Kepez Müteahhitler Dernek Başkanı Süleyman Akbıyık, ev almak isteyenlerin fazla düşünmemesi gerektiğini belirtirken Mart ayına kadar ev almalarının kendi menfaatlerine olduğunu söyledi.
SANAYİDEN MÜTEAHHİTLİĞE
Antalyalı olup Antalya’da kazanıp Antalya’ya yatırım yapanlardan bir tanesi Süleyman Akbıyık. Okumak yerine çalışmayı seçerek daha küçük yaşlarda sanayinin yolunu tutanlardan olan Akbıyık, çıraklıktan başladığı sanayide ustalığa kadar yükseldi. İyi de bir usta olan Akbıyık zaman içerisinde taşımacılık mesleğine el attı. 1988 Yılı ise Süleyman Akbıyık için değişimin yaşandığı o çizgi noktadaki tarih oldu ve müteahhitlik mesleğine resmen başlamış oldu.
PİYASALAR PSİKOLOJİK RAHATLADI
İlk yaptığı inşaatı Almancılara satan Süleyman Akbıyık o gün bu gündür mesleğini başarı ile icra edenlerden. Akbıyık ile inşaatı ve inşaatın geleceğini konuştuk. Kepez’de mesleğini icra etmeyi seçen Başkan Akbıyık, gelinen noktada vatandaşlara uyarılarda bulundu. 1 Kasım seçimlerinin psikolojik olarak piyasaları rahatlattığını kaydeden Akbıyık, talep artınca fiyatların da yükselmeye başladığına dikkat çekti ve ev almak isteyenlerin biran evvel almaları gerektiğini kaydetti.
“Tembel çocuktan bir şey olmaz” sözünün ne kadar yanlış olduğunun belki de ispatı niteliğinde Kepez Müteahhitler Dernek Başkanı Süleyman Akbıyık. İlkokulda 10 dersten 10’u da zayıf olduğu için sanayinin yolunu tutan Akbıyık zaman içerisinde hem kendini hem de mesleğini geliştirdi. Gelişen dünya ile birlikte usta olduğu mesleği de bırakarak müteahhitlik mesleğine atılan Akbıyık burada da başarılı oldu.
NEREDEN NEREYE DEDİRTECEK BİR HİKAYENİZ VAR. BU HİKAYEYE GEÇMEDEN ÖNCE SÜLEYMAN AKBIYIK KİMDİR DİYEREK BAŞLAYALIM DİLERSENİZ…
Elbette… Zor bir hayatımız oldu. Sizin de dediğiniz gibi o konuya az sonra değiniriz. Süleyman Akbıyık1955 yılında Antalya Karaöz köyünde doğmuş bir kişidir. İlkokulu Antalya İstikal Okulu ve Mimar Sinan Okulu’nda bitirdim. Ortaokulu Yavuz Selim Ortaokulu açıldı Zeytinköy’de orada orta 1’e başladım ama maalesef 10 tane ders olmasına rağmen benim tüm derslerim zayıftı. Benim okumaya yazmaya fazla kafam çalışmadı. İlkokul haricinde eğitim almadım. Başarısız olacağımı tespit ettim. Okulu boşlayanların başında gelirdim. Nedendir bilmiyorum, okumaya yazmaya kafam çalışmadı. Fiziksel çalışamaya verdim kendimi.
OKUL HAYATI KISA SÜRÜNCE NE OLDU PEKİ?
O dönemlerde okumayan çocuğun adresi sanayiydi. Babam da beni elimden tuttuğu gibi sanayiye götürdü. Eti senin kemiği benim misali. Okulda başarılı olamadım ama sanayide başarılı oldum. İyi de bir sanayi ustası oldum.O günden bu güne dek çalışmaya devam ettim. Sanayiciliğin yanı sıra taşımacılık yaptım. İstanbul gibi büyük şehirlere yolcu taşıdım. Kamyonlar ile Kuveyt’e elma gönderdim.
PEKİ NASIL OLDU DA SANAYİCİLİKTEN MÜTEAHHİTLİĞE BAŞLADINIZ?
1988 yılında Kepez ilçe değildi. Kepez Varyant olarak isimlendiriliyordu. Çevreyolunun üst kısmı Kepez adını aldı. O zaman Kepez ilçe değilken biz Yeniköy’den arsa aldık. Tamircilik yapmaya başladım. Bir taraftan nakliyecilik, bir taraftan inşaatçılık… Farklı meslekleri yapmaya çalıştım. Tüm bu süreçte ister istemez ezildim.1988’de yaptığım ilk inşaatı bir Almancıya sattım. Biraz gücüm oluşunca inşaatçılığı devam ettirdim. 1994’te Kepez ilçe oldu, ilçe olunca da Kepez’in kaderi değişti. Potansiyeli biraz daha arttı. Müteahhit çok oluştu bu süreçte. Bir yandan da inşaat çalışmalarına devam ettim. Hızlı olmasa da yer aldım sektörde. Bırakmadım peşini.
