Konutta fiyatlar son 5 yılda yüzde 30 arttı!

konutfi

Merkez Bankası’nın 2010 yılını başlangıç alarak hesapladığı konut fiyat endeksi, tüm konutlar bazında fiyatların son beş yılda reel olarak yüzde 30 arttığını ortaya koydu. Yeni konutlara göre ise bu beş yüdaki artış yüzde 26 olarak belirlendi.

Bu oranlar Türkiye genelindeki durumu gösteriyor. Doğal olarak en.çok konutun el değiştirdiği il konumundaki İstanbul’da ise fiyatlar, Türkiye ortalamasına ve diğer iki büyük kente fark atmış durumda.

Bu beş yıllık dönemde İstanbul’da fiyatlar tüm konutlar bazında yüzde 58, yeni konutlar bazında yüzde 57 arttı. Ortalama artışın neredeyse bir kat üstünde bir aıtış söz konusu. Tüm ve yeni konutlar bazında beş yılda İzmir’de kaydedilen artış yüzde 25 ve yüzde 26, Ankara’da kaydedilen artış ise yüzde 12 ve yüzde 19 oldu.

Konut alan kârlı çıkıyor

2010 yılı ortalaması lOO olan tüm konutlara ilişkin endeks, haziran ayında 188’e çıktı. Yani beş yıllık dönemde nominal olarak yüzde 88’lik bir aıtış gerçekleşti. Bu dönemde İstanbul’daki konutların endeksi ise yüzde 129luk artışla 100’den 229’a yükseldi. Endeks, Ankara için 162’ye, İzmir için 181’e çıktı.

Konut fiyat endeksinin böylesine yükseldiği 2010 ortasından bu yılın haziran ayına kadar olan dönemde TÜFE ise yüzde 45 oranında arttı.
Dolayısıyla 2010 yılı ortasında konut almış olanlar, bu beş yılda enflasyona göre hiç de küçümsenmeyecek oranda karlı çıkmış oldular.
Aslında konuttaki kazanç, yalnızca 2010 ortasında alım yapmış olanlar için geçerli değil. Hemen hemen her. yıl konut fiyatlarındaki artış, enflasyonun üstünde gerçekleşmiş. Bu dönemin tek istisnası 2011 yılında Ankara ve İzmir’de yaşanmış ve bu illerdeki konut fiyat artışı enflasyonun gerisinde kalmış. Ancak bu durum, sonraki yıllarda telafi edilmiş.

Çark şimdilik dönüyor ama…

Konut fiyatlarının uzun süre enflasyonun altında artması zaten sektörde ciddi bir sıkıntının varlığına işaret eder. Tüm konutlar için böyle bir durum daha kabul edilebilir elbette. Ancak, yeni konutlarda fiyatların enflasyondan az artması, bir süre sonrabu konutları yapanların sıkıntıya gireceklerinin işareti demektir.
Ve bu da, zincirleme bir reaksiyonun başlangıcı anlamına gelir. Dolayısıyla, yeni konutlarda hem satışın, hem de fiyatın seyri önemli.
İkinci el konutların fiyatındaki değişimle, yine bu durumdaki konutların el değiştirme hızı ikinci planda. Önemli olan yeni konutlardaki durum.
İnşaat sektörü sıkıntıya girerse, zaten yeni konutlardan girecek. Beş yıl, on yıl ya da daha önce edinilmiş bir konutun satışa çıkarılması ve bunun piyasa rayicinin biraz altında ya da üstünde bir fiyatla satılması yalnızca satıcı ve alıcıyı ilgilendiren, ekonomiye olumlu veya olumsuz hiçbir katkıda bulunmayan biç durum. Ama yeni konutlar için aynı şey söylenebilir mi. Yeni konutun fiyatı enflasyonun çok altında artmaya başlarsa ve bu öyle kısa bir dönemi değil, uzunca bir süreci kapsar hale gelirse, sektörde dananın kuyruğu kopmak üzere demektir.

Geçen hafta açıklanan bir veriye dikkat çekmiştik. Konutta ilk satışlar temmuz ayında belirgin bir şekilde hız kesmiş ve geçen yılın aynı ayına göre artış yüzde 10 dolayına gerilemişti. Bu, alarm dillerinin çaldığını göstermez tabii ki. Ama ilk altı aydaki eğitime göre ortaya çıkmış olan bu gerilemeyi bir uyarı olarak almakta yarar var.

Bir yandan ilk satışlar hız keser ve hatta gerileme eğilimi içine girerse, diğer yandan da bu olumsuzluk yeni konut fiyatlarındaki artışın enflasyonun gerisinde kalmasıyla pekişirse, inşaat sektörü açısından başımız belaya girmek üzere demektir.

Dünya/Alaattin Aktaş

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*