‘Kentsel Dönüşüm ve Akıllı Şehirler Kurultayı’ yapıldı. Ekonomiye 400 milyon dolarlık katkı sağlayacak kentsel dönüşüm maratonunun yeni yol haritası belirlendi. Açılış konuşmasını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı kurultayda siyasetçiler, belediye başkanları, büyük projelere imza atan inşaat şirketleri, yan sanayiciler ve akademisyenler kentsel dönüşümü A’dan Z’ye masaya yatırdı.
Haliç Kongre Merkezi’nde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı önderliğinde Toplu Konut idaresi (TOKİ) himayelerinde yapılan kurultayda üç panel düzenlendi. Sektörün sorularının ele alındığı panellerde “Kentsel dönüşüme stratejik yaklaşımlar, altyapı sorunları ve eylem planı” ile “Kentsel dönüşümde finansman modelleri ve özel sektörün çözüm önerileri” konuları masaya yatırıldı. “Kentsel dönüşüm ile birlikte önümüzdeki 10 yılda gayrimenkulün hikayesi ne olacak” sorusunun yanıtı arandı. Kurultayın ardından “sonuç bildirisi” yayınlandı.
Turkuvaz Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkan Vekili Serhat Albayrak’ın ev sahipliğinde düzenlenen “Kentsel Dönüşüm ve Akıllı Şehirler Kurultayı’nı siyasiler, yerel yöneticiler, bürokratlar, finans ve inşaat sektörünün temsilcilerinin de aralarında bulunduğu bin 200 kişilik üst düzey bir davetli grubu izledi.
“YATAY YAPILARA GEÇME ZAMANI”
Açılışta konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Artık yatay yapılara geçme zamanı” dedi. Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı ise, özellikle terör saldırılarıyla yıkılan Sur, Cizre, Silopi ve İdil’i yeniden yapılandıracaklarını belirtti. Sarı, bu konuda şunları söyledi: “Bakanlığımız Cizre’de iki haftada 20 bin binayı inceledi. İdil’de zarar tespit çalışmaları bu hafta tamamlanacak. Aynı detaylı çalışmayı Sur için de gerçekleştireceğiz. Sur’u bölgenin kültürel değerlerini koruyarak yeniden ayağa kaldıracağız.” Bakanlık olarak son üç yılda kentsel dönüşüm uygulamaları kapsamında kira yardımları dahil 2 milyar TL’ye yakın kaynak kullandıklarını söyleyen Sarı, 48 ilde 179 riskli alan ilan ettiklerini, bu alanların 1 milyon 200 binden fazla insanı ilgilendirdiğini belirtti. 2015 sonu itibarıyla toplam 92 bin 833 binada riskli yapı tespitinin gerçekleştirildiğini kaydeden Sarı, “En büyük hedeflerimizden biri şehirleşmede yöresel mimari özelliklere uygun konut projelerini hayata geçirmek” dedi.
MASTER PLAN DÖNEMİ BAŞLIYOR
2012’den bugüne kadar devam eden kentsel dönüşüm hamlesinde artık master plan dönemi başlıyor. Şehrin bir bütün olarak ele alındığı plana göre konut sahipleri, rezerv alanlara taşınarak, kamu-özel işbirliğinde şehirler dönüştürülecek. Buna göre dönüşüm alanındaki konut sahipleri yeni kurulacak çevre dostu şehirlere transfer edilecek. Bu konuda Eskişehir ve İstanbul’da ilk adımların atıldığını belirtelim. Türkiye’deki nüfus artışı, kentleşme, değişen aile yapısı, mevcut konutların önemli bir bölümünün depreme dayanıklı olmaması gibi sebepler gayrimenkul sektörünün en önemli dinamolarından. Sektör yetkilileri bu sebeplerle Türkiye’de konut ihtiyacının önümüzdeki yıllarda da devam edeceği konusunda hemfikir. Yenilenme ihtiyacının getirdiği kentsel dönüşüm ve bölgesel gelişim gibi faktörler de konuta olan ihtiyacı belirleyen faktörler arasında. Halen devam eden kentsel dönüşüm projeleri, şehirler arası otoyol ve hızlı tren projeleri ile ihaleleri yapılan ve yapılacak olan şehir hastaneleri, İstanbul’daki üçüncü köprü, üçüncü havaalanı, Avrasya Tüneli ve metro projeleri de konut sektörüne olumlu katkılar sağlayacak unsurlar olarak öne çıkıyor. Gayrimenkulün birincil yatırım aracı kabul edildiği ülkemizde talebin hala canlı olduğunu ifade eden yetkililer bu yıl da gayrimenkulde aynı trendin korunacağını tahmin ediyor. 2016 yılında başlayan toparlanmanın ikinci yarıda ciddi bir büyümeye neden olacağını söylüyor.
