Dünya Gazetesi yazarı Alaattin Aktaş bugünkü yazısında konut satışlarını kaleme aldı. İşte Alaattin Aktaş’ın o yazısı…
Konut satışı temmuz ayında yaklaşık 82 bin düzeyinde kaldı. Bu, şimdiye kadar bir ayda gerçekleşen ikinci en düşük satışa işaret ediyor. En düşük konut satışı, 76 bin adetle 2013 yılının ekim ayında gerçekleşmişti.
Temmuz ayındaki konut satışı geçen yılın aynı ayındaki satışa göre yüzde 15.8 azaldı. İlk satışların yüzde 13.3, ikinci el satışların yüzde 17.8 gerilediği gözlendi.
Temmuzda geçen yıla göre ipotekli satışlar yüzde 22.8, ipotek tesis edilmeksizin gerçekleştirilen satışlar yüzde 12.5 azaldı.
Aslında konut satışlarının bu yıl temmuzda geçen yıla göre yüzde 16’ya yakın düşmüş olmasında şaşılacak bir yön yok. Hatta, satışın bu orandan daha fazla düşmüş olması beklenirdi. Çünkü temmuzun çok belirgin, çok ön plana çıkan mazeretleri var.
Bu mazeretleri dikkate alarak temmuz ayındaki konut satışının düşüklüğünü normal karşılamak, hatta bu düzeyi bir anlamda iyi olarak bile nitelemek durumundayız.
Tatil ve 15 Temmuz
Geçen yılın temmuz ayında 22 işgünü vardı. Bu yıl ise Ramazan Bayramı tatili dolayısıyla işgünü sayısı 16’da kaldı. Yani dörtte biri aşan bir azalma söz konusu. Resmi işlem yapılabilecek gün sayısı böylesine azaldığına göre, başka hiçbir etken söz konusu olmasa bile konut satışında dörtte bir dolayında bir azalma olması beklenirdi. Kaldı ki, satıştaki azalma bu oranı bulmadı ve yüzde 16 olarak gerçekleşti.
Resmi işlem yapma günündeki azalma bir yana, Türkiye temmuz ayında eşi benzeri pek görülmeyecek bir badire atlattı. 15 Temmuz darbe girişimi, her ne kadar o gece başarısızlığa uğratılmışsa da, vatandaşın para harcama eğilimine büyük sekte vurdu. İnsanlar haklı olarak nakitte kalmayı tercih eder hale geldi. Harcamalar olabildiğince kısılmak istenir oldu.
Hele hele konut gibi çok büyük tutarlı alımlar ister istemez ileri tarihlere bırakıldı. Konut piyasasındaki bu olumsuz gidişi tersine çevirmek ve sektöre canlılık kazandırmak için atılan adımları hatırlayalım. Bu adımlar da zaten bir anlamda sektörün içinde bulunduğu sıkıntıları ortaya koymuş olmuyor mu…
Dolayısıyla temmuz ayındaki konut satışının 82 binde kalması ve geçen yıla göre yüzde 16 kadar gerilemesi gayet normal. Hatta, bir kez daha belirtelim, gerilemenin çok daha fazla olması beklenirdi.
Temmuz ayındaki konut satışını hazirandaki satışla kıyaslamak bizi pek sağlıklı bir sonuca götürmez. Haziranda 106 bin satış yapılmıştı ve düşüş buna göre yüzde 23’ü buluyor. Ama geçmiş yıllardaki genel eğilim de hep temmuz satışlarının haziran satışlarından belirgin ölçüde düşük olduğunu gösteriyor. Bunun tek istisnası 2013 yılı.
Toparlanma olabilir
Ağustosta iş günü sayısı açısından normale döndük. Temmuzdaki kabus günlerini de büyük ölçüde atlattık. Önceki gün açıklanan tüketici güven endeksinde de bunun izlerini görebiliyoruz zaten.
Tüketici güven endeksinde yer alan “Gelecek 12 ayda konut satın alma ya da inşa ettirmeyi düşünüyor musunuz” sorusuna verilen yanıtla oluşturulan endeks, haziran ayında 10.5 düzeyindeydi. Endeks temmuzda 7.9’a indi, ağustosta yeniden 10’a çıktı. Ancak, temmuzdaki bu gerilemede, tüketici güven endeksi ayın ilk yarısındaki anket çalışmasıyla oluşturulduğu için 15 Temmuz’un bir etkisi yoktu, onu bir kez daha belirtelim.
Ama belli ki ağustosta hem konut edinmeyi özendirecek şekilde getirilen kamu desteği, hem 15 Temmuz’u geride bırakmış olmanın sağladığı moral motivasyonla konut edinme eğilimi bir artış göstermişe benziyor. Dolayısıyla ağustos ayındaki konut satışının temmuza göre mutlaka artması, geçen yılın ağustosundaki 112 binlik düzeyi de yakalaması, hatta aşması beklenebilir.
Konut satışı eylül ayında yine düşecek. Bunda da en büyük etkiyi Kurban Bayramı dolayısıyla işgünü sayısının 17’ye inmesi yapacak.
Dünya/Alaattin Aktaş