Türkiye’nin 1 numaralı emlak ve konut editörü Tebernüş Kireçci, “Emlak piyasasının 4 yanlış bilineni” başlıklı yazısında birçok konuya değindi.
Her fırsatta söylüyorum: Emlak yatırımı yapmak dünyanın en kolay işidir. Ama biz bu yatırımı hep zorlaştırıyoruz.
Einstein’in Kuantum Fiziği denklemleri ya da ne dediğini çoğu zaman kendilerinin de bilmediği felsefecilerin söylemlerine benzetmeye çalışıyoruz. Bütün ölümcül hatalarımızı peş peşe yapıyoruz.
İnsan annesini seçemez. Babasını seçemez. Anneannesini seçemez. Babaannesini seçemez. Dedelerini seçemez. Halalarını, teyzelerini, dayılarını ve amcalarını seçemez. Çocuklarını seçemez. Torunlarını seçemez. Seçme şansı olan tek akrabası karısı ya da kocasıdır. Post modern çağda yapılan evliliklere baktığımızda seçmenin de bir işe yaramadığını görüyoruz.
İnsan arkadaşlarını da seçemiyor. Öyle zirzop birisi gelip sınıfta yanınıza oturuyor. Bir ön sıraya otursa hayatınız değişecek. Bir arka sıraya otursa yine hayatınız değişecek. Ama olmuyor. Yanınıza oturuyor. Sonrası tahmin ettiğiniz gibi.
Benimde böyle bir arkadaşım vardı. 30 küsur yıllık arkadaşım. Tuhaf ve farklı düşünmek adına olmayacak kitaplar okur. Anlaşılamaz olmaya çalışırdı. Bir gün eşine sordum:
– Kocan 30 yıllık arkadaşım. Söylediklerini anlayamıyorum. Sen 20 yıldır evlisin. Söylediklerini anlıyor musun?
– Hayır. Anlamıyorum.
Arkadaşlarım evlilikte 20 yılı devirdiler. Birbirlerini anlamadan yollarına devam ediyorlar.
İnsan değerlendirmesini bilirse karşısına çıkan her insan fırsattır. Kimilerinden nasıl olması gerektiğini öğrenir. Kimilerinden ise nasıl olmaması gerektiğini… Bu arkadaşımdan çok şey öğrendim. Öğrendiğim en temel nokta şu: Anlaşılır olmak. Onun sayesinde emlak gibi zor ve karışık konuları çok basit cümlelere ve slogana varan ifadeler dönüştürdüm. Anlayabilmek ve anlaşılabilir olmak adına hala atasözleri, deyimler, güzel sözler ve fıkralar çalışıyorum. Güzel ve anlamlı bir söz ya da ifade duyduğum zaman hemen yazıyorum.
Yeri gelmişken son dönemde öğrendiğim bir kaç sözü sıralayayım: “Kumarcının ahmağı kahveci ile kumar oynar. Kahvecinin ahmağı da kulüpçü ile kumar oynar”, “Sokak boğası”, “Islık avaresi”, “Taş kuşa değerse”, “Güven esas. Kontrol şart” ve “Kadının Ayşe’si, odunun meşesi, arsanın köşesi”.
Listeyi uzatabilirim. Her biri derin anlam içeren sözler. Buldukça not ediyorum.
Her zamanki gibi yine konuyu çok dağıttım. Hemen toparlayayım. Emlak yatırımında taşın kuşa değmesi zor değildir. Taşın kuşa değmemesi zordur. Sadece matematiği elden bırakmamak gerekir.
http://www.tebernuskirecci.com.tr/emlak-yatiriminda-yapilan-olumcul-hatalar-99694.html adresindeki yazımda emlak yatırımında yapılan ölümcül hataları sıralamıştım.
Şimdi ise yaygın bilinen yanlışları sıralayacağım.
1) Maketten satılan her konut ucuzdur: Konut almadan önce etrafındaki “hemen teslim” konutlara mutlaka bakın. Kira çarpanı ya da metrekare bazlı analiz yapın.
2) Kura ile satılan her şey caziptir: Kura ile satılan her şey cazip olmayabilir. Çoğu zaman “kurasız” satılan daha cazip konut, işyeri ya da dükkan ile karşılaşabilirsiniz.
3) Açık artırmadan ucuza alırım: Son aylarda bir açık artırma furyasıdır gidiyor. Açık artırma arzın az olduğu dönemlerde yapılır. Kaldı ki tecrübe ile sabit son 15 yıldaki açık artırmalara baktığımızda, açık artırmadan gayrimenkul alıp da kazanan sayısı az. Piyasadan alacak olsa daha cazip fiyatlarla alternatif bulmak mümkün.
4) Yeni proje kazandırır: Yeni projelerin kazandırma olasılığı vardır. Ama her yeni proje kazandırmaz. Yeni bir projenin kazandırması için projeye iyi çalışılmış olması gerekir. Verilen sözlerin fazlasıyla yerine getirilmesi şarttır. Kimi zaman “eski proje” daha çok kazandırır.
Nereden, ne alırsanız alın, önce matematiğine bakın. Gözünüz matematikte olursa yanılma payınız azalır. Taşın, kuşa değmeme ihtimali azalır.
Emlak öyle bir yatırım alanıdır ki çoğu zaman yanlış yapsanız da para kazanırsınız. Dünyada böyle yatırım enstrümanı azdır.