Sur Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Altan Elmas, Türkiye’de konut kredisi faizinin yüzde 1’in altına inmemesi için bir sebep görünmediğini söyledi. Elmas, faizler inerse sektörün büyümeye devam edeceğini belirtti.
Bürokrasiyi azaltıcı tedbirlerle ve imar mevzuatında yapılacak reformlarla birlikte konut piyasasında satışların artmasının önünün açılacağını ve sektörün büyümeye devam edeceğini söyleyen Sur Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Altan Elmas, faiz indirimine kamu bankalarının öncülük etmesi gerektiğini söyledi.
– 2015 nasıl geçti?
2015’te ülkemizde 1 milyon 300 bin adet konut satıldı. Yine 2015’te konut kredisi bakiyesi 2014’e oranla yüzde 14 arttı. Bu yıl Türkiye genelinde 1 milyon 350 bin konut satışı gerçekleşeceğini düşünüyoruz. 2016 yılının bu yıldan çok daha iyi geçeceğine inanıyorum. Konut satışlarının tüm yıl boyunca belirli dalgalanmalar yaşamasıyla birlikte hız kesmeden devam edeceği kanaatindeyim. Yetkililerden yatırımı engelleyen bürokrasiyi azaltıcı ve imar mevzuatında reformlar bekliyoruz. Bu düzenlemeler gerçekleştirdiği takdirde satışların önü açılacak ve dolayısıyla gayrimenkul sektöründeki büyüme artarak devam edecektir. 2015 yılı belirttiğiniz gibi seçim yılı olarak geçti. Önümüzdeki 4 yıl seçim gerçekleşmeyecek. Ülkemizde son dönemde bazı olumsuz olaylar yaşandı. Tabii bu durum tüm dünyada gerçekleşiyor. Ne yazık ki istenmeyen durumlarla karşılaşılıyor. Fakat ülkemiz ekonomisinin tüm olumsuzluklara rağmen büyüyeceğine inanıyorum. Ekonominin lokomotifi olarak adlandırılan gayrimenkul sektörü de önümüzdeki dönemde büyümesini sürdürecektir. Ülkemizde konuta ciddi bir talep bulunuyor. Bunun yanı sıra yabancı yatırımcının da ilgisinin iyi seviyede görüyoruz. Ülkemiz yabancı yatırımcılar tarafından güvenli liman algısını sürdürüyor. Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen Cityscape fuarı buna en iyi kanıt. Yabancı yatırımcının ilgisini fuarda çok iyi gördük. İstanbul diğer metropollere oranla yabancı yatırımcıya çok cazip. Dolayısıyla orta ve uzun vadede ülkemize yatırım yapmayı tercih ediyorlar.
– Yabancıya mülk satışı ve geçen 3 ayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bizim konut sektörü daha iç piyasa odaklı ve faizlerle çok doğru orantılı bir sektör. Faizler yükseldiği zaman konut satışlarında bir miktar baskı oluşturuyor. Özellikle ikinci el satışlara yansıyor bu. Faizlerde de bir geri çekilme emaresi var şu anda. Bunun konut kredi faizlerine yansıyacağına düşünüyorum. Suriye’deki kriz yeni bir ateşkes süresi olacak mı, olmayacak mı bilinmiyor ama biraz böyle soğumuş gibi bir hali de var. O da herhalde yansıyacak. Fed’in kararları, faiz artırmayacağının anlaşılmasıyla gelişmekte olan ülkelere para akışı gelmeye başladı. Önümüzdeki sürecin iyi olacağını düşünüyorum.
İRAN HAREKETLENDİRİR
– Konut kredisi faizlerinde beklentiniz nedir?
Türkiye’de konut kredisi aylık faizinin 1’in altına gelmemesi için bir sebep görünmüyor. Buna kamu bankalarının öncülük etmesi gerektiği kanaatindeyim. Konut kredi faiz oranında yüzde 1 psikolojik bir eşik ve faizlerin bu oranın altına inmesiyle konut talebinin artacağı düşüncesindeyim. Ayrıca Merkez Bankası bir sonraki toplantısında faiz üst bandında en az 75 puan indirim yapabilir.
– Konut ihtiyacı önümüzdeki dönemde artarak sürecek mi?
Ülkemizde çok genç bir nüfus bulunuyor. Bunun yanı sıra yeni evlilikler, boşanmalar gibi durumlar da ev taleplerini artırıyor. Tabii ülkemizdeki konut stoğu da çok eski… Yenilenmesi gerekiyor. Tüm bu maddeler toplanınca ciddi bir talep ortaya çıkıyor. Dolayısıyla ihtiyacın süreceği kanaatindeyim.
– İran yaptırımları ağustosta kalktı. İran pazarı sektöre ekstra bir hareketlilik katar mı?
İran büyük bir pazar. Engellerin kalkmasıyla yatırımcılar bu fırsatı değerlendirmeye başladı. Bu yıl dahil olmak üzere gelecek dönemde İran’da inşaat sektörünün hareketleneceği kanaatindeyim. Sur Yapı olarak bizim de İran konusunda düşüncelerimiz var. Şartlara bakarak izleyeceğimiz yolu netleştireceğiz.
KONUT SATIŞI İHRACAT SAYILMALI
– 1.5 milyon gibi bir konut satışı rakamından bahsediyoruz. Konut satışlarının ihracat sayılmasında nasıl bir formül izlenebilir?
