Cumhuriyet Gazetesi yazarı Ceren Kumbasar’ın konut satışlarının müteahhitleri nasıl etkilediği ile ilgili yazısı;
İnsan bir zaman diliminden ne bekleyebilir? İnsanoğlunun kendi kendine kurguladığı bir çarkın döngüsünden nasıl olur da bir umut payı çıkarılır? Kendi yarattıkları sonlara ve kendi inşa ettikleri başlangıçlara nasıl bu kadar büyük bir beklentiyle yaklaşabilir insan? Soruların cevabı çok basit; mecburen. Çünkü umut, fakirin ekmeği.
Çok zor bir yılı geçirdik. Ekonomik göstergelere ve beklentilere bakacak olursak daha iyi bir yıl umudu içindeyiz. Biraz mecburen, sadece insan olmamız hasebiyle bu beklenti. Biraz da içinde bulunduğumuz coğrafyanın benliğimize işlemiş bir kaos bilinci olduğu için kolay kolay her durumundan umutsuzluğa kapılmıyoruz. Artık kaosun her türü tanıdık bize. Adaletsizlik çok normal, terör zaten kapı komşumuz, eğitim deseniz bu konuda bir beklentimiz bile yok. Hatta neredeyse bu yıl ne tür değişiklikler yapılacağı konusunda fal tutar haldeyiz. Vergi demek zaten biz demek. Biz devletimize vergi vermek için çalışan kullarız. Yolsuzluk konusunda ise fikrimiz sabittir; “yiyor ama yapıyor”. İşte halimiz tam da budur. Dolayısıyla 2015’i zor kılan şey sadece herhangi bir ülkede olsa hükümet devirecek problemler değildi. Bu sorunların çapının, dolayısıyla etki alanının aritmetik bir şekilde artmasıydı.
İnşaatın umudu
İnşaat sektörü özelinde, seçim sonuçlarına odaklandığımız ve 2 kasım sabahı itibarıyla depar atmaya başladığımız bir yıl oldu. Seçimden sonraki hızlı koşumuz her ne kadar yılı kurtarmaya yetmese de konut satışları özelinde neredeyse tüm yılı bekleyerek geçiren müteahhitleri sevindirdi. Başbakan’ın açıkladığı reform paketi, her zamanki gibi kısmi çözümleri içerse de imar planlarındaki şeffaflık vurgusuyla bir nebze de olsa rahatlamamıza neden oldu. Rant konusunun gündeme gelmesine sebep olan emsal artışının nedeni ise elbette sorgulanmadı. Bu emsal artışlarının neye göre ve neden kısmi olarak planlandığı ise tabii ki sorulmadı. Esenyurt’ta 25 bin kişinin mağdur oluğu ilk günden beri kaleme aldığım, inşaat sektöründeki reklamlara bir denetim uygulanması gerektiği konusu ise ne sektör oyuncularının aklına (ya da işine) geldi ne de hükümet yetkililerince konu edildi. Ama olsun. Bitti ya 2015 o bize yeter. 2016 ola hayrola. Biz yapalım yine dilek listemizi, alalım beklemeye kendimizi.
Ceren KUMBASAR – Cumhuriyet