Türkiye’nin en önemli geçim kapısının inşaat olduğuna dikkat çeken Bendeş, “Bugün Türkiye’deki 2 milyon inşaat çalışanın ortalama yüzde 12.5’ine denk gelen kısmı olan 250 bini İzmir’de çalışmakta. Buna beyaz eşyacısından, perdecisine ve mobilyacısına kadar diğer alt sektörleri de koyduğunuzda 1 milyona yakın kişinin bu alandan ekmek yediğini görürüz” dedi. İzmir’in nüfusunun 4 milyon olduğunu hatırlatan Bendeş, “Bu durumda kentteki her 4 kişiden biri dolaylı veya doğrudan inşaat sayesinde geçiniyor. Kentin nüfusunun çeyreğinin karnını inşaattan doyurduğunu söylemek yanlış olmaz” diye konuştu. Bendeş, bugün bir çok KOBİ’nin de inşaatla alakalı işlerde çalıştığına dikkat çekerek, “İnşaat sektöründeki büyüme inşaat sektörünün yan sektörlerinin yanı sıra halıdan ev tekstiline kadar doğrudan veya dolaylı 250 – 300 civarında % işletmenin yenilenmesi milyonlarca ek istihdam yaratılmasına neden oluyor” dedi. 1 Kasım seçimlerinin ardından yeni hükümetin kurulmasıyla inşaat sektörünün daha da hızlanacağını belirten Levent Bendeş, kurların ise şimdilik fazla bir olumsuzluk yaratmadığını açıkladı. Bendeş, kurların inmeye başlamasıyla demirin ucuzlayacağını, imar konusundaki bazı belirsizliklerin giderilmesiyle de sektörün canlanacağını aktardı.
5 BİN ÇEŞİT ÜRÜN
İzmir Müteahhitler Federasyonu (MÜFED) Başkanı Necip Nasır da bu sektörlerden toplam 5 bin civarında malzemenin satın alınarak, kullanıldığını belirtti. Nasır, bina maliyetinin türüne göre değişmekle birlikte ortalama daire inşatlarında paranın yüzde 45’lik kısmının kaba inşaatta kullanılan tuğla, çimento, yalıtım, sıhhi ve elektrik tesisatları, çatı ve kiremitlere giderken geri kalan yüzde 55’lik kısmın ise ince işçilik denilen fayans, musluk, kartonpiyer, kapı, pencere, boya gibi işlere harcandığını vurguladı. Böylece 200 bin lira maliyeti olan bir dairenin 110 bin lirası kaba inşaat, 80 bin lirası da ince inşaat malzemeleri ile işçiliğine gidiyor. Evi satın alanlar ise halı ve perdelerden beyaