İZFAŞ, hala Ermit İnşaat’ın sorumluluğundaki Fuar İzmir’in bakım onarım işleri için ihaleye çıkarak kurumu zarara uğrattı. Üstelik kesin teminatı, “hak edişten düşerek” başka bir skandala imza attı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, işletmesi için İZFAŞ’a devrettiği Fuar İzmir, zincirleme skandallara konu oldu. İZFAŞ, henüz İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından kesin kabulü yapılmadığı için yüklenici Ermit İnşaat’ın sorumluluğunda olan bakım ve onarım işlerinini üstlenip, bir firmaya ihale ederek kurumu zarara uğrattı. Üstelik kamu ihalelerinde olmazsa olmaz bir kural çiğnendi. Zarfında kesin teminat mektubu bulunmayan firmanın komisyona sunduğu teklif, değerlendirme dışı bırakılmak yerine kabul edildi. Ve ihale de bu firmaya verildi. Bir skandal da ihale sonrası yaşandı. Firma sahibinin, ihalenin yapıldığı 13 Şubattan 5 gün sonra , İZFAŞ yönetimine kendi el yazısı ile kaleme aldığı dilekçede, “ihale komisyonunca düzenlenen evrakta alınmış gibi gösterilen kesin teminatın hak edişinden düşülmesini” talep etti. Yüklenici aynı dilekçenin altına not olarak da kesin teminatın yapacağı işler karşılığında İZFAŞ tarafından kendisine ödenecek hak edişten “3 eşit taksit halinde kesilmesini” istedi. Tüm bunlara rağmen firmaya 3 aylık hizmet bedeli olarak KDV hariç 838 bin 650 lira ödendi. Egeli Sabah akıllara durgunluk veren ihale ile ilgili şok belgelere ulaştı. Skandallar zinciri, yaklaşık 600 milyon liraya mal olan Fuar İzmir’in işletmesinin Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından Fuarcılık Şirketi İZFAŞ’a devredilmesi ile başladı. İZFAŞ, Büyükşehir Belediyesi tarafından henüz kesin kabulleri yapılmadığı için yüklenici Ermit İnşaat’ın sorumluluğunda olan eksik işleri, yasa ve yönetmelikleri atlayarak 4734 sayılı Kamu İhale Yasası’nın istisnaları düzenleyen 3/g maddesine dayanarak ihale etti. İddiaya göre ihale edilen işlerin bazıları, yüklenici Ermit’in alt taşeronu olan ve zaten bu işleri yapmakla sorumlu firmalara ihale edildi. Böylece yapım ihalesi kapsamında yüklenici Ermit İnşaat’la imzalanan sözleşmeye göre zaten yüklenicinin sorumluluğunda olan işler için ikinci kez ihale edilerek para ödenmiş, kurum zarara uğratılmış oldu. İZFAŞ yaptığı ihalelerle 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 53 üncü maddesinin (b) fıkrasının ikinci bendine dayanılarak hazırlanmış olan Yapım İşleri Genel Şartnamesi’ni de hiçe saymış oldu. Şartnamenin 26. maddesinde yer alan “Taahhüt konusu yapım işinin her türlü sorumluluğu, kesin kabul işlemlerinin idarece onaylanacağı tarihe kadar tamamen yükleniciye aittir. Yüklenici, gerek malzemenin şartnameye uygun olmamasından ve gerekse yapım işlerinin kusur ve eksiklerinden dolayı, idarece gerekli görülecek bütün onarım ve düzeltmeler ile sürekli bakım işlerini kendi hesabına derhal yapmak zorundadır” hükmü yer alıyor.
KANUN YOK SAYILDI
Skandal, zaten şartnameye göre yapılmaması gereken ihaleye çıkılmasıyla sınırlı kalmadı. İhaleyi KDV hariç 838 bin 659 liraya ALMER şirketi aldı. Gerek ihale şartnamesinde gerekse sözleşmede “ihale bedelinin yüzde 20’lik bölümünün kesin teminat olarak alınması”na ilişkin madde yok sayıldı. Kanuna göre ihale teklif dosyasında kesin teminat mektubu olmayan firmanın değerlendirme dışı bırakılması gerekiyordu. ALMER’le imzalanan 14 maddeden oluşan ana sözleşmenin ‘kesin teminat’ başlığı altındaki 11-1 maddesinde yüklenici ALMER’den ihale bedelinin yüzde 20’lik kısmına denk gelen 167 bin 734 lira 80 kuruş tutarındaki teminat mektubunun alındığı ifadesi yer aldı.
TEMİNATI HAKKEDİŞTEN
Skandal ihalenin en önemli ayrıntısı ise şirket sahibi Murat Yıldız’ın İZFAŞ’a kalemle yazarak verdiği dilekçeyle ortaya çıktı. Dilekçede 167 bin 731 liralık kesin teminatın hak edişinden kesilmesi istendi! Yıldız dilekçenin altına da not olarak kesin teminatın “3 eşit taksitte kesilmesi” hususunun idarece değerlendirilmesini talep etti. İhale sözleşmesinde verildiği iddia edilen 167 bin liralık kesin teminatın 50 bin liralık bölümü ihaleden 14 gün sonra yani 27 Şubatta İş Bankası’na yatırıldı.
Sabah Egeli
Bir yanıt bırakın