Merkez Bankası’nın faiz indirebileceği bir trendin başladığını söyleyen TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici, “Belirsizlikler azaldı. İç siyasette istikrar var” diye konuştu.
TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici ile Merkez Bankası’nın faiz politikası ve bunun bankacılık sektörüne yansımalarını konuştuk. Belirsizlikler azaldıkça Merkez Bankası’nın klasik politikaya geri döneceğini belirten Leblebici, “Faiz indirim trendinin başındayız” diyor.
Merkez Bankası’nın faiz indirimleri devam eder mi?
Merkez Bankası’nın elindeki veri setiyle, bizim elimizdekiler paralellik arz etmiyor. Onlar küresel piyasaları daha iyi takip ediyor, toplantılara katılıyor. Merkez Bankası’nın bugüne kadar genel olarak yanlış karar vermediğini düşünüyorum. Son faiz indirim kararı da bana göre doğruydu. Aslında baktığımızda Merkez Bankası’nın faiz indirebileceği bir trendin başındayız. Bunun ana sebebi geçmişe oranla gelişmekte olan piyasalara bir akım var.
ENFLASYON BU AY DAHA İYİ OLUR
Enflasyon 9’a yakın seyrediyor ama….
Burada yanlış bakıyoruz. Bunlar geriye yönelik enflasyonlar. İleriye bakmak daha doğru. Petrol fiyatlarındaki baskı ortadan kalktı. Döviz kuru hep yukarı gidiyordu, o da tersine dönmüş durumda. Ben önümüzdeki ay enflasyonun kötü gelmeyeceğini düşünüyorum. Sebze-meyve fiyatları gibi sebeplerde de iyileşmeler oldu. Tarım bu yıl daha iyi geçti, don olmadı. Burada maliyet enflasyonuna yapacağınız aksiyon ile talep enflasyonuna yapacağınız arasında farklılıklar var. Yani talep enflasyonunda faizi yukarıda tutabilirsiniz ama maliyet enflasyonunda o kadar tutmanız gerekir mi? Bu soru işareti.
KLASİK POLİTİKAYA DÖNÜŞ İŞARETİ VAR
Merkez Bankası sadeleştirme politikasına başladı mı sizce?
Bu bir süreç. Bir adım gibi buna bakılabilir. Buradan sadeleşmeye gidebilir miyiz, gidebiliriz. Bence dış konjonktür yavaş yavaş bizi oraya götürüyor. Avrupa’da işlerin nasıl gelişeceğini bilmiyorduk, öngörüler arttı. Belirsizlik ortadan kalktıkça eksi politikaya dönebiliriz. Koridor politikası Türkiye’ye esneklik sağlamak içindi. Onu da yönettik bence. Yavaş yavaş belirsizlik ortadan kalktıkça klasik politikaya dönebiliriz. Bunun işaretleri var. Ben yabancıların ‘Merkez Bankası’nın politikası belirsiz, anlamıyoruz. Faiz nedir?’ söylemlerine de katılmıyorum. Bu basit matematik işi. Ne kadar likiditeyi kaçtan verdiği ve bunun faizi belli. Çarpıp, bölüp buluyorsun.
İÇ SİYASETTE İSTİKRAR VAR
Kredi faizleri düşer mi? Mevduat maliyeti düşerse kredi tarafında da düşüş olacaktır. Ama mevduat maliyetlerinin düşmesi likidite şartlarıyla alakalı. Likidite şartları değişir mi? Değişir. Reform lafını iyi işler ve yüzeye çıkarırsak yatırımcı için pozitif olur. İçeriye para gelmeye başlar, onlar para getirirse faiz de düşer. Jeopolitik risklerde de bence durum kötüye gitmiyor. İç siyasete dair bir risk primi hissetmiyorum. Orada bir istikrar var.
PİYASA ŞARTLARI YILBAŞINDAN DAHA İYİ
Avrupa Merkez Bankası (ECB) parasal genişlemeye gitti, ABD Merkez Bankası (Fed) faiz artışlarını öteliyor. Piyasa şartları yılbaşından daha mı iyi? Bence yıla başladığımızdan daha iyi piyasa koşulları var. Hepimiz dışarıdaki Merkez Bankaları’nın aksiyonlarına takıldık kaldık. Eğer faiz tek unsursa bundan korkmamak lazım. Neden? Çünkü faizi yüzde 0.25 artırıyor. Türkiye 0.25’lere hazır hale gelebilir. Buradaki korku Fed’in sistemden likiditeyi çekmesiydi. Şimdi görüyoruz ki, Fed sistemden bunu çekse bile EC B, Bank Of Japan likidite sağlıyor. O yüzden şu anda geldiğimiz noktada Fed tarafında bir problem görmüyorum. Fed’in faizi artıracaktı, artırmayacaktı derdi bitti. Sadece bu artırımların hızıyla ilgili bir belirsizlik var. Bunun da çok kötü olmadığını, sistemde likidite olduğu sürece problem yaşamayacağımızı düşünen taraftayım.
TÜRKİYE ‘DEK İ KOBİ KREDİLERİNDE YÖNETİLEMEYECEK BİR DURUM YOK
Kredi erken çağırma ve KOBİ kredilerinde sorun var mı?
Kredilerin erken çağrıldığını düşünmüyorum. Bankacılık sektörü elinden geleni fazlasıyla yapıyor. KOBİ kredilerinde de bir sıkıntı görmüyorum. Yönetilemeyecek bir şey yok.
Öne çıkan sektörler hangileri?
Tarım verimlilik projeleri ve alınan önlemler sayesinde daha iyi gidiyor. Demir-çelikte geçen yıl sıkıntı yaşandı, ama sanki 2016’da bundan daha kötüye gitmez gibi görünüyor. Konutta toplamda bir sorun yok ama çok borçlu firmalarda ufak tefek problemler var. 2016 ilk çeyrekte kısmen satışlarda yavaşlama var ama bunu problem olarak görmüyorum.
Ücret ve komisyonlar için hakem heyetlerine siz ne kadar ödediniz? Hakem heyetlerinde işin ayarı kaçtı diye düşünüyorum. Onun borcu bana, benimki ona gönderiliyor. Çok bürokrasi oluştu. Tıkanma var. Aylık 4-5 milyon TL ödüyoruz. Yıllık bazda da 40-60 milyon TL’yi buluyor.
TURİZMDE SİSTEMATİK RİSK OLMAZ
İflas erteleme müessesi bankalar açısından da sıkıntılı hale geldi. Siz ne düşünüyorsunuz?
İflas erteleme sadece bankaların problemi değil. Birisinin kötü olmasının kimseye faydası yok. İflas erteleme ticari yapıya biraz dokundu. İyi niyetli alınmış bir karar şimdi biraz sorun oldu. Ekstra önlem neyse almamız gerekiyor. Ama ülke olarak zor şartlardan geçiyoruz. Turizm kapasite olarak aşağı gidiyor. Bunların banka bilançolarına üç aşağı, beş yukarı yansımaları olur. Ama sistematik risk olmaz. Bu yıl daha az kâr üretirir, yatay gideriz. Ondan sonra bakarız.
Sabah