1999’dan bugüne Türk bilim insanlarının söylediğinden farklı değil. Marmara Denizi merkezli, 7 ila 8 büyüklüğünde bugün mü 30 sene içinde mi olacağı kestirilemeyen deprem beklentimizde yeni bir “bilgi” yok ama bu gerçeği bilerek yaşamak zorunda olduğumuz açık. Sorumlulukların alınması ve hazır olmak, minimum zarara odaklanmak vazifemiz. TÜİK verilerine göre 14 milyonu geçen ve kuzeyin yapılaşmaya açılması ile buna eklenecek 7 milyon nüfus yoğunluğu ile İstanbul’da deprem afet yönetimi yapmak çok zor. Fransızlarla ortak çalışmalara referans ile depremin en şiddetli hissedileceği ilçeler Adalar başta olmak üzere Kadıköy, Eminönü, Fatih, Zeytinburnu, Bakırköy, Avcılar, Küçükçekmece, Büyükçekmece, Silivri ve Çatalca olarak sıralanıyor. Küçükçekmece bu ilçeler içinde 2015 verilerine göre 760 bini aşan nüfusu ile İstanbul’un en yoğun ilçesi. Öte yandan Zeytinburnu için verilen 300 binlik nüfus sahildeki yeni yapılaşma ile çoktan bu rakamın üzerine geçmiş durumda.
İSTANBUL’UN BEBEK VE ÇOCUK NÜFUSU!
Yine 2015 verilerine göre İstanbul’da nüfusun en fazla yoğunlaştığı yaş 1.4 milyon ile 30-35 yaş aralığı iken aynı rakam 0-4 yaş arası için 1.1 milyon. Yani bebek ve çocuk nüfusu bağlamında oldukça yüksek ve kaygı verici. Deprem sonrası hazırlıklarda bebeklere ve çocuklara yönelik ne gibi çalışmalar oluyor şu an bilmiyoruz. Bu ilçelerde özellikle deprem sonrası toplanma alanlarının planlamasına öncelik vermemiz ve bu alanlarda bebek ve çocuklar için özel hazırlıklar yapmamız şart!
ÖNERİ
EVİNİZİN İÇİNDE ÖNLEM ALIN
Kocaeli depremindeki yaralanmaların yüzde 50’si, ölümlerin yüzde 3’ü yapısal olmayan elemanlardan kaynaklandı. Depremde yaralanmalara sebep olabilecek eşyaları duvara veya zemine sabitleyin. Elbise dolaplarını, vitrinleri, beyaz eşyaları vb sabitleyerek, yaralanma ve ölüm riskini azaltabiliriz.
NEDİR?
ACİL DURUM VE AFET YÖNETİMİ
Afet sonrası hayatın normal akışına geçebilmesi için gereken zaman ve bütçe temel konulardan biri. Nüfus yoğunluğu ve yoğunluk içindeki dağılım çocuk ve bebekler için alınacak önlemler başlığında bizi uyarıyor. Örneğin; ilgili ilçe sınırları başta olmak üzere hastanelerin çocuk ve bebek yoğun bakım üniteleri için hazırlık var mı?
Esin Tümer / Habertürk