Yeni Asır Yazı İşleri Masası’nın bu haftaki konuğu İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş oldu. Çarpıcı açıklamalarda bulunan Demirtaş, İzmir’de kentsel dönüşüm çalışmalarının yeterince hızlı ilerlemediğine dikkat çekti. İzmir’de yılda 30 bin konutun dönüşümünün gerektiğini ifade eden Demirtaş, “Ancak 1 santim bile yol alamadık. Sıfır noktasındayız. Biz elimizi taşın altına koyduk ama yasal olarak ticaret odasının bu işi yapamayacağı söylendi. Kentsel dönüşümde bizlere de rol verilmesi gerekiyor” diye konuştu.
* Son dönemde gerçekleştirilen faiz indirimi ne anlama geliyor ve yeterli mi?
– Dünyada rekabet çok yoğun. Dışa dayalı bir büyüme ile ilerleyen Türkiye’de firmalar halen yüzde 15’le finansman sağlayıp eksi faizli ülkelere mal üretebiliyorsa bu bir başarı. Faizlerin yarım puan düşürülmesi çok doğru değil. Bunu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da söyledi. Bizim kaynağa erişebilmemiz gerekir. Bugün pek çok işletme kredi bulmakta zorlanıyor. Bankalar 5 misli teminat istiyor.
‘Yangın var edebiyatı’
* Ekonomiyle ilgili sürekli felaket senaryoları üretiliyor. Siz Türkiye ekonomisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
– Türkiye, büyüyor. Üretimini dünyaya pazarlayabilmek için çalışıyor. İzmir de öyle. Örneğin, bizim ayakkabıcılarımız harikalar yaratıyor. Bunları dünyaya taşıyoruz. Buralara giderken devlet Ekonomi Bakanlığı yüzde 75’lere varan teşvikler veriyor, masrafları karşılıyor. Turizmde 40 milyon kişiyi geçtik. İzmir de dünyada Makao’dan sonra ikinci büyüyen kent. İzmirliye sorarsanız İzmir geriye gidiyor. Sıfır noktasındaki kruvaziyerde 500 bin sayısına ulaştık. Bugün Avrupa’nın küçülme içinde olduğu bir ortamda Türkiye’nin yüzde 4 büyümesi önemli. Yangın var edebiyatına katılmıyorum.
‘Yıkım içinde değiliz’
* Turizmin küresel krizde olması Türkiye’yi ve İzmir’i nasıl etkiliyor?
– Turizmin yapısı değişti. Herkes deniz, kum ve güneşe bakıyor. Artık turizm bu değil. Sağlık turizmi var. Ayrıca, İzmir’e gelen insan mutlu oluyor. İzmir’deki mutlu insanların arasında olmaya geliyor. Bir terör algısı yaratıldı. Terör her yerde var. Geçtiğimiz hafta Paris’teydim sokakları boş görmedim. Orada da insanlar, işlerinin iyi olmadığını söylüyor. Bu Türkiye’ye özgü değil. Her yerde olabilir. Dünya bu hale geldi. Bizdeki terörün turizme etkisi elbette olacak. Ama bir yıkım içerisinde değiliz. Baktığımızda her şey dahil turizm var. Çok ucuza gelen turistlerin sayısında eksilme var. Onun dışında önemli bir yara alınacağını zannetmiyorum.
* Kruvaziyer turizmi konusunda ısrarınız sürüyor. Rotalar yeniden İzmir’e dönecek mi?
– Kruvaziyer firmaları ‘Biz her an için rotamızı İzmir’e döndürebiliriz’ dediler. Şu anda teröre karşı verilen mücadele başarılı bir şekilde devam ediyor. Terör eylemlerinin yaza doğru azalabilmesi mümkün görünüyor. Bununla birlikte kruvaziyer seferlerinin İzmir’e yeniden dönmesi umudunu taşıyoruz. Biz vazgeçmiyoruz. Ayrıca bakanlarımıza kruvaziyer yolcusuna teşvik konusunu da görüştük. Bekliyoruz.