“TÜRKİYE HENÜZ YOLUN BAŞINDA”
Yabancıya satışta Türkiye’nin henüz yolun başında olduğunu vurgulayan büyük patronlar, yabancı taleplerinde 2016 yılında 2015’e göre yüzde 20-40 arasında artış öngörüyor. Mütekabiliyet Yasası’ndan beri başta Körfez bölgesi olmak üzere tüm yakın coğrafyada satış faaliyetlerine yoğun şekilde devam eden sektör temsilcileri, Türkiye’deki konut fiyatlarının benzer ülkelere göre halen oldukça düşük olduğunu hatırlatıyor. Fiyatların cazipliğinin yabancı alıcıların ülkemize olan ilgisini artırdığını kaydeden sektör temsilcileri, 2015’te 5 milyar dolar olarak gerçekleşen satışların 2016’da 10 milyar dolar civarında gerçekleşmesi için çalışıyor.
“RUSYA KRİZİ FAZLA ETKİLEMEZ”
Yabancılara konut satışında Rusya dördüncü sırada yer alırken toplamdaki payının yüzde 9 civarında olduğunu hatırlatan uzmanlar, bu nedenle Rusya’dan Türkiye’ye gelip konut alanlar azalsa dahi bunun toplamdaki etkisinin çok sınırlı olacağını söylüyor. Orta ve uzun vadede Rusların yine ülkemizi ikinci ev olarak tercih etmeye devam edeceğini belirten uzmanlar, Rusya’yı Çin, Almanya, İran, Azerbaycan ve Kazakistan’ın izlemesini bekliyor. Kısacası Türkiye-Rusya arasındaki sıkıntıların gayrimenkul sektörünü çok fazla etkilemesi beklenmiyor. Ruslara alternatif olarak daha çok Türk Cumhuriyetleri’ne, özellikle Azerbaycan’a ve Kuzey Afrika’ya yönelmek gerektiği düşünülüyor.
“PARA GAYRİMENKULE DÖNÜYOR”
Bu arada gerek birinci elde gerekse ikinci elde konut satışlarının arttığı görülüyor. Uzmanlar, satışlardan karlı çıkan yatırımcıların oluşan kaynaklarını yine gayrimenkule yatırmaya devam ettiklerine dikkat çekiyor. Bir ürünün ikinci el piyasasının hareketli ve likit olmasının, birincil piyasa için çok iyi olduğunu kaydeden uzmanlar, bunun sektörün dinamizmine katkı sağladığını söylüyor.
Sektörün kamudan beklentileri
-Arsalarda TOKİ ve Emlak Konut GYO’da olduğu gibi KDV oranının projelendirilen konutun KDV’si ile aynı tutulması.
– Konutlarda KDV oranının eski duruma döndürülmesi veya en azından üst sınırın yüzde 8 olması.
– Tapu harçlarının belediyelerce takdir edilen ve gerçeği yansıtmayan emlak vergisi değerlerinin yerine lisanslı değerleme şirketleri tarafından tespit edilen rayiç değerleri üzerinden alınması.
– Damga vergisi kanununda yer alan üst sınırın bir gayrimenkul projesi için yapılan tüm sözleşmeler için ayrı ayrı değil toplu olarak uygulanması.
– Yabancıya yönelik konut satışlarının döviz kazandırıcı işlem olarak kabul edilmesi.
Gayrimenkulde 2016 yılı beklentileri
– İnşaat sektörü ve gayrimenkul faaliyetlerinden elde edilen gayri safi yurtiçi hasılada yüzde 5 büyüme.
– 2015 yılında 600 bin adet olan birinci elde satılan konut sayısının yüzde 7 artışla 640 bin adede ulaşması.
– 2015 yılında 5 milyar dolar civarında olan yabancılara yönelik konut satışları cirosunun iki katına çıkması ve 10 milyar dolara ulaşması.
