Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre inşaat sektörü yavaşladı. Yeni projelere ruhsat alımı düşürken, iç pazardaki satışlarda da azalma var. Konut almak isteyen vatandaş ise bu dönemin fırsat olup olmadığından emin olamıyor. Hürriyet’ten Gülistan Alagöz, inşaat sektörünün içinde bulunduğu durumu, çözüm önerilerini, sektörün yol haritasını ve vatandaşların bu dönemde nasıl pozisyon alması gerektiğini İnşaatçılar Derneği (İNDER) ve Teknik Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım ile konuştu.
YAPILANMA DÖNEMİ
Nazmi Durbakayım inşaat sektöründeki tabloyu şu sözlerle değerlendirdi; “Piyasada bir durgunluk var ve bu 250 alt sektörü de etkiledi. Bu süreç bize muhasebe yapma fırsatı verdi. Sektör yaşananlardan ders çıkardı ve yeniden yapılanma yaşıyoruz. Yapım sürecinden finans sistemine kadar yeni bir dönem başladı. Her kriz kendi fırsatlarını doğurur, bu dönemde bizim için fırsat olabilir.” Firmaların aşırı lüks ve büyük metrekarelerden kaçınmaya başladığını, aidat giderlerini düşürecek önlemler aldığını belirten Durbakayım, yeni bir yapım modeline de geçeceklerini dile getirdi. Bugün tüm riskin müteahhitlerde olduğunu belirten Durbakayım, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Emlak Katılım Bankası’na ‘risk paylaşım modelini’ önerdiklerini dile getirdi. Yeni modelde arsa sahibi ve firma geçici ortak şirket kuracak ve hisseler bankalara rehin edilecek. Bir kamu kurumu da yapılan işleri denetleyecek. Bu modelde vatandaş da inşaat biter mi endişesi duymayacak. Durbakayım, “Tüm riskin müteahhitte olduğu sistem yerine kâr ve zarar ortaklığı yapılmalı. Special Purpose Vehicle (SPV) denilen modele Emlak Katılım Bankası sahip çıktı”
ZAYIF HALKA AYIKLANACAK
Peki sektör neden bugün bu sorunları yaşıyor?
Dubakayım, sektöre sonradan dahil olanların en büyük sorun olduğunu söyledi. Durbakayım, başka meslek gruplarından firmaların inşaat yapmaya başladığını ve bunun piyasada dengeleri bozduğunu söyledi. Durbakayım, “İnşaat sektörü iyiyken tüm sektörlerden girenler oldu ve müteahhit sayısı 250 bini buldu. Biz kimse gelmesin demiyoruz, gelsin ama kalıcı olsun. Maalesef bizde kalıcı olmadı ve sektörü çok yıprattı. Bugün sorunlu projelere bakın bunlar hep sektöre sonradan gelenler. İnşaatçı aileler zor durumda kalsa da ne yapar eder o işi bitirir. Oyunu yarıda bırakmaz” dedi. Son dönemde şirketlerin daha da direnç kazandığını dile getiren Durbakayım, “Yaşanan her olumsuzluk, deneyimleri arttırarak, bir sonraki evrede daha da dirençli hale gelmemizi sağladı. İnşaat firmaları öz kaynaklarını da devreye alarak ayakta kalmaya çalışıyor. Sektördeki zayıf halkalar ayıklanarak, yarınlar için daha güçlü bir piyasa oluşuyor” şeklinde konuştu.
ARTIK FİYAT DÜŞMEZ
Peki bu süreci konut alıcısı nasıl geçirmeli?
Durbakayım, sektörün gerek kamunun düzenlemeleri gerekse firmaların hamleleri ile toparlanacağını söyledi.
Durbakayım’a göre ise konut piyasası hiç bu kadar cazip olmadı. Durbakayım, bunun nedenini şöyle anlattı; “İnşaat ruhsatlarında yüzde 50’leri bulan düşüş var. Bu ne demek üretim azaldı, yeni mal eskisi gibi gelmeyecek. Maliyetlere bakalım; sene başından bu yana yüzde 50-70 arasında artış var. Firmalar bunu satış fiyatına yansıtamadı. Ama bu sürdürülebilir değil. 50’ye ürettiğini ne kadar zaman 30’a satabilir. Fiyat biraz daha düşer mi diyenlere çok net söylüyorum daha da fiyatların düşeceği bir nokta yok. Seçim sonrası piyasa biraz hareketlenmeye başlayınca zamlar da gelecek. O nedenle ihtiyacı olan, ödeme planını yapan beklemesin. Vatandaş biraz daha faizde kalayım diyor ama o zaman bu fiyat kaçar. İmkanı olup da alamayan çok pişman olacak. Konut kredi faizi yüksek ve o konuda vatandaş haklı. Ama bugün firmalar o oranların çok altında cazip oranlar veriyor”
İNŞAAT BÜYÜMELİ AMA BİLİNÇLİ
Müteahhitlerin teknik ve mali gücüne göre sınıflandırılması düzenlemesi bakanlık eliyle yapıldı. Bundan sonra isteyen firmanın istediği büyüklükte iş yapamayacağını ifade eden Durbakayım, “Sektöre geç de olsa disiplin geldi” dedi. Durbakayım, “Müteahhitlikle ilgili yeni düzenlemeyle hem nitelikli binalar yapılacak, hem de planlı şehirleşme olacak. İsteyen istediği yerde yığınlar yapamayacak. İnşaat sektörü büyüsün ama bilinçli büyüsün. Stok konutlar yerine ihtiyaca dönük konutlar ve ticari yatırımlar olmalı” dedi.
KUMAR OYNAMIYORUZ YATIRIM YAPIYORUZ
Nazmi Durbakayım’a göre sivil toplum örgütleri ile bakanlıklar arasında uyumlu bir ilişki var. Sektörel sorunlar konuşuluyor, raporlanıyor ve çözüm yoluna giriyor. Bugüne kadar önemli adımlar atıldığını söyleyen Durbakayım bekledikleri düzenlemeleri de şöyle anlattı; “Merpenaltı çalışmaları, haksız rekabeti önleyecek düzenlemeler yapılmalı. Vergiden kaçanla doğru iş yapan kişi rekabet edemez. Bir de kazanılmış hak dediğimiz müktesep hak konusu var. Biz bir arsa için imar durumuna, tapuda duruma bakıyoruz. Uygunsa çalışmalara başlıyoruz. Süreç başlıyor, harcama yapıyoruz yarı yolda imar değişiyor. Biz diyoruz ki imar durumu yarı yolda değişmemeli. Kumar oynamıyoruz ki, sermaye ve birikim koyarak yatırım yapıyoruz”
İnşaat süreleri için de düzenleme beklediklerini ifade eden Nazmi Durbakayım, 36 ay süresinin kimi inşaatlarda mümkün olmadığını belirtti.