Her yıl 30 bin konut
* İzmir’deki kentsel dönüşüm çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
– Dönüşümde sıfır noktasındayız. 1 santim bile ilerleyemedik. İzmir’in her yıl 30 bin konut dönüştürmesi gerekiyor. Herkesin buna el vermesi gerekiyor. Karabağlar’da 1912 dönüm alanda çalışmalarımızı tamamladık. Bakanlar Kurulu kararıyla bölge riskli alan ilan edildi. Bakanımız imzayı attı. Sanayi ve Ticaret Bakanlığımıza bildirdik. Bölgede mobilya üretim atölyeleri vardı. Son derece kötü durumdaydılar. Bir mobilya üretim merkezi oluşturacaktık. Ancak, yasal olarak ticaret odasının bu işi yapamayacağı söylendi ve bu iş kaldı. Kentsel dönüşümde bizlere rol verilmesi gerekiyor.
Marka yaratamadık
* İzmir sporda neden bir marka olamadı?
– Barselona kruvaziyer, kongre turizmi ve futbol kulübüyle bugünlere geldi. Ne yazık ki, İzmir’de böyle bir markayı yaratamadık. Spor için profesyonel bir yönetim ve bir de finansman gerekiyor. Bir önerim vardı. 100 kişi her ay bin lira verelim. Adında İzmir olan bir spor kulübü kuralım. İzmir’de ayda bin lira verecek 100 kişi yok mu? Ayrıca, elimizde güzel bir spor kompleksimiz var. Küçük dokunuşlarla güzel bir stat yaratabiliriz. Atatürk Stadı’nı derinleştirerek seyirciyi sahayla buluşturabilirdik.
Uzay bilimleri ve robot teknolojisi
* Kolej çalışmalarınız hangi aşamaya geldi?
– Bunun için Güney Kore’ye gittim. Bu ülke bilim ve teknolojiye nasıl erişmiş, hangi eğitim sistemiyle buna baktık. Aynı eğitim sisteminin anaokulundan başlayarak üniversiteye kadar uygulamaya başlayacağız. Burada havacılık ve uzay bilimleri fakültesi, robot teknolojisi olacak. 3 yıl içinde eğitime başlayacağız.
‘Tıp fakültesinde son aşamadayız’
* İzmir Ekonomi Üniversitesi’ne tıp fakültesi açma konusundaki çalışmalarınız ne aşamada?
– İzmir’in vizyonunda sağlık turizmi var, o alana yöneldik. Sağlık turizmini dil bilmeyen personelle yapamazsınız. Bu alanda çalışanların mutlaka İngilizce eğitim almaları gerekiyor. Sağlık meslek yüksek okulu açtık. Tıp fakültesi için girişim yaptık. Son aşamaya geldi. Hastane konusunda yaptığımız çalışmada ise Balçova’da 260 yataklı bir hastane yapımını planladık. Kanser araştırmaları ağırlıklı olacak. Kür merkezi olacak, fizik tedavi merkezi olacak. Saç ekiminden estetik ameliyata kadar önemli bir tesis olacak.
‘Mendirek projesinin bu kez olacağını umuyorum’
* Pasaport’taki mendirek projenizde revizeler yaptınız, şu an ne durumda?
– Yat limanı olmayan, körfez turu olmayan, akvaryumu olmayan şehir İzmir. İzmir’in vizyonunda turizm var. Ama İzmir’de turist yok. Merkezine turisti çekemiyoruz. Turist Agora’ya gider ama Kale’ye çıkamaz. Kale turizme açılmış durumda değil. Bütün şehirlerin kalesi restore edildi. Cazibe merkezlerini yaratmak zorundayız. Pasaport İskelesi İzmir’e yakışıyor mu? Böylesine değerli bir yer polis karakolu, gümrük olarak kullanılıyor. Buranın da projesini yaptık. Ama bir türlü engelleri aşamıyoruz. Yat limanı projesi için de gerekli revizyonları yaptık. Herkes “evet” dedi. Umarım tasdiklenir. Bu kez olacağını umuyorum.
Yeni Asır