Recep Tayyip ERDOĞAN / Cumhurbaşkanı
“İstanbul’un sorunlarını çözme mücadelesi veriyoruz”
Belediye Başkanı olduğum yıllardan bu yana İstanbul’un sorunlarını çözmenin mücadelesini veriyoruz. İstanbul’un eski silueti ile yenisi arasındaki farkı bu şehirde yaşayanlar çok iyi bilirler. Halen çözülmemiş sıkıntılar var. Bunu her zaman dile getiriyorum. Ama özellikle konut bakımından İstanbul çok farklı bir noktaya geldi. Göç alma noktasında önüne geçemiyoruz. Kentsel dönüşüm çalışmalarıyla birlikte biraz mesafe almış olacağımızı düşünüyorum. Bir müjde vermek istiyorum. Kentsel dönüşüm kapsamında 5 Ekim 2012 tarihinde Esenler Havaalanı Mahallesi’nde ilk kazmayı vurmuştuk. İşte bu mahallenin çalışmaları bitti; önümüzdeki ay hak sahiplerine anahtarlarını vereceğiz. Projede 2 bin 377 konut, 55 işyeri yapıldı. Hayırlı olmasını diliyoruz. Türkiye’de yıkılarak yenilenmesi gereken 6 milyon konut bulunuyor. Bugüne kadar 48 ilimizde 179 alan riskli bölge ilan edildi. 21 ilde 37 bin 782 dekar alan rezerv yapı alanı olarak tespit edildi. 2015 sonu itibariyle 93 bin binada 312 bin riskli yapı tespiti gerçekleştirildi. Bu rakam korkunç!..
“2 MİLYAR TL KAYNAK AKTARDIK”
Bugüne kadar kira yardımları dahil kentsel dönüşüm kapsamında 2 milyar TL kaynak ayrıldı. Bizim amacımız yuva yıkmak değil, tam tersine güvenli yuvalar inşa etmek. Bu anlayışla kentsel dönüşümün hedeflenen sonuca ulaşacağına inanıyorum. Güneydoğu’da teröristlerden temizlenen ilçelerde imar çalışmaları başladı. Diyarbakır Suriçi ve Dicle için çok güzel projeler var. Yapılacak projelerle bölge dünya gözünde çok iyi bir yere gelecek. Hakkari’nin de Yüksekova’ya taşınması planlanıyor.
“TOKİ’NİN HEDEFİ 1 MİLYON 200 BİN KONUT”
TOKİ 2002 sonuna kadar sadece 43 bin konut yapmışken bugüne kadar konut sayısı 710 bine ulaştı. Toplu konutta özgün ve yerel mimariyi hayata geçirmek üzereyiz.2023 yılına kadar ikinci bir 500 bin konut hedefimiz var. Bunu da aştık mı, 1 milyon 200 binlik rakama doğru gideriz. Kanal İstanbul olacak. Kim ne derse desin yapacağız. Marmaray yapılamaz dendi yapıldı. Üç yıl oldu. Yılsonuna kadar Avrasya Tüneli bitiyor. Ahırkapı’dan girip Haydarpaşa Lisesi’nin arkasından çıkacak. Bütün bunlar İstanbul’un ulaşımı rahatlasın diye yapılıyor. Yavuz Sultan Selim Köprüsü 26 Ağustos’ta açılacak. Ağır vasıtalar artık üçüncü köprüden geçecek. Böylece İstanbul’da ulaşım rahatlamış olacak.
“KREDİ FAİZLERİ DÜŞMELİ”
2023 yılına kadar 6 milyon konuta ihtiyaç duyulacağı hesaplanıyor. Faiz oranlan yüksek. Bankaların faiz oranlarını düşmeli, insanlar kredi kullanarak konut alabilmeli. Öte yandan akıllı şehir yüksek bina değildir, şehir merkezlerimiz adeta bina ve araçların istilasına uğramış insanlara yer kalmamış durumda. Yaya kaldırımları, yaya yolları yok. Bisiklet yolu adeta sıfır. Arabalar otobüs duraklarına park etmiş. Engelli dostu ve insan odaklı şehir kurulmasında geriyiz. Tarihimize de sıkı siya sarılmamız lazım. İstanbul, Bursa, Gaziantep gibi tarihi şehirlerimizin temel mimari özelliğine sadık kalınarak yeni mimaride yaşatmalıyız.
