TÜGİAD Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Ali Yücelen, Türkiye’de tasarrufların konut üstünden yapıldığına dikkat çekerek “Gelişmiş hangi ülkede tasarruf aracı olarak konut kullanılıyor?” diye sordu.
Türkiye Genç İş Adamları Derneği (TÜGİAD) Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Ali Yücelen üreticinin herhangi bir krediye ulaşmak için bir gayrimenkulü teminat olarak göstermesi gerektiğini hatırlatarak, “Üreticinin finansmana erişimi sadece bankalar yoluyla sağlanabiliyor. Üretmek için alınan kredinin teminatlandırılması tamamen inşaat sektörünün konusu üzerine. Gelişmiş hangi ülkede tasarruf aracı olarak konut kullanılıyor. Onun yerine sermaye piyasalarıyla dışarıdan yatırım kazanması sağlansa kötü mü olur?” dedi.
Ekonominin inşaatla büyümesinin önüne geçileceğinin söylenmesine rağmen Türkiye’de tasarrufların konut üstünden yapıldığına dikkat çeken Yücelen, konut fiyatlarının gerilemeye başlamasıyla bu tasarrufların tamamen elde kalacağını vurguladı.
G20 Genç Girişimciler İttifakı Zirvesi’nde Dünya gazetesinin sorularını yanıtlayan Yücelen, Türkiye’nin büyümek için büyük bir şans kaçındığını, dünyanın büyümeye yönelirken Türkiye’de frene basüdığını söyledi. Ekonomide durgunluk olduğunu bunun hükümetin kurulamamasına bağlandığına işaret eden Yücelen, sıkıntıların geçmişte yapılması gerekenlerin yapılmamasından kaynaklandığını, bir yıldan beri üretimle ilgili ortaya konulan hiçbir şey olmadığını söyledi.
Kurumlar ekonomiye finans penceresinden bakıyor
Ekonomiyle ilgilenen bütün kurumların, ekonomiye finansal kurumların penceresinden bakmasından rahatsızlık duyduklarını, üretim politikalarının finans sektörünün ihtiyaçlarına göre belirlendiğini savunan Yücelen, şunları söyledi:
“Tamamen finansal kurumların karlılığı ve insafı üzerine kurulmuş bir yatırım sistemimiz var. İnşaata dayalı bir ekonomi yarattık. Ülkemizi bundan kurtarıp üretir hale getirmeliyiz. Finansal enstrümana erişmek için finansal kuruma gidildiğinde istenen teminat mutlaka gayrimenkul. Bir fabrika sahibinin, imalatçının bankaya gittiğinde projesini satamaması veya satsa dahi bunun uzun dönemli olduğuna dair garanti alamaması yatırımların önünü kapatıyor. Öbür yandan vergisiydi, sosyal güvenlik sistemiydi, yatırıma bakışımız gibi konular da dahil olunca, ortaya bir sürü sorun çıkıyor. Dolayısıyla dünyada herhangi bir ekonomik durgunluk veya sıkıntı çıktığında bundan en çok etkilenen biz oluyoruz. Üreticinin dışarıdan finansman bulması gerekli. Bu adamlar malını dışarıya satmalı, yönetim de bunu kolaylaştırmalı. STA’ları da bununla ilgili yapmalı.
BIST 100 hala düzgün işler vaziyette değil. Teknolojiyi geliştireceğiz deyip, teknoloji firmalarının BIST 100 yoluyla para kazanmasını sağlayamıyoruz. ‘Bu ekonomiyi inşaata büyüyen ekonomi olmaktan kurtaracağız’ diyorsun ama hala tasarruf dahi inşaat üstünden. Yarın öbür gün konut fiyatları geri geldiğinde, bu tasarruflar elde kalacak ki piyasa onu gösteriyor. Onun yerine sermaye piyasalarıyla dışarıdan yatırım kazanması sağlansa kötü mü olur?”
Dünya
Bir yanıt bırakın