Takvim Gazetesi köşe yazarı Kadir Tuna, bugünkü yazısında konut kredisi faizlerinin kaleme aldı…
Bankalar, geçtiğimiz hafta kredi faizlerini yüzde 1’in altına çekerek son derece önemli bir attı. Uzun süredir ev sahibi olma hayalini erteleyen birçok tüketici için büyük bir fırsat doğdu. Ama burada dikkat edilmesi gereken başka önemli bir nokta var. Ev sahibi olmak kadar, aldığınız evin doğru bir yatırım olup olmadığını iyi hesaplamanız gerekiyor. Ülkemizde satın alınan her 3 konuttan 2’si kredi ile alınıyor. Kredi de tercih edilen vadeler ise 60 ve 120 ayda yoğunlaşmış durumda. Faiz kredi için ödediğiniz bir bedel.
Örneğin 200 bin TL birikimiz var ve 200 bin TL 120 vadeli 0.95’den kredi kullanıyorsunuz.
Böyle bir kredi için ödeyeceğiniz faiz tutarı 136 bin TL.
Bu tutara 2000 TL diğer masrafları eklediğimizde kredinin maliyeti 138 bin TL olacak. Ev almak için ödediğimiz toplam tutar 538 bin TL’yi bulacak.
Bugünkü fiyatlar ile böyle bir evi aylık 2000 TL kiraya verdiğimizi düşünelim. Yıllık kira getirisi 24 bin TL olacak. Bu evin kendini amorti etme süresi yaklaşık 22 yılı bulunuyor.
Ortalama evlerin kendi amorti etme süresinin 12 ile 15 yıl arasında olduğu düşünülürse 22 yıllık bir amorti süresi için katlanılan faiz maliyetinin son derece yüksek olduğunu söyleyebiliriz.
FIRSATÇILARA PRİM VERİLMEMELİ
Ülkemizde konut kredi faizleri halen emsal ülkelere göre çok yüksek. Faizlerde yıllık bazda yüzde 9 gibi bir hedef var. Bu faize göre 120 ay için aylık kredi faizleri yüzde 0.75’lere geliyor.
Beklentimiz öncelikle konut faizlerinde bu seviyelere, hatta daha aşağılara gelinmesi.
Bu seviyelere yakın zamanda gelmesi için herhangi bir engel yok. Yurt dışı piyasalardaki olumsuz havaya rağmen Türkiye ekonomisin güçlü dinamikleri TL’nin diğer para birimlerine göre güçlü kalmasını sağladı. Daha önceki yazılarımda bankaların faizler konusunda fedakarlık yapması gerektiğini yazmıştım.
Aynı fedakarlığı inşaat şirketleri de, bankaların piyasa için sağladığı itici güce destek olmak amacıyla, konut fiyatlarında kâr marjlarını yeniden gözden geçirerek yapabilirler. İnşaat sektörü ülkemizin lokomotif sektörleri arasında geliyor.
Sektör rüzgarı arkasına aldığı bir dönemde faizlerin düşmesi konut alımlarında yeni fırsatları ortaya çıkarırken, bunu fırsat bilen bazı firmaların konut fiyatlarını yükseltmesi sektöre ciddi zarar verebilir.
Özellikle sektördeki büyük oyuncuların fiyat istikrarı konusunda alacağı kararlar, bunu fırsata çevirmeye çalışan firmalara engel olacaktır. Piyasada cebinde parası olan ve konut almayı bekleyen sırada çok sayıda hanehalkı var. Çoğunun endişesi düşen faizlere karşın ödedikleri bedelin doğru bir yatırım olup olmayacağı.
Bu kaygıları ortadan kaldırmak sektör temsilcilerine düşüyor. Bu konuda hemen bir adım atılırsa yılın tamamlanmasına çok az bir süre kalmasına rağmen satışlarda büyük bir patlama yaşanabilir.
Kadir TUNA – Takvim