Alaattin Aktaş’ın “İnşaat sektöründeki bu gidiş iyi gidiş değil” başlığıyla Dünya Gazetesi’ndeki haberi;
“Konut satışı eylül ayında 92 binde kaldı. Geçen yılın aynı ayındaki 116 binlik satışa göre yüzde 20’nin üstünde bir gerileme var. Eylülde bu yılın en düşük ikinci satışı ortaya çıktı. Geçen yıl ise eylülde en yüksek ikinci satış söz konusu olmuştu. Bu yüzden düşüş yüzde 20’yi buldu.
Eylüldeki bu gerilemeye rağmen, önceki aylardaki gerçekleşmenin iyi olması sayesinde dokuz aylık dönemde yüzde 13 düzeyinde bir artış sağlanmış durumda.
Ancak, eğilim olumsuz yönde, bu kesin. Zaten geçen yıla göre olan değişimin aydan aya olan seyri kötü gidişi somut biçimde ortaya koyuyor. Ocak ayında geçen yılın yüzde 1.7 altında kalan satış, daha sonra hep 2014’ün üstünde gerçekleşti ve artış nisana kadar ivme kazanan bir eğilim çizdi. Geçen yıla göre artış şubatta yüzde 15, martta yüzde 32, nisanda yüzde 43 oldu. Nisandaki bu oran, bir anlamda zirve noktasıydı. Daha sonra artış oranı küçülmeye başladı.
Geçen yıla göre artış mayıs ve haziranda yüzde 19, temmuzda yüzde 13, ağustosta yüzde 6 düzeyinde kaldı. Artışta belirgin bir yavaşlama yaşanıyordu. Ve eylüle geldik, artık artıştan değil, yılın en belirgin gerilemesinden söz ediyorduk. Konut satışı geçen yıla göre yüzde 20 azalmıştı.
Bayramın etkisi büyük
Bu yılki konut satışının geçen yıla göre büyük bir hızla gerilemiş olmasında Kurban Bayramı tatilinin eylüle denk gelmesi ve bayram dolayısıyla kamu çalışanlarının iki buçuk gün idari izinli sayılmasıyla işgünü sayısının çok azalmış olması önemli bir etken kuşkusuz. Bu yıl eylül ajandaki işgünü sayısı yalnızca 17 oldu. Oysa geçen yılın eylülündeki işgünü sayısı 22’ydi. Yani işgünü sayısında yüzde 23’lük bir gerileme var.
Konut satışında ortaya çıkan gerilemeyi, işgünü sayısıyla ilişkilendirip normal karşılamak çok yanlış olmaz. Çünkü işgünü sayısındaki gerilemeyle satıştaki gerileme hemen hemen aynı oranda.
Ancak, bu paralellik, inşaat sektöründeki ya da daha somut bir ifadeyle konut sektöründeki sıkıntıların üstünü örtmeye de yetmez.
İlk ve ipotekli satışlar
Konut satışlarını toplam sayı üstünden görmek, değerlendirmek önemli kuşkusuz; ama ayrıntıya inmek gerek. Ayrıntılı olarak bakılması gereken iki temel veri var.
Birincisi; ilk satışlar, ikincisi de ipotekli satışlar.
Hep vurguladık, bir kez daha altını çizmekte yarar var. Yıllar önce yapılmış, şimdiye kadar birkaç kez el değiştirmiş bir konutun bir kez daha satılmış olması ve bunun istatistiklere konut satışı olarak girmesi çok şey ifade etmiyor.
Bu, istatistiki bir veridir elbette, ama bu satışın inşaat sektörüne doğrudan bir katkısı yoktur.
Önemli olan ilk satışlardır. Yapılmış, bitmiş, belediyelerin yapı kullanma izin belgesi verdiği konutlarıhne kadarı satılmaktadır, önemli olan budur. Gerçi ilk satışlar kapsamına belki beş yıl, on yıl önce tamamlanmış ve sahibi tarafından ilk kez satılan konutlar da girmektedir ama bunların toplam ilk satışlar içinde fazlayer tutmadığı söylenebilir. Dolayısıyla ilk satışlar, konut stokunun azalmasını sağlayacak, en azından balonun fazla şişmesine fırsat vermeyecek satışlar olması yönüyle önemlidir.
İkinci el satışların da hiç önemi olmadığı söylenemez elbette. İkinci el satışlar da, inşaat sektörü yan sanayisi için bir canlüık demektir. El değiştiren konutlar, bir dizi tadilat demektir çünkü.
Satışların düzeyi
Eylülde ilk satışlar 48 bin düzeyinde kaldı ve geçen yıla göre yüzde 18 geriledi. İpotek tesisi yoluyla gerçekleştirilen ilk satışlardaki gerileme ise yüzde 31’i buldu. Bu şekilde yapılan ilk satışlar yalnızca 13 bin oldu.
İpotekli toplam satışların eylül ayında geçen yıla göre tam üçte bir oranında azaldığı dikkati çekti. Bu, çok yüksek bir oran kuşkusuz ve bu azalmayı işgünü sayısıyla açıklayabilmek mümkün değil.
İpotekli konut satışındaki bu hızlı daralmada geleceğe olan güvensizlik ve kredi faiz oranlarının artması en büyük etken.
Ekimde satış artabilir
Konut satışının eylülde hızla gerilemesinde en büyük etkenlerden olan işgünü sayısı dezavantajı ekimde ortadan kalkıyor. Ekimde geçen yıl 19 işgünü vardı, bu yılki işgünü ise 20, hatta arife gününü de sayarsak 20.5. Geçen yılın ekim ayındaki konut satışı yaklaşık 96 binle görece düşük bir düzeyde kalmıştı. Dolayısıyla bu yıl geçen yılki düzeyin üstüne çıkılması kuvvetle muhtemel.
Bu yıl ekimde 110 bin dolayında bir satış rakamı görebiliriz. Sonrasını kestirmek ise güç. Kasım ve özellikle aralık ayları konut satışının zirve yaptığı aylar. 1 Kasım’dan sonraki tablo hükümet kurulmasını hızlandıracak biçimde oluşur ya da o tablo öyle okunabilirse, değerlendirilebilirse ekonomideki nefeslenme konut satışını da olumlu yönde etkiler. Aksi haldi her alanda olduğu gibi konut sektöründe de geçmişi çok ararız. ”
Dünya
Bir yanıt bırakın