İhracatta dışarıya bir ürün satışı yapılıyor ve bu ürünün dışarı çıkma durumu söz konusu. Bu durum gayrimenkulde farklılaşıyor. Yabancılar edindikleri konutlar ile ülkemize para girdisi sağlıyor ve ülkemizden bir ürün dışarı çıkarmıyor. Aynı şekilde yılda bir-iki defa edindikleri konuta gelip, ülkemizi ziyaret ettiklerinde de yabancı ülkenin para harcayanı haline geliyor. Turizm vs gibi birçok sektörde de hareketlilik katıyorlar. Tüm bu döngü düşünüldüğünde yabancıya konut satışının ihracat girdisi olarak sayılması gerekiyor. Ayrıca yabancıya konut satışının ihracat sayılması ile birlikte yabancı yatırımcının KDV iadesini geri alabileceği bir imkan doğacaktır. Önümüzdeki dönemde KDV konusunun içerisinde olduğu bir model ile inşaatın döviz getirisi sağlayan hizmetler arasına alınması ile kısa sürede 5 milyar dolarlık yabancıya satışımız çok daha büyük rakamlara ulaşacaktır. Bugün birçok ülke yabancı yatırımcının konut almasını destekleyici çalışmaları yürütmekle birlikte satışı yapılan konutların ihracat sayılması yönünde de çalışmalar yürütüyor. İspanya bunlardan bir tanesi…
KENTSEL DÖNÜŞÜMDE YOLUN BAŞINDAYIZ
Kentsel yenilenme sürekli var olan bir şey ama bizim gündemimize Van depremi ile daha çok girdi. Ondan sonra 6306 sayılı yasayla da yasalaşmış oldu. Bu manada tabii bizim 6 milyon civarında dönüşecek konut adedimiz var. Bunu aşağı yukarı 20 yılda yapsak… 300 bin konutu yıkıp yapmak gerekli her yıl. En iyi ihtimalle durum böyle. Şu an biraz ağır gidiyor çalışmalar. Mülkiyet sorununu aşmak için biraz zorlanıyoruz. Biz Sur Yapı olarak kentsel dönüşüm kanunu geçer geçmez bunu bir sorumluluk bilip elimizi taşın altına koyduk aslında. İstanbul’un 3-4 bölgesinde çalışıyoruz. 3 yıl dolmasına rağmen daha kazma vurabildiğimiz bir yer yok. Ciddi maliyetler oluşuyor. Kentsel dönüşüm yasasının yeniden ele alınması lazım. Belediyelerimizin, müdürlüklerimizin ve vatandaşın meseleye bakış açısını bir rehabilite etmemiz lazım. Çünkü halkımız daireyi en yüksek metrekareden nasıl alırım, en fazla ne alırım gibi bir algıyla yaklaşıyor. Herkesin bir şekilde orta yolda buluşması lazım. Belki bizim konut sektörü olarak fedakârlık seviyemizi arttırmamız lazım. Yolun başındayız. Tıkanan noktalara anjiyo yapmak gerek.
YATIRIMLARA TAM GAZ DEVAM
PKK terörü yıllardır var olan bir gerçekti. Çözüm süreciyle devletimiz bugüne kadar elinden gelen bütün gayreti gösterdi. Buna rağmen artık niyetler değişmeyince iş bir noktadan sonra teröre döndü tekrar. Ciddi anlamda da sonuçları oluyor bunun. Suriye kaynaklı bölgenin ateşe düşmesi de bir şekilde Türkiye’nin içini yakıyor. Başta Cumhurbaşkanımız yıllardır bu işi sonlandırmak için gayretler gösteriyor ama dünya yeteri kadar dikkate almadı Suriye konusunu. Ve maalesef Türkiye’yi de etkiliyor ve içimizi de yakıyor bu durum. İnsanların yüreğini de yakıyor ama Türkiye büyük ve güçlü bir ülke. Osmanlı’nın son dönemini Türkiye’nin şu son 100 yıllık tarihine baktığımızda bundan daha güçlü bir Türkiye yoktu. Hepsinin üstesinden geleceğimize şüphem yok. Bu sebeple de tam gaz yatırımlara devam ediyoruz.
2.2 MİLYAR TL’LIK PROJEMİZ VAR
– Bu sene içinde planlanan yatırımlarınız nedir?
Bizim 2016 yılı içerisinde yani bahar aylarına kadar yetiştirebilirsek eylüle kadar toplam 6 projemiz var. Birini satışa sunduk. Sultanbeyli’nde Gölbahçe projemiz. 5 projemiz daha var. Nisanda mayısta bunları arka arkaya sunacağız inşallah. Toplamda 1.844 konut artı ofis yatırımı ve 2.2 milyar TL’lik bir arz sunmuş olacağız piyasaya. Bu da Türkiye’ye ve geleceğe güvenimizin bir kanıtı. Ve üzerinde çalıştığımız yeni arsalar, yeni projeler var. Bursa’da devam eden büyük bir alışveriş merkezi projesi var. Onu 2017’nin ilk çeyreğinde açacağız inşallah. Nisan sonunda İstanbul’da Kağıthane’de Axis alışveriş merkezi ve Bayrampaşa’da Axis İstanbul ofis projemiz var. Onu bitiyoruz. Nisan sonunda onu açıp faaliyete sokmuş olacağız. Yaklaşık 1.500-2.000 kişi arasında istihdam sağlamış olacak bu alışveriş merkezi. Yılda 1.000 konut civarında bir potansiyeli tamamlamaya çalışıyoruz. Ve hiçbir endişemiz yok tam gaz üretmeye devam.
Star