Mehmet Ergün TURAN / Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanı
“60 bin konut inşa edeceğiz”
Kurum, 19 yılda 43 bin konut üreten bir idareden son 13 yılda 710 bin konut üreten bir yapıya geldi. 2023 hedefimizi 1 milyon 200 bin konut olarak belirledik. Bu yıl hedefimiz, iştirak dairesi başkanlığı şirketlerimiz hariç 60 bin sosyal konutu inşa etmek. Dünyada inşaat harcamaları 2015’te nominal olarak değer bazında yüzde 4 artarken, Türkiye’de aynı dönemde yaklaşık yüzde 7 artışla 131 milyar TL’ye yükseldi. İnşaat sektörünün milli gelir içindeki payı bugün yüzde 5.6. Bütün kriz senaryolarına ve çığırtkanlıklarına rağmen Türkiye’de 2015 yılında konut satışları yaklaşık yüzde 11 artarak 1 milyon 300 bine ulaştı. Bu rakam tüm zamanların rekoru. Yabancı yatırımcının da sektöre ilgisi devam ediyor. 2015 yılında yaklaşık 23 bin konut satışı ile yaklaşık 5 milyar dolarlık bir yabancıya satış gerçekleşti. Birçok ilde afet riskinin ve çarpık kentleşmenin yoğun olduğu toplam 55 milyon metrekare alan üzerinde 49 şehirde, 112 belediye ile 129 projede aktif kentsel dönüşüm çalışması yürütüyoruz. Şu an büyük çaplı konut alanları üzerinde çalışmalar yapıyoruz. Gaziantep için 55 bin konutluk bir yeni şehir planlıyoruz. 3 bin konutla inşaatlara başladık. TOKİ’nin konut üretimi özelinde sektöre aktardığı kaynak, son 13 yılda yaklaşık 120 milyar TL düzeyinde. Türkiye’deki konutların yüzde 8.5-9’unu ürettik. Bu yıl hedefimiz iştirak şirketlerimiz hariç 60 bin sosyal konutu inşa etmek. Geçen üç ay içinde yaklaşık 16 bin konutu ihale ettik, yıl içinde de 60 bin konutu inşa etmiş olacağız.
Murat KURUM / Emlak Konut GYO Genel Müdürü
“Rezerv alanlar gerçekleştirilmeli”
Mevcut dönüşüm uygulamaları konutlar düzeyinde parçalı hayata geçiriliyor. Bu şekilde bir şehrin dönüşümü imkansız. Şehirler bazında master planların hayata geçirilmesi gerekir. Nüfus hızla artıyor. Dönüşüm hızlanmalı, bu da tek elden yönetilmeli. Dönüşüm rezerv alanlar yaratılarak gerçekleştirilebilir. Örneğin, İstanbul’da jeopolitik olarak inceledik, afet riskli alanları taradık. Sit alanlarına baktık ve 10 bin hektar bir rezerv alanı oluşturduk. Burada 500 bin konutluk örnek bir şehir yapabiliriz. Bu da İstanbul’daki 2 milyonluk riskli alanın yüzde 25’ine tekabül eder. İnsanları buraya transfer ederek şehirde kentsel dönüşümü sağlayabiliriz.
Ziya YILMAZ / DAP Yapı Yönetim Kurulu Başkanı
“Ülkelere göre tanıtım yaparsak satışlar patlar”
Kamuda ayrı ayrı fonlar var. Ayrıca inşaat sektörü de tanıtım için özel bir harcama yapıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Turizm Bakanlığı’nın bu fonları tek çatı altında toplamasının ardından hedef ülkelerde nokta tanıtımlar yapılabilir. Sektörde 20-25 tane markalı konut üreticisi şirket tanıtım için harcama yapıyor; Körfez bölgesi Karadeniz’i seviyor, Ruslar Antalya’yı, Japonlar Kapadokya’yı… Ülkelerin beğenisine göre tanıtım yapsak satış patlar. Böylece 2-3 yıl içinde 23 bin olan yabancıya konut satışı 4-5 katına, 40 milyon olan turist sayısı da 60 milyona çıkar.