YA DERNEK? KEPEZ MÜTEAHHİTLER DERNEĞİ NASIL KURULDU?
2011 yılında İlçeler oluşunca dernekçilik gerekti. Topluluk ve güç birliği gerekti. Arkadaşlar ile yaptığımız toplantı sonucunda dernek kurmaya karar verdik. Derneği kurduk. Konyaaltı, Muratpaşa, Döşemealtı, Aksu derken dernekçilik anlayışını büyüttük. Bu büyüme tabii Kepez Müteahhitler Derneği bünyesinde bir büyümeydi. Gücümüzü arttırmak için federasyon kurma düşüncesi oluştu. Önümüzdeki dönemde neler yapabiliriz düşüncesi ile hareket ediyoruz. Müteahhitlikten, insanlara hizmet etmekten büyük keyif alıyorum. Emekli olmama rağmen, bir köşeye çekilmedim. Hizmet üretmeye devam ediyorum. Kendim için değil ama vatandaş için.
BAKILDIĞINDA AKSULU SAYILIRSINIZ. NEDEN AKSU DEĞİL DE KEPEZ?
İlk inşaatım Kepez’de olduğu ve ilk satışımı Kepez’de yaptığım için Kepez. Yani bu işe Kepez’de başladığım için Kepez diyebiliriz.Kepez ekonomik olarak az gelirli insanları barındırabilecek bir ilçe. Az gelirli insanları Muratpaşa ya da Konyaaltı barındırabilir mi? Hayır. Çünkü çalışan kesimin %80’i Kepez’den. Antalya merkezde çalışanların büyük çoğunluğu Kepez’de yaşıyor. Dar gelirli bir insanı Kepez barındırabilir. Bu nedenle ben Kepez’i tercih ettim. Ben de kendimi onların içinde gördüm. Onlarla eşdeğer tuttum kendimi. İhtiyacı olan kişilere yardımcı olmak istedim. Çalışanın zaman zaman yardıma ihtiyacı olabiliyor. Bu gerçekten yola çıkarak Kepez’i tercih ettim.
HER DEFASINDA BİR KENTSEL DÖNÜŞÜMDEN BAHSEDİLİYOR. ANTALYA’DA BİR TURİZM KENTİ. PEKİ YA KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN TURİZME KATKISI OLUR MU?
Turizmi çok fazla ilgilendirmeyebilir. Mahalle aralarındaki binalar var. Ruhsatı var ama imara alınmamış. Karot alınmamış. Bunlardan Karot alınmalı ve buna göre de sağlamlık derecesinin tespit edilmesi gerekiyor. Nasıl bir aracın var bir yere gideceğin zaman bakım yaptırıyorsun yağına, suyuna baktırıyorsun. İnsan olarak Check-up yaptırıyorsun yaşadığın sürece. Bina da aynı insan gibidir. Onun da Check-up a ihtiyacı vardır. Onun da bir ömrü vardır. O ömrü tespit etmek gerekir. 80 yıl ömrü olan binalar var bir de 30 yılda ömrünü tamamlamış binalar var. Bunların birbirinden ayrılması lazım. Bunlar önemli şeyler çünkü.
MÜTEAHHİTLİK YAPIYORSUNUZ AMA HERKESİN BAŞARILI OLDUĞU VE O TARAFA YÖNELDİĞİ BİŞEYLER VARDIR. SİZİN ALANINIZ NEDİR?
İmara açılmış yerleri işlemek. Belediyenin açmış olduğu yolların çevresini süslemek. Nedir bu süslemek çiçekler ile süslememek değil, binalar ile süslemek. Yani o yolların çevresine güzel binalar yaptığınız zaman bir anda o yolun çehresi değişir. Şimdi şunu düşünüyoruz. Belediye başkanlarının Kuzey Çevre Yolunu açmalarını istiyoruz. Biz hazırız. Yol kenarlarına iş merkezleri, binalar yapacağız. AVM’leri şehir dışına çıkaracağız. Yollar açıldığı takdirde biz şehri büyütmeye hazırız. Menderes Türel ve Hakan Tütüncü ile sorunların çözüm noktasında fikir alışverişi yapıyoruz. Sadece Kepez için değil bu çalışmalar Antalya için çok önemli.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞININ TEBLİĞ UYARINCA 40 MESLEKTE GELECEK YILDAN İTİBAREN YETERLİLİK BELGESİ OLMAYAN İŞÇİNİN KURUMDA ÇALIŞTIRILMASI YASAKLANACAK. BU KONU İLE İLGİLİ NELER SÖYLERSİNİZ?
5 Yıllık dönemde Türkiye genelindeki inşaatlarda toplamda 35 bin 846 iş kazası meydana geldi. İnşaatlardaki iş kazalarında bu güne kadar 1754 işçinin yaşamını yitirdi. 1940 işçinin ise sakat kaldı.1 yılda sadece ortalama 3 binin üzerinde ölüm trafik kazalarından meydana gelmekte. Trafik kaza haberleri bir haberle geçiştirilirken, bir iş kazası durumunda haber günlerce yayınlanmakta. Bu durum binlerce işçiye aş olan bir kurumu yıprattığı kadar, işçinin ailesini de daha derinden etkilemekte. Ölümün matemi bile karşı taraf için işkence haline gelmekte.
