Emlak Konut ve GYODER’in, sektöre öncülük yapacak ve çok geniş kitlelere yayılacak tarzda hayata geçirdikleri kampanya ve konut faizlerindeki düşüşün ardından gayrimenkul sektöründe iyimser bir hava hâkim. Her yıl durgun ilerleyen yaz dönemi, bir de geçtiğimiz günlerde yaşanan darbe girişimi ile iyice durma noktasına gelen satışlar, sektör oyuncularının kampanyaları ve bankaların, konut kredi faizlerini yüzde 1’in altına çektiğini açıklamasının ardından yeniden canlandı.
Konu ile ilgili değerlendirmede bulunan Artı Deneyim Kurucu Ortağı Ufuk Kayador, satışların daha da ivme kazanması için gayrimenkul geliştiricilerin konut kredi faiz uygulamalarına ek olarak faiz oranlarını bir nevi absorbe edecek şekilde yapacakları radikal kampanyalar ile sektördeki hareketlenmeyi daha sinerjik bir hale getirmelerinin mümkün olacağını belirtti. Kayador sözlerine şöyle devam etti:
“Sektörün arzu edildiği anlamda hareketlenebilmesi için bankalar tarafından belirlenen ve geçerli olan konut kredisi faiz oranlarının daha da aşağıya çekilmesi gerekmektedir. Geçtiğimiz yıllarda %0,80–0,85’ler düzeyinde olan ve firmaların sübvansiyonuyla daha da aşağılarda uygulanan aylık faiz oranları o dönemlerde satışları ciddi anlamda körükleyici bir faktör olmuştu. Bu nedenle, konut kredisi faizlerinde mevcut durumda ikinci bir indirim hamlesine daha ihtiyaç bulunmaktadır. Aylık faizlerin bankalar tarafından bu düzeylere indirilmesi ve yatırımcı firmaların da bunlara ilave katkılarda bulunarak aylık faizlerin daha da aşağılara çekilmesi durumunda sektörümüzde gerçek anlamda hareketlenmenin yaşanabileceğine inanıyoruz” dedi.
İnşaat sektörü canlanırsa, ekonomi canlanır
Artı Deneyim Kurucu Ortağı Sevgi Güngör Uyanık ise gayrimenkul firmalarının projelerindeki yüksek stokların firmalara getirdiği yüklerin altını çizdi. Uyanık, satışların hareketlenmesi ile birlikte geliştirici firmaların üzerindeki yükün önemli ölçüde azalacağını söyledi. Uyanık: “Konut kredisi faizlerinin düşmesi inşaat ve emlak sektörünü canlandırır. İnşaat sektörünün canlanması ekonominin de canlanması demektir. Ortak bir akıl ve felsefeyle yapılacak sonuç getirici uygulamaların art arda devreye girmesiyle birlikte satışlar açısından sektörümüzde sürdürülebilir bir gelişme sürecinin oluşması söz konusu olabilecek ve bu sektörün gelişmesine katkıda bulunan yatırımcı firmalarının da yüzlerinin gülmesi mümkün olabilecektir” dedi.
Uyanık, inşaat sektörünün ekonominin lokomotifi olduğunu da hatırlattı ve; “Altını çizdiğimiz tüm bu olumlu uygulamalar paralelinde bu dönemde sektörümüzde başlayan hareketlenmenin, tıpkı havuza atılan bir taşla meydana gelen ufak dalgalanmanın çevresine de zincirleme olarak yayılması örneğinde olduğu gibi, artarak devam edeceği düşüncesindeyiz” ifadelerini kullandı.