İzmir Tüp Geçit Projesi’ne belediyeler onay vermedi. ÇED süreci devam eden proje için belediyeler görüşlerini sundu.
Hükümetin, İzmir Tüp Geçit Projesi’ne belediyelerden de onay çıkmadı. Meslek odalarının hazırladığı ve olumsuz görüşlerin yer aldığı raporun ardından; Karşıyaka, Balçova, Çiğli ve Narlıdere belediyeleri de Bakanlığa olumsuz görüş sundu.
İzmir Körfez Tüp Geçit Projesi için ÇED süreci devam ediyor. Meslek odalarının, körfeze zarar vereceği ve ulaşım ana planında yer almadığı gerekçesiyle karşı çıktığı o proje için Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, ilgili belediyelerin de görüşlerini sordu. Ankara’da yapılan toplantı ile projeye dair önerilerini paylaşan Karşıyaka, Çiğli, Narlıdere ve Balçova Belediyelerinin yetkili birimleri, doğacak risklere dikkat çekti. Alınan bilgilere göre Çiğli Belediyesi, projenin kendi ilçesindeki kısmı ile ilgili SİT alanı uyarısında bulundu. Köprü ayaklarının su sirkilasyonunu engelleyebileceği riskine karşı görüş sunan belediye ayrıca Çiğli 2. Ana Jet Üssü’nde uçuşların yapıldığını belirterek çalışmaların bu kapsamda ele alınmasını istedi. Ayrıca proje için belirlenen alanda imar planının olmadığı da Bakanlığa sunulan görüşler arasında yer aldı.
BÖLGE TURİZM ALANI
Balçova Belediyesi de toplantıya katılan kurumlar arasında yer aldı. Belediye yetkililerince, İnciraltı birinci ve ikinci derecede SİT alanlarına dikkat edilmesi gerektiği Bakanlığa iletildi. Yine buralarda kısıtlı yapılaşma olanağına sahip, korunması gereken alanların olduğu da vurgulandı. Bölgede, mevcutta imar planlarının olmadığı da hatırlatılarak Bakanlık tarafından hazırlanan projenin tüm sosyal, çevresel etkilerinin iyi değerlendirilmesi istendi. Yine, projenin Balçova ayağındaki kısmının turizm alanında olduğuna dikkat çekilen raporda, projenin doğuracağı sonuçların iyi analiz edilmesi istendi.
KÜLTÜREL MİRAS UYARISI
Karşıyaka Belediyesi’nin hazırladığı raporda ise çevresel ve kültürel mirasın önemine vurgu yapıldığı öğrenildi. Projeden kaynaklanabilecek çevresel ve sosyo ekonomik etkilerin dikkate alınmasının istendiği raporda, tarım alanları için doğacak riskler sıralandı. Yüzey ve yaraltı su kaynakları, hava, toprak ve arazi kalitesi, biyolojik çevre ve kültürel miras üzerinde olumsuz etki yaratabileceğine dair görüşlerin yer aldığı raporda, projenin 3’te 1’inin birinci derecede tarım arazisine ve doğal SİT arazilerine, sulak alana ve taban hayatını koruma bölgesine isabet ettiğine dikkat çekildi. Projenin, bu açıdan ekosisteme de zarar verme riski taşımakta olduğu vurgulanırken, burada kullanılacak parasal kaynağın İzmir’in diğer ulaşım alanları için harcanması önerisi getirildi.
Süreçte kritik bir role sahip olan İzmir Büyükşehir Belediyesi ise görüşlerini yazılı olarak bildirdi. Belediyenin, projeye dair olumlu mu yoksa olumsuz mu görüş bildirdiği bilinmezken, Büyükşehir’in tavrı merak konusu oldu.
İzmir 9 Eylül Gazetesi