AB Grup Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bayrak, inşaat sektörünü analiz etti. Bayrak, seçim sonrasında gayrimenkul piyasasındaki yavaşlamanın sona ereceğini ve başta Araplar olmak üzere yabancı yatırımcıların gayrimenkul talebinin artacağını söyledi.
Türkiye gayrimenkul sektörünün öncü şirketlerinin yer aldığı Emlak 2015 Fuarı, CNR Expo’da başladı. 8 Kasım’a kadar sürecek olan fuarın katılımcı firmaları arasında yer alan AB Grup Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Muhsin Bayrak, gazetecilerle bir araya geldi. Bayrak, seçim sonrasında gayrimenkul piyasasındaki yavaşlamanın sona ereceğini ve başta Araplar olmak üzere yabancı yatırımcıların gayrimenkul talebinin artacağını söyledi.
Emlak 2015 Fuarı’na İstanbul’da hayata geçirdiği 3 proje ile katılan AB Grup Holding, inşaat sektöründe çığır açacak yeni projelerinin de müjdesini verdi. Fuar kapsamında gazetecilerle bir araya gelen AB Grup Holding Yönetim Kurulu Başkanı Muhsin Bayrak, “İnşaat projelerinde yüzde yüz yerli ve tamamen öz sermayemizle faaliyet gösteriyoruz. Fuar kapsamında görücüye çıkardığımız; Güneşli ’de hayata geçirilen 147 dairelik AB Yaşam Evleri, Valikonağı caddesinin birinci paralelinde yer alan 28 dairelik Nişantaşı Bayrak Konakları ve 90 dairelik Eyüp Eserpark Evleri bunlardan yalnızca birkaçı. Genellikle kendimize ait araziler üzerinde proje geliştirdiğimiz için de avantajlı metrekare birim fiyatları sağlıyoruz” dedi.
Siyasi istikrarla birlikte sektör yükselişe geçecek
Seçim sonuçlarını inşaat sektörüne yansımasını değerlendiren Muhsin Bayrak, “7 Temmuz seçimleri sonrasında hükümetin kurulamamasına bağlı olarak döviz kurlarında yaşanan artış, tüm sektörleri olduğu gibi inşaat sektörünü de ekonomik çıkmaza soktu. 1 Kasım seçimleriyle siyasal istikrarın sağlanması umudumuzu artırdı. Konut kredi faiz oranlarının düşmesi ve buna bağlı gayrimenkulün alternatifsiz yatırım aracı olarak öne çıkması ile başta Araplar olmak üzere yabancı yatırımcı talebinin artmasını bekliyoruz” açıklamasını yaptı.
Maliyetlerle birlikte fiyatlar da arttı!
Malzeme ve işçilik maliyetlerindeki artışın sektöre etkisine değinen Muhsin Bayrak, “Gayrimenkul sektörü, bir süre öncesine kadar politik atmosferdeki belirsizlik, döviz kurundaki yükseliş ve inşaat maliyetlerindeki artış nedeniyle zorlu bir yıl geçiriyordu. İnşaat maliyetleri arttıkça konut fiyatları da artmaya devam ediyordu. Türkiye İMSAD Eylül Ayı Sektör Raporu’na göre; konut inşaat maliyetleri, yılın ilk dokuz ayında yüzde 5,9 oldu, ancak 2014 yılındaki yıllık yüzde 9,5’luk artışa göre yavaşlama kaydetti. 2015’in ilk dokuz ayında yıllık işçilik maliyet artışı yüzde 8,2 oldu. Buna karşın malzeme maliyetleri artışı daha sınırlı kalmaya devam etti. 2015’in ilk dokuz ayında yıllık inşaat malzemesi maliyetleri artışı ise yüzde 5,2 oldu ve yıllık enflasyonun altında kaldı. İnşaat maliyetlerinin azalması, yatırımcıyı satın alma konusunda daha cesur bir noktaya taşıyacak. Özellikle siyasi istikrarı müjdeleyen son seçim sonuçları sektör temsilcileri olarak bizleri umutlandırıyor” diye konuştu.
