Bir zamanlar dar ağaçlarının kurulduğu eski cezaevinin, geçmişten ders alınması adına yıkılmadan kapılarının Akşehirlilere açılmasını vatandaşların istediğini 21 Haziran 2015 tarihinde “YIKILMADAN HALKA AÇILSIN” başlığı ile duyurmuştuk.
Cezaevinin yıkılmadan önce halka açılması için çalışma başlatarak proje hazırladı.
Proje kapsamında Başsavcının desteği ile Adalet Bakanlığından iznin alındığı öğrenilirken, cezaevinin yıkılmadan önce halka kapılarını açması ile ilgili ayrıntıların ve tarihin önümüzdeki günlerde netlik kazanacağı tahmin ediliyor.
AKADEMİK’in Sosyal Paylaşım Sitesi’nden yapılan açıklamada konuyla ilgili aşağıdaki ifadeler kullanıldı:
“Bizim göğümüzün bir tek gündüzü var, senin göğünde akşam oluyor mu?
Kocaman çayırlarda uçurtma olalım mı?
AKADEMİK Kulübü gün geçmiyor ki yeni keşifler yapıp, toplum adına farkındalıklar oluşturmasın. Bu sferki keşifler ne dağda ne doğada. Yazının sonuna kadar okumanızı bu farkındalığın insana verdiği huzuru yaşamanıza davetimizdir.
İki ayrı şekilde karşımıza çıkan fırsat gönül huzurumuza ve ruhumuza dokunacak türden bir keşif.
Yaklaşık 3 ay öncesiydi, boşaltılan Eski Akşehir Kapalı Ceza ve Tevkif Evinde (Ceza Evi) için AKADEMİK kulübümüzce Halka açılarak Bilinç Düzeyi iyilik oluşturma adına Akşehir Başsavcılığımızın da desteği ile Adalet Bakanlığından iznimizi almış bulunmaktayız. Burada amaçlarımız ve topluma vermek istenen o kadar mesajlarımız var ki burada hem anlatmak uzun sürer hem de orada olmanın büyüsünü etkilememek adına anlatılmayacaktır. Eski Cezaevini proje kapsamında gezerken ilk biz girmedik buraya biliyorduk ama kendi ruhumuzda yapılan yolculuk bizlere gördüklerimizde büyük bir keşif oldu.
Bir şehir düşünün ki iki uç yüzü olsun. Bu iki yüzü de aynı potada erisin, iç içe girsin, aynı kavşakta kesişsin. Hoca’nın felsefesiyle yoluna ışık tutan torunlara sahip olsun ama aynı zamanda bir zamanlar Küçük Teksas teşbihi yapılsın.
Yerleşim yeri olarak kurulduktan bu yana içinde hep bir yaşam bulunduran bu nev-i şahsına münhasır kent, zaman içinde kötü yüzünü törpülemeye devam ederek, tarihinden feyiz alarak geleceğe, doğru ayak izleri ile devam etmeye çalışmaktadır.
Biz AKADEMİK olarak, yanlışın yapılmasına seyirci kalarak onu düzeltmeye çalışmaktansa, temelden doğru yetiştirmek amacıyla yaşadığımız şehri, Akşehir’imizi, seven ve ona sahip çıkıp daha güzel bir kent bırakmak için kendince çaba sarf eden naçizane bir dağcılık kulübü olarak taşın altına elimizi sokmayı bir görev bildik.
Biz dağa çıkarken insandan kaçmak için değil, özümüzü bulmak için dağa çıkarız. Amacımız yalnızlaşmak değil doğa ile baş başa kalıp yeşil olandan erdemli insan olana yol almaktır. Dolayısıyla doğayı seven, canlı olan hiçbir şeyi görmezden gelemez önermesinden adım alarak toplum yararını gözeten bir proje fikri ile size gelmekteyiz.”
İstasyon Gazetesi