Bu yıl yüzde 4,5 büyümeyi, ihracatta geçen yılı yakalamayı planladıklarını söyleyen Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Adil Konukoğlu, Gaziantep’te yatırımların yavaşladığını ama durmadığını bu nedenle 2023 hedeflerini revize etmeyeceklerini açıkladı.
Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Konukoğlu, “Kent olarak bugüne kadar tüm sınavlarımızdan başarı ile geçtik. Şu anda yatırımlar yavaşlasa da 2023 hedeflerimizden vazgeçmiş değiliz. Biz bu konuda ısrarcı olacağız. 2023 hedeflerimizi revize etmeyeceğiz” dedi.
Türkiye ve Gaziantep gündemine dair DÜNYA’nın sorularını yanıtlayan Başkan Konukoğlu, “Türkiye’nin ilk 9 ayında yaptığı toplam ihracata baktığımız zaman en düşük eksi rakamları Gaziantep’te görürsünüz. Ağustos ayı Türkiye’nin artı veren illerinden biri de 5. sıraya çıkan Gaziantep oldu. Gaziantep 9 ayda yüzde 5,4 düşüş yaşadı. Türkiye’nin ihracatı yüzde 10 oranda düştü. Gaziantep ihracatında bayram tatilinden önce karşılaştırma yaptığımda geçen yıla göre yüzde 2,5 artış vardı ama bayram tatili araya girince düşüş oldu. Ama inanıyorum ki ekim, kasım ve aralık aylarını artıyla kapatacağız. Ülke olarak artıyla kapatamayabiliriz ama Gaziantep olarak artıyla kapatacağımıza inanıyorum. Yıl sonunda Gaziantep yüzde 4,5 büyür diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.
İhracatta bu kadar düşüşe rağmen geçen yılki verileri yakalamayı hedefl ediklerini ifade eden Konukoğlu, “Yani 6 milyar 641 milyon dolar ihracatı tekrar yakalarız diye hedef koyduk. Yılbaşında hedefimiz 7 ile 7 milyar 500 milyon dolar hedef koymuştuk, ama euronun bu kadar düşeceğinin hesabını yapamadık. Paritenin hızlı bir iniş yapacağını kimse beklemiyordu. Buna rağmen biz Gaziantep olarak Türkiye’nin en az yüzde 50 fazlası büyürüz” diye konuştu.
5. OSB’de 73 firma faaliyette 117 firmanın inşaatı sürüyor
Gaziantep’te yatırımlarda yavaşlamanın olduğu ancak durmadığını bu nedenle 2023 hedefl erini revize etmeyi düşünmediklerini söyleyen Başkan Konukoğlu, “2023 yılında 30 milyar dolarlık ihracat yapmayı, 350 bin kişiye istihdam sağlamayı, dünyanın bütün ülkelerine ihracat gerçekleştirmeyi, katma değeri yüksek teknolojik ürünlerin üretim üssü olmayı, en az 20 ulusal ve uluslararası marka yaratmayı hedefimiz devam ediyor. Biz hedefl erimize koşacağız, ulaşmak için var gücümüzle çalışacağız. Hedefi yakalayamazsak da en azından yaklaşırız” dedi. Gaziantep 5. OSB’nin komple dağıtımını 2014’te bitirdiklerini aktaran Konukoğlu, “Yol vs. olmadan şimdi orada 73 fabrika faal. 117 firmanın da inşaatı devam ediyor. Bu Gaziantep’te yavaşlama olsa dahi yatırımların ve büyümenin devam ettiğini gösteriyor. Sigortaya bildirge veren işyeri sayısında 9 ayda yüzde 4,1 artış var. Sigortalı işçi sayısında da yüzde 4,8 artış oldu. Bu olumlu bir görüntüdür” şeklinde konuştu.
Kente gelen turistleri OSB’ye götürmeliyiz
Gaziantep’e gelen turistleri OSB’ye götürerek müşteri kazanmak istediklerini açıklayan Konukoğlu, şu bilgileri aktardı: “Turist olarak Gaziantep’e gelenlerin yüzde 75’i kültür turizmi için geliyor. Kültür turizm için gelenlerin büyük bir çoğunluğu ekonomik ve kültürel olarak belli bir seviyeye gelmiş kişiler. Bu turistlerin kimisi bir yerde pazarlama müdürü, kimisi işyeri sahibi belki de içlerinde çok büyük firmaların satın alma müdürleri var. Bu kişileri sanayiye getirirsek gittikleri ülke ya da şehirde Gaziantep’in sanayisi, kültürü ve mutfağı ile ilgili olumlu konuşmaları Gaziantep’i dünyanın her yerinde tanıtmış olur. Hele hele bu kişiler ‘Gaziantep’te iyi bir sanayi var’ dediği zaman sanayimizi her yerde anlatmış ve tanıtmış olurlar. Gelen turistler mutlaka OSB’ye gelerek Kartal Tepesi dediğimiz yerden OSB’ye kuşbakışı bakarak burada neler yapıldığını, oradaki arkadaşlar aracılığı ile küçük bir brifing vererek neler ürettiğimizi de anlatarak kısa bir sunum yaparız diye düşünüyorum. Geçen yıl Gaziantep’e 300 bin yabancı geldi. Bu turistlerin yüzde 1’ini müşteri edinsek bu 3 bin yeni müşteri demektir. Sanayimizi en iyi tanıtmanın yollarından biri de budur.”
Suriyelilerin Gaziantep’te olmasını geçiş dönemi olarak değerlendiren Konukoğlu, “Tabi ki onlar da ülkelerindeki iç karışıklık sonucu buraya gelmek zorunda kaldı. Biz zorlu şartlarda da olsa bize gelen misafiri kapı dışarı edemeyiz. Sonuç olarak buna alışmaya çalışacağız ve bu bir müddet daha böyle gidecektir. Temennimiz bir an önce Suriye’de olayların durulması ve misafirlerimizin de kendi evlerine dönmesidir” dedi.