Özen KUZU / Kuzu Grup Yönetim Kurulu Üyesi
“İkinci yarıda büyüme görülür”
Geçen sene gerek siyasi belirsizlik, gerekse dövizdeki artış sektörde durgunluk yaşanmasına sebep oldu. Ancak sektörün önü açık. Bu nedenle yılın ilk yarısında toparlanma, ikinci yarısında ise ciddi bir büyüme görüleceğini düşünüyorum. Ruslara KUZU alternatif olarak bizim daha çok Türk Cumhuriyetlerine özellikle Azerbaycan ve Kuzey Afrika’ya yönelmemiz lazım. Yurtdışında yaşayan Türk kökenliler de önemli bir hedef kitle. Çünkü yüksek döviz kuru onlar için bir avantaj. Yaklaşık 5 milyon Türk kökenli vatandaş yabancı ülkelerde yaşıyor. Bu kesime sağlanabilecek bir takım mevzuat kolaylıkları bu alımları daha da güçlendirebilir. Alınacak bu gibi önlemler ve alternatif pazarlara yönelme ile Rusya etkisi sınırlı kalabilir. Kocaeli ve Bursa İstanbul’a yakınlığı ve Körfez Geçiş Köprüsü gibi mega yatırımlarla prim yapıyor. Ayrıca Bursa ve Kocaeli’nin güneyi yeşil doğası ve muhafazakar yapısı ile Ortadoğu pazarının ilgisini çekiyor. Ankara ise gerek coğrafi gerekse siyasi konumu itibariyle yatırımcı çeken bir bölge. İstanbul’da gün geçtikçe gelişen bölgelerin başında ise Ataköy geliyor. Ayrıca Beylikdüzü, Kurtköy, Büyükçekmece, Kağıthane ve Esenyurt gibi bölgeler de ön plana çıkıyor. Son bir yıl içinde satışlarımızın yaklaşık yüzde 10’luk kısmını yabancı yatırımcıya yaptık. Ankara’da iki, İstanbul’da bir devam eden büyük projemiz var. İran ve Cezayir’deki projelerimiz de ilerliyor. Ortadoğu bölgesinde de yeni proje fırsatlarını değerlendireceğiz.
Mehmet OKAY / Ant Yapı Yönetim Kurulu Başkanı
“İran, Afrika ve Batılı ülkelerde iş geliştirebiliriz”
Yılın ikinci yarısında konjonktürün değişeceğini, bölgedeki ve dünyadaki tüm taraflarda aklı selimin hakim olacağını düşüyorum. Ülkemiz tekrar cazip bir pazar olup, 2014 yılındaki satış rakamlarını yakalayabilir. Türkiye genelinde konut projelerinde bazı bölgelerde arz talep dengesizliklerinden kaynaklı sıkıntılar oluştuğunu duyuyoruz; ancak bunlar sektöre yeni girmiş oyuncuların projeleri. Doğru fizibiliteli ve tecrübeli firmalarca geliştirilen projelerde sıkıntı olmaz. Çünkü deprem gerçeği, göç, nüfus artışı, değişen demografik yapı insanların daha iyi koşullarda yaşama isteği gibi konular, talebi canlı tutuyor. Öte yandan Anadolu şehirlerinde karşılanmamış bir talep olduğunu söylemek mümkün. İstanbul için merkez bölgelerin yanı sıra yeni çevreyolu ve havalimanı ile metroya ulaşan bölgelerde talep canlılığı olacaktır. Rusya ile aramızda yaşanan talihsiz olaylar ekonomik olarak ülkemizi olumsuz etkileyecek. Zamanla ikili menfaatler neticesi er geç eski uyum yakalanacaktır. Bu süreçte de İran ve Afrika ülkelerinin yanı sıra Batılı ülkelerde de iş geliştirebiliriz. Biz de ABD ve İngiltere’de yeni işler geliştiriyoruz. Bu yıl Üsküdar bölgesinde konut, ofis ve hastane projelerine başlamayı, Ümraniye bölgesinde ise kentsel dönüşüm projeleri geliştirmeyi hedefliyoruz. Son bir yıl içinde satışlarımızın yaklaşık yüzde 5’i yabancılara gerçekleşti.
