biraz daha enerji sektörüne yönelik kredi kullanımları açısından daha sakin geçecek. Zaten termik santral yatırımları dışında çok büyük yatırımlar şu an için yok” ifadelerini kullandı.
“İstanbul faizsiz finansmanın merkezi olacak”
Aynı zamanda, Türkiye Katılım Bankaları Birliği Başkanlığı görevini de yürüten Çelik, yeni hazırladıkları strateji belgesinde katılım bankalarının sektör içindeki payının, 10 yıl içerisinde yüzde 5’ten yüzde 15’e çıkarılmasının planlandığını söyledi.
Çelik, katılım bankacılığının gelecek dönemde daha çok konuşulacak bir konu olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
“Katılım bankacılığına kamunun girmesi ile önümüzdeki dönemde inşallah İstanbul, faizsiz finansmanın merkezi olacak. Katılım bankacılığına kamunun da girmesi ile beraber faizsiz finansmanın Türkiye’de bilinirliğinin, tanınırlığının daha da artması söz konusu. Kamunun girmesinin regülasyonlar ve yeni ürünlerin devreye girmesi anlamında oldukça faydalı olacağını düşünüyoruz. Ayrıca, Türkiye’deki faizsiz finansmanı bir model olarak parlatacak olan gelişmelerin bir adımı olarak değerlendiriyoruz.”
İstanbul Finans Merkezi Projesi’nin de önemli bir adım olduğunu ifade eden Çelik, bu süreçteki altyapı çalışmaları, yeni düzenlemeler, sukuk projelerinin desteklenmesi ve faizsiz tüketici finansman şirketlerinin kurulması gibi gelişmelerin yabancı yatırımcıyı cezbedeceğini sözlerine ekledi.
Dünya