Kentsel Dönüşüm adı altında parsel bazında eski yapıların yıkılıp yerine yenileri yapılırken Antalya Kent Konseyi Başkanı Sema Nur Kurt, “Kentsel dönüşüm projeleri ayrıcalıklı imar hakkı sağlama aracı olarak kullanılmamalı” dedi.
PARÇACI DEĞİL, BÜTÜNCÜL OLMALI
Tek tek eskiyen binaların kentsel dönüşüm adı altında yıkılmasının gerçek manada kentsel dönüşüm olmadığını söyleyen Kurt, “Antalya’nın çehresini değiştirmek istiyorsak, kentin kimlik planlamasını parçacı değil, bütüncül dizayn etmeliyiz. Geliştirilen tüm projelerde, kamu yararı ilkesine ve planlama ilkelerine ayrımsız biçimde uyulmalıdır” şeklinde konuştu.
Tek tek eskiyen binaların kentsel dönüşüm adı altında yıkılmasının gerçek manada kentsel dönüşüm olmadığını söyleyen Kurt, “Antalya’nın çehresini değiştirmek istiyorsak, kentin kimlik planlamasını parçacı değil, bütüncül dizayn etmeliyiz. Yaşanabilir bir kentsel çevre oluşturulabilmesi için, kent planlama disiplini içinde geliştirilmiş olan tüm planlama ilkeleri ve kuralları, planlama disiplininin bir parçası olan kentsel dönüşüm uygulamaları açısından da vazgeçilmezdir. Bu nedenle, geliştirilen tüm projelerde, kamu yararı ilkesine ve planlama ilkelerine ayrımsız biçimde uyulmalıdır” şeklinde konuştu.
Antalya Kent Konseyi Başkanı Sema Nur Kurt, kentsel dönüşümün bütüncül bir şekilde yapılması gerektiğini söylerken “Kent kimliğine ve dokusuna uygun olmayan geri dönüşü olmayan uygulamaların Antalya’da yaşanmaması adına gerekli önlemlerin alınması, kent için oluşturulacak kentsel dönüşüm stratejilerinin belirlenmesi kentimizin geleceği açısından büyük önem taşımaktadır” dedi.
Kentsel dönüşüm uygulanırken ayrıcalık sağlanmadan eşit bir şekilde uygulanması gerektiğini kaydeden Başkan Kurt, “Antalya öncelikli olarak kentsel dönüşümün uygulanacağı iller içerisinde yer almamasına rağmen yasanın günümüzde yürürlükte olması nedeniyle kentsel dönüşümün kentimiz için ilkelerinin neler olması gerektiği, planlama bütünlüğü içerisinde çözüm aranılması ve keyfi uygulamaların yapılmaması gerekmektedir. 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ile birlikte kentsel dönüşüm kentlerimizde tartışılmaya başlandı. Dönüşüm projelerinde sadece fiziksel mekanın dönüşümü şeklinde algılanmamalı, fiziksel iyileştirmenin yanında sosyal yapı ve ihtiyaçlar da kentsel alanın dönüşümünde göz önünde bulundurulmalıdır. Geliştirilen tüm projelerde proje alanında yaşayan ve projeden etkilenenlere mevcut konutundan daha küçük, daha niteliksiz, daha düşük sınıfta konut verilmemeli, Uygulamaların proje alanında yaşayan kişileri dışlama ve tasfiyeye neden olması önlenmeli, yerinde dönüşüm ilkesi benimsenmeli, kültürel ve sosyal yapı göz önünde bulundurulmalıdır” şeklinde konuştu.
BELEDİYELER KOMİSYON KURMALI
Kentsel dönüşüm yapılırken de tek tip yapılaşmadan kurtulunması gerektiğini ve bu konuda yarışmalar açılması gerektiğinin altını çizen Sema Nur Kurt, “Projelerde yerelin özelliklerini yansıtan, kent kimliğini yaşatacak, iklimsel koşulları gözeten sürdürülebilir projelere önem verilmelidir.Kentsel tasarım özendirilmeli, yarışmalar teşvik edilmelidir.Belediyelerin bünyelerinde estetik komisyonları kurulmalı, etkin ve verimli çalışmalıdır” ifadelerini kullandı.
SAĞLIKLI VE YAŞANABİLİR BİR DÖNÜŞÜM
“Geliştirilen tüm projelerde, kamu yararı ilkesine ve planlama ilkelerine ayrımsız biçimde uyulmalıdır” diyen Antalya Kent Konseyi Başkanı Sema Nur Kurt son olarak şunları söyledi, “insan onuruna yaraşır, kentsel standartları yüksek yaşam alanlarının oluşturulması, kentsel hizmetlerden herkesin eşit bir biçimde yararlanması devletin öncelikli görevleri arasındadır. Bu amaçla kentsel mekânın sağlıklılaştırılması, standartların yükseltilmesi, jeolojik açıdan riskli alanların belirlenmesi, halkın sağlıklı bir çevrede, yaşama elverişli alanlarda yaşaması amacıyla projelerin geliştirilmesinin gerekliliği tartışılmazdır. Sağlıklı ve yaşanabilir bir kentsel çevre oluşturulabilmesi için, kent planlama disiplini içinde geliştirilmiş olan tüm planlama ilkeleri ve kuralları, planlama disiplininin bir parçası olan kentsel dönüşüm uygulamaları açısından da vazgeçilmezdir.”
Akdeniz’de Yeniyüzyıl
Bir yanıt bırakın