İşveren ve işletme kadar işçinin de yeterlilik belgesinin olması gerekiyor. Bu belge alınırken işçinin güvenlik tedbirlerini alması ve alışkanlık haline getirilmesi için gerekli eğitim hizmetlerinin verilmesi gerekir.
İşçinin tüm uyarılara ve önlemlere rağmen gerekli olan güvenlik ekipmanlarını kullanmamakta. Bizler müteahhitler olarak gerekli olan önlemleri alıyoruz. Fakat Antalya’nın sıcağında işçiye çizme ve baret taktırmak için ekstra bir çaba harcamamız gerekmekte. Gözetmen geldiğinde ve inşaatta çalışan işçiyi baretsiz gördüğünde hiçbir sorgulama yapmaksızın bize ceza kesmekte. Müteahhit üzerine düşen görevi yapsa bile her durumda bir şekilde haksız duruma düşürülüyor. Bizler her iki tarafında sorgulanması ve sorumluluklarını yerine getirmesi taraftarıyız. Adalet iki tarafında gözetilmesi ile mümkün. İşçide gerekli tedbir ekipmanları olduğu halde kullanmıyorsa, cezai sorumluluk altına girmeli. Bizler işçilerin her birinin başına bir denetmen işçi daha dikerek zorla tedbir almak durumunda kalamayız. Gereken yasal düzenlemeler ile sorumluluk işçiye de yüklenmelidir.
ÜLKEMİZ İKİ SEÇİM ATLATTI. BU SÜREÇ İNŞAAT SEKTÖRÜ AÇISINDAN NASIL GEÇTİ VE BUNDAN SONRA NASIL BİR SÜREÇ YAŞANACAK?
1 Kasım seçimlerinden önce sektörde deyim yerindeyse bayılma oldu.Şunu açıkça söylemek gerekir düşen fiyatların yılbaşından itibaren artmaya başlayacak.
7 Haziran seçimlerinden önce vatandaşlar seçimler gelsin, önümüzü görelim, ondan sonra daire alalım veya satalım diyordu. Sektörde tıkanma o zamanlar başladı. 7 Haziranda olumsuz bir seçim sonucu çıktı ve karamsarlık tekrar başladı. Döviz kurlarındaki dalgalanmalar bizi olumsuz etkiledi. Olumsuz seçim havasını tetikledi. Bu arada Rusya’ya çok daire satıyorduk. Rusya’da oluşan para krizi de negatif olarak bize yansıdı, inşaat sektöründe yüzde 30-40 civarında duraklama oldu. Antalya’da inşaat sektörü iyi diyerek başka illerden gelen ustaların çoğu işsizlik nedeniyle geri gitti. Buna inşaat sektörü bayıldı diyebiliriz. 40 tane sektör bizimle çalışıyor. Biz bayılınca onlar öldü.
1 Kasım seçimleri sonrası ise inşaat sektöründe bir hareketlilik hemen yaşanmaya başladı. Psikolojik olarak seçim sonuçları inşaatı rahatlattı. Seçim sonucu piyasaya hemen yansımış değil. Olumlu yansımalar önümüzdeki günlerde gerçekleşecektir. Şimdi yılbaşı geçsin diye bekleniyor ama karamsarlık, piyasalardaki kasılma gitti. Bankalar 1.20’ye kadar faizleri çıkarmıştı, 1 seviyesine kadar geri çektiler. Alıca ve satıcı için psikolojik sınırı zaten 0.99’dur. Döviz fiyatlarının günden güne düşmesiyle yolumuz ışıdı. Ümitliyiz. Bu bir istikrar göstergesidir. Artık para inşaat sektörüne yönelecek. Bu bizim için olumlu bir durum. Daha iyi olacağına inanıyoruz.
GENELDE HER SEKTÖR İÇİN GEÇERLİDİR TALEP OLURSA FİYAT ARTAR, TALEP YOKSA FİYAT DÜŞER. İNŞAAT SEKTÖRÜNDE NASIL BİR DURUM SÖZ KONUSU?
İnşaat sektöründe durgunluğa neden olan talep azalmasının yükselişe geçti. Konutlara talep olmayınca Türkiye genelinde inşaat malzemecileri fiyat düşürdü. Şimdi talep artınca fiyat yükselmeye başladı. Malzeme fiyatları yükseldikçe bizler de fiyatları yükseltmek zorundayız. Bu fiyat artışları yakın zamanda her şeye yansıyacak. Fiyatlar yükseleceği için ev almak isteyenlerin bir an önce alması gerekiyor. Ev almak isteyenler Mart ayına kadar evini al. Bu kendi menfaatlerine olacaktır.
Yalçın KÜÇÜK/Akdeniz’de Yeni Yüzyıl