Kentsel dönüşümde gelinen nokta ve sorunlu konut oranı
Muhsin Bayrak, “İstanbul’da 100 hektarın üzerindeki bir alan, riskli alan ilan edildi. Türkiye genelinde 6 buçuk milyon binanın dönüşümünü sağlayacak kentsel dönüşüm kapsamında, bugüne kadar 159 proje başladı ve 2018 yılında tamamlanması öngörülüyor. 200 proje ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın masasında değerlendiriliyor. Kentsel dönüşümle birlikte dairelerin metrekareleri azalsa da yapıların yenilenmesi ve lokasyon değerine bağlı olarak, konut fiyatları artışa geçiyor. Sorunlu konut konusuna gelince; hasarlı veya riskli bina stokumuz 5 milyon civarında. Bunların yenilenmesi için yapılan çalışmalar henüz yetersiz. Kâğıt üzerinde çok fazla çalışma yapılmasına rağmen kayda değer bir değişim ve dönüşümden söz edemiyoruz” açıklamasını yaptı.
İnşaat sektöründe mesleki yeterlilik şartlarının sektöre ve istihdama etkisi
Muhsin Bayrak mesleki yeterlilik konusundaki fikirlerini şöyle ifade etti:
“İnşaat sektöründe mesleki eğitimi olmayan kişilerin çalışması, mesleki eğitimin sektör açısından gerekliliğini ortaya koyan en önemli kıstas. Sektör gözetmeksizin insanların haklarının korunması gerekiyor. İnşaat sektörü doğası itibarıyla tedbir alınmadığında çok tehlikeli hale gelebiliyor. Dolayısıyla mesleki yeterlilik şartı, inşaat sektöründe gerilemeye ya da kan kaybına neden olmaz. Aksine sektöre değer katarak kaynakların artırılmasına olanak sağlar. Bu nedenle mesleki eğitim zorunluluğunun, tüm sektörlerde olduğu gibi inşaat sektörü için de, iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ile mevcut sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesi noktasında güçlü bir dönemeç olduğuna inanıyorum”
İnşaat sektörünün 2015 performansı ve 2016 beklentileri
Türkiye İMSAD 2015 Eylül Ayı Sektör Raporu’nu referans göstererek sektörün performansını değerlendiren Muhsin Bayrak, mevcut inşaat işlerinin Eylül ile sona eren üçüncü çeyreğin ardından Ekim ayında da gerilediğini; yeni alınan inşaat işleri seviyesinde de düşüş gözlendiğini dile getirdi.
Bayrak, “İMSAD raporuna göre, mevsimsellik etkisi ile ikinci çeyrekte artış yaşanan mevcut inşaat işleri seviyesi, üçüncü çeyrekteki 8,3 puan gerilemenin ardından Ekim ayında 3,7 puan daha geriledi. Rapora göre, yeni alınan inşaat işleri Ekim ayında 2,8 puan gerileyerek 61,1 puan olurken; geçen yılın aynı ayına göre 2,5 puan daha düşük gerçekleşti. 2015 yılının siyasi ve ekonomik belirsizliklerle geçmesi, tüm sektörleri olduğu gibi inşaat sektörünü de etkiledi. Fakat ülkemizde lokomotif sektör konumunda olan inşaat sektörü, bu durumdan en fazla etkilenen sektör oldu. 2016’da durumun lehimize olacağını, tüm bu belirsizliklerin ortadan kalkacağını umut ediyoruz. Beklenen tablonun gerçekleşmesi halinde, sektörün ivme kazanması kaçınılmaz olacak” dedi.
2016’da inşaat sektörü yatırımcı nezdinde cazibesini geri kazanacak
Bayrak, “Mütekabiliyet Yasası ile birlikte yabancı yatırımcı harekete geçti ve sektör olarak önemli bir ihracat kalemi oluşturduk. 2015 yılı sonuna kadar 5 milyar dolara ulaşması beklenen ve 2016’da 10 milyar doları hedefleyen bir sektörden söz ediyoruz. Büyüyen ve ihtiyaçları da bu oranda artan ülkemizde gelişimin ana eksenini inşaat oluşturuyor. Her ne kadar ülkemizdeki faiz oranları, kredi sınırlaması ve konutta KDV düzenlemesi gibi unsurlar inşaat sektörünü olumsuz etkileyen unsurlar olarak karşımıza çıksa da; ülkemizdeki hızlı nüfus artışı, kentsel dönüşüm projeleri, üçüncü köprü projesi ile yeni konut proje alanlarının ön plana çıkması ve mütekabiliyet yasası ile yabancıya konut satışında beklenen artış, sektörü hala cazip kılıyor. Tüm bu ayrıntılardan yola çıkarak 2016’da sektörü daha diri göreceğimize inanıyorum” diye konuştu.
Bir yanıt bırakın