İZMİR Büyükşehir Belediyesi, Ege Üniversitesi, Fransız Kültür Merkezi, Arkas Sanat Merkezi ve Labex Transfers işbirliği ile gerçekleşen “Geçmişten Günümüze İzmir” sempozyumunda konuşan Prof. Dr. İlber Ortaylı, kontrolsüz göçe dikkat çekti, “Rafine bir şekilde büyür ve gelişirsek, Akdeniz’in öbür ucundaki Barselona olabiliriz” dedi.
Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde, “Doğu ve Batı Arasındaki İzmir: Smyrna’nın Kuruluşundan Çağdaş Bir Metropole” konulu sempozyumun açılışına, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Sırrı Aydoğan, Ege Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Atilla Silkü, ünlü tarihçi Prof. İlber Ortaylı, İzmirli ve Fransız akademisyenler ile tarih bölümünde okuyan çok sayıda üniversite öğrencisi katıldı.
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Sırrı Aydoğan, “İzmir, ilklerin kentidir. İlk atletizm müsabakaları, ilk futbol maçı bu kentte yapılmıştır. İlk tren hattı Bornova’dadır. İzmir hoşgörüyle beraber yaşamayı öğrenmiş bir kenttir. Mevlana ’aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir’ demiştir. İzmir’in sokaklarında yüzyıllardır farklı diller; İngilizce, Fransızca, İtalyanca konuşuluyor. Ama İzmirliler aynı duyguları paylaşıyor. İzmir ne kadar göç alırsa alsın kente gelenler bir süre sonra İzmirli olur. Çünkü duygular yine aynı olur” dedi.
Ünlü tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı ise İzmir’in nüfus artışına dikkat çekerek, bunun ileriki yıllar açısından tehlikeli olabileceğini söyledi. Son 10 yılda yaşanan bu nüfus artışının ne kentte yaşayanlara ne de bunu yaptıranlara bir faydasının olmayacağını ve büyük problemler çıkacağını belirten Ortaylı, “Bunun yarattığı sorunların herkes altında kalır. Şişirilmiş bir göç uygun bir gelişme trendi değildir. Bugün İzmir nasıl gelişecek bunun tartışmasını yapmak zorundayız. İş hayatının düzenlenmesi, iş çevrelerinin daha ciddi aktivitelere girişmesi, ziraatin iyi düzenlenmesi bunun başında gelmelidir. Tarihi bir dönüm noktasında bulunuyoruz. İzmir büyüyecek ve bu büyümenin rafine olması lazım. Rafine bir şekilde büyür ve gelişirsek, Akdeniz’in öbür ucundaki Barselona olabiliriz. İzmirliler’i artık eskisi gibi, iyi yaşayan, zevkli giyineni insanlar olarak değil aynı zamanda tartışmaya, okumaya, musiki ve resimle ilgilenmeye başlamış insanlar olarak görüyoruz” diye konuştu. Ortaylı konuşmasında ayrıca, eski İzmir’i Türkiye’ye hediye edenlerin Selçuklu ya da Osmanlı sultanlarının olmadığını, ilk önce Timurlenk tarafından istila edildiğini de söyledi.
Labex Transfers adına konuşan sempozyumun bilimsel komitesinde yer alan Fransız Tarihçi Prof. Dr. Michel Espagne, Smyrna’nın pek çok mozaiği bünyesinde barındırdığını, Müslüman bir şehir olan İzmir’in aynı zamanda hristiyanlığın da önemli merkezi olduğunu bildirdi.
Ege Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Atilla Silkü ise İzmir’in çok kültürlü bir şehir olduğunu, farklı medeniyetler aracılığıyla doğuya ve batıya açılan kapı olduğunu söyledi.
Hürriyet
Bir yanıt bırakın