İnanç KABADAYI / Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı
“İstanbul’un altın üçgeni kazandırmaya devam eder”
EGEYAPI Gayrimenkulün birincil yatırım aracı kabul edildiği ülkemizde, talebin hala canlı olduğunu ve bu yıl da gayrimenkulde aynı istikrarın korunacağını düşünüyoruz. Hala bekleyen bir talep var. İçinde bulunduğumuz dönemde gayrimenkul yatırımlarında daha çok lokasyon bazlı büyümeler olacak. 2015 özellikle yabancıların alımları ve ülke ekonomisine döviz girdisi açısından oldukça önemliydi. Türkiye’de artık çok özel ve ayrıcalıklı projeler geliştiriliyor. Zaman zaman oluşan konjonktürel sıkıntıların negatif etkisi kısıtlı olacaktır. İstanbul, Antalya, Bursa ve Yalova’ya yabancıların ilgisi artarak devam edecek. Özellikle şehir merkezinde geliştirilen yeni ve modern projeler yabancıların ilgisini çekiyor. Bu arada Rusya’nın yerini Almanya alacaktır. Ancak orta ve uzun vadede Rusların da yine ülkemizi ikinci ev olarak tercih etmeye devam edeceğini düşünüyorum. İkinci el konut satışında yaşanan artışta yatırımcıların, yatırımlarını realize ettiği anlamına geliyor. Bu satışlardan karlı çıkan tüm yatırımcılar oluşan kaynaklarını yine gayrimenkule yatırmaya devam edecekler. Dolayısı ile sektöre genel olarak bakmak gerekiyor. Hem birinci, hem ikinci elde talep devam ediyor. İstanbul için altın üçgen olarak tanımladığımız Basın Ekspres, Kağıthane ve Kartal arasında kalan bölgelerde ciddi bir talep görülüyor. Bu bölgeler her zaman yatırımcısına kazandıracak. Son bir yıl içinde Batışehir’in ilk satışa çıktığından beri toplam yabancıya satış ciro içerisinde yüzde 18-19 bandına geliyor. 2016 yılında sektörün yabancıya satışının 6 milyar dolar seviyelerine geleceğini düşünüyoruz.
Ramadan KUMOVA / Fer Yapı Yönetim Kurulu Üyesi
“Yabancı artık seçici”
Sektörde 2016 yılı üçüncü çeyreğinin yatay seyredeceğini, son çeyrekte ise sene sonu amortisman, KDV gibi sebeplerle az da olsa hareketleneceğini tahmin ediyoruz. Yabancıların ülkemize gelmesindeki en büyük etken siyasi istikrardı. Ancak Türkiye Ortadoğu bölgesi için eski cazibesini kaybetmeye başladı. Talepte bir artış olması sürpriz sayılabilir. Yabancıya satışta düşüş olması aslında sürpriz değil. Yabancı yatırımcı Arap baharı ile birlikte fazla araştırma yapmadan niteliksiz projelere de yatırımlar yaptı. Örneğin, Esenyurt bölgesinde deniz manzaralı ev aldıklarını zannettiler, kandırıldılar. Aracılık işleri hanutçu diye tabir edilen, sektörel bilgisi olmayan, çoğunlukla turizm ve taşımacılık yapan kişilere kalınca çok sayıda yabancı yatırımcı kandırıldı ve bu durum sektöre zarar verdi. Yabancılar artık bu durumdan ders çıkardı ve daha seçici olmaya başladı. Bir de bunlara kurlardaki artış eklenince vaat edilen karlar bir anda ortadan kalktı. Özellikle İstanbul eskiye oranla rant beklentileri karşılayamaz hale gelince, taşradan bu kente gelen yatırım da azaldı. Aynı zamanda göç tercihleri de değişmeye başladı. Anadolu’da ticaret biraz daha gelişim gösterdi. Böyle olunca insanlar kendi yaşadıkları şehirde daha düşük kazançlarla yatırım yapmaya başladılar ya da yaşadıkları bölgede evlerini yenilemeye yöneldiler. Ayrıca megaşehir fiyatlarının artışı ile insanların geliri arasındaki fark arttığı için yatırımın daha ucuz ve erişilebilir olduğu kentlerde satışlar arttı. İstanbul’da metro, tünel ve ulaşım artellerinin yakınlarında gelişen yeni iş bölge ve konseptlerinin cazibesini koruyacağı, daha uzak bölgelerdeki yatırımların yavaşlaması ile birlikte talebin merkeze yöneleceğini düşünüyoruz.
Aziz TORUN / GYODER Başkanı ve Torunlar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı
“Ortak ticari proje geliştirelim”
Ükenin master planı bir an önce yapılmalı. Bunun parsel bazında ve bütüncül olarak düşünülmesi gerekir. Artık sektör olarak ticari projeler geliştirilmeli. Finansörler,arsa sahipleri ve proje geliştiricileriyle birlikte ticari projeler yapmalıyız. Yabancılar artık menkul satın almak istediklerinde ya AVM ya ofis ya da otellere bakıyor. Bursa’da Zafer Plaza’nın ihalesine kimse girmedi. Ancak bugün gelen yabancılar AVM’yi satın almak istiyor. Yabancılar katma değer ilgi gösteriyor.
Hasan RAHVALI / Ağaoğlu Şirketler Grubu Murahhas Azası
“Rusya’nın yerini Azerbaycan, İran ve Çin dolduracak”
2016 yılının ilk çeyreğinde sektörün yatay bir seyir izlemesini nisan ve mayıs itibariyle mevsimsel ve genel trende dayalı yükseliş bekliyoruz. Yabancı bireysel ve kurumsal gayrimenkul yatırımcılarının Türkiye’ye ilgisi devam ediyor. Yabancı alışlarında yılın ikinci yarısındaki artışla 2016 yılını en az yüzde 20 oranında bir artışla kapatırız. Son bir yıllık karşılaştırmalı dönemde uyruğuna göre konut alan yabancı dağılımında Rusya geçen sene dördüncü sırada yer aldı. Bu sene Rusya’nın yerini Azerbaycan, İran ve Çin’in doldurmasını bekliyoruz. Bu arada ikinci el konut satışlarının da artığı görülüyor. Bu da pazarın canlı ve hareketli olduğunun bir göstergesi. Yılın ikinci yarısında İstanbul’un Avrupa yakasında Maslak, Kağıthane, Bakırköy ve Gaziosmanpaşa; Anadolu yakasında Ataşehir-Kartal hattı çıkış gösterir. Türkiye genelinde ise Karadeniz sahil kentlerinde gelişmeler yaşanacak. Bizde yılın ikinci yarısında Bakırköy projemizi 1200 konut ile önümüzdeki günlerde lansmana çıkaracağız. Anadolu yakasında finans merkezinin yanındaki ofis projemiz New York’un inşaatı da yükseliyor. Son bir yıl içinde satışlarımızın yüzde 24’ü yabancılara yapıldı, hedefimiz bu oranı 2016’da yüzde 30’lara yükseltmek.
Seba GACEMER / Sinpaş GYO Genel Müdürü
“Yabancı, ikinci el piyasasını da canlandırdı”
Tüketicinin markalı projelere yerleşim ve yatırım amaçlı olarak olumlu bakması nedeniyle gayrimenkul yatırımlarının, bu yılın özellikle ikinci yarısında hareketleneceğini düşünüyoruz. Tüm bunların yanı sıra yoğun genç nüfustan kaynaklanan talep ve hayat standartlarını bir üst basamağa taşıma arzusu gibi nedenler de sektöre canlılık katmaya devam edecek. Son beş yılda başta Körfez ülkeleri olmak üzere yabancı yatırımcıların Türkiye’ye ilgisi çok arttı. Yalova, Trabzon, Antalya başta olmak üzere birçok şehirde yabancıya konut satışında patlama yaşandığını görüyoruz. Özellikle Körfez kökenli yatırımcılar, coğrafyadaki bütün belirsizliklere rağmen istikrarlı ekonomisi sayesinde Türkiye’yi, bölgedeki en uygun yatırım merkezi olarak görüyor. Bu doğrultuda geçen yıl olduğu gibi bu yılı da yüzde 20-25 oranında bir artışla kapatmayı bekliyoruz. Bunun dışında İran, ambargonun kalkması ile birlikte dışarıya açılan yeni ve cazip bir pazar. Türkiye için de önemli bir pazar. Daha önce Türkiye’den ev alan İranlıların iki yıl içinde tekrar alım yapması bekleniyor. Öte yandan ikinci elde de yabancıların payı giderek artıyor. Özellikle İngiliz ve Almanların Güney’de alımları devam ediyor. İkinci el satışların da sektörün dinamizmine katkı sağlayacağını düşünüyorum. Bu yıl için özgün konseptlerimizle yeni yaşam projeleri geliştirdik. Önümüzdeki süreçte, İstanbul ve Ankara’da üç yeni projemizi lanse edeceğiz.
Para