Keşke liseler meslek liselerine dönüştürülse
Ülkemizdeki eğitim sisteminin kökten değişmesi gerektiğini ifade eden Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Konukoğlu, “Keşke Fen Liseleri haricindeki liseler meslek liselerine dönüştürülse. Normal liseler artık olmamalı. İnsanlar at yarışına hazırlanır gibi sadece ders ve kitaplarla üniversitelere hazırlanmamalı. İnsanların kendi okudukları mesleklerde bir üst okula gidebilmesi için yalnızca okuldaki yaptığı projeler, yaptığı çalışmalar da puanlanarak üniversitelere devam edebilmeli. Ülkemizde eğitim sisteminin kökten değişmesi gerekiyor. Üniversiteye girme yolunun sadece 2-3 saatlik sınavlardan geçmesi kadar yanlış bir şey olamaz. Meslek liselerinin kendi branşlarında üniversiteye devam etmesi durumda verilen puanın daha da artırılması gerekiyor. Ben eğer lisede torna-tesviye okuyorsam gidip de doktorluğa müracaat edemem. Eğer ben doktorluğa müracaat edeceksem sağlık meslek lisesinde okurum. ‘Ben sağlık meslek lisesinde okudum ama sağlık işini sevmiyorum o nedenle bu işi yapmak istemiyorum, ben gidip makine mühendisi olmak istiyorum’ dersem o zaman bana, ‘Önce git 2 yıllık makine teknikerliği yüksekokulunu oku, o okuldaki başarına göre seni makine mühendisliğine kabul ederiz’ diyeceksiniz. Eğer bunu böyle yaparsanız kim üniversiteye gitmek istemez. Giremezse de en azından o gençlerin elinde de altın bilezik olacak” diye konuştu. Genç beyinlerin bu şekilde yetiştirilmesi sayesinde Ar-Ge’den icatlara kadar her şeyin çok daha farklı noktalara geleceğini vurgulayan Konukoğlu, sistemdeki gençlerin araştırma ve hobileri için zaman bulamadığını söyledi.
Uygulanan teşvikler revize edilmeli
Kurulacak hükümetin ekonomi politikalarından taviz vermeden reformlar gerçekleştirmesi gerektiğini bildiren Konukoğlu, “ Reformlarda öncelik yatırımlar ile ilgili olmalı. Hangi sektörlere teşvik verileceği iyi bir analizden sonra belirlenmelidir. ‘Teknoloji yatırımları nerede olursa olsun 5. Bölge teşviklerinden faydalanacaktır’ dendi. Bu çok güzel bir uygulama. Bazı sektörlere de nerede yatırım yapılırsa yapılsın asla teşvik verilmeyecek diye belirlenmesi gerekir. Çünkü herkes komşusundan gördüğü işi yapmaya başladığında rekabet kurallarının dışına çıkılıyor ve insanlar birbirine zarar veriyor. Düzenleme yapılırken bunlar mutlaka göz önüne alınmalıdır. Bizi ileriye taşıyacak konuları teşvik etmeliyiz. DPT, sektörlerin üretim kapasitelerini tekrardan analiz edip kararlarını öyle vermelidir. Çünkü birçok sektörde kapasite fazlası var. Tamam, da siz ‘bu sektör A bölgesinde artsın bunları teşvik edelim orada emek yoğun sektörler artsın’ dediğiniz zaman, haydi bunu doğru kabul edelim, siz 6. Bölgede firmaya haklar tanıdınız ama 2. Bölgede bir firma var o da 3 yıldır çalışıyor diyelim. Şimdi bizde rekabet maalesef kaliteyle değil fiyatta oluyor. Bu avantajlarını müşteriye kullandırttığı zaman diğer adam zarar ediyor ve bir müddet sonra işyerini kapatmak zorunda kalıyor. İşyeri kapanınca, yanında çalışanlar bir anda işsiz kalıyor. Bunun hesabı iyi yapılmalı. Bunun için belki biraz daha fazla teşvik verilerek o sektörü değil, başka bir sektörü desteklemek lazım” diye konuştu.
Türkiye ekonomisi halen iyi durumda
Dünyada yaşanan kaos ortamına rağmen Türkiye’nin ekonomik olarak halen iyi durumda olmasını “mucize” olarak nitelendiren Adil Konukoğlu, “Hem 2 yıl içinde 3 tane seçim geçireceksiniz, hem en son genel seçimlerde iktidar kuracak bir yapı olmayacak ve tekrardan geçici hükümetle seçime gideceksiniz ve buna rağmen ekonomik olaraktan şu andaki durumdaysak bu ekonomimizin ayaklarının ne kadar sağlam durumda olduğunun bir göstergesidir” dedi. Güçlü bir hükümet kurularak hızlı ve sıkı bir şekilde bütçe hazırlanması gerektiğini söyleyen Konukoğlu, “Önümüzdeki dönemden umutsuz değilim. Öyle karamsarlığa kapılacak bir ortam yok. Doların tabi ki bu kadar çok yükselmesi ister istemez dolar kredisi kullanan firmaları, kişileri veya kuruluşları rahatsız etmiş olabilir ama bir taraftan da ihracata yönelik çalışan firmalar için de artı bir avantaj durumuna geçti. Dünyadaki bütün ülke para birimlerinin dolar karşısında bir değer kaybı var. Bence bunun önüne kimse geçemez” ifadesini kullandı.
Dünya
Bir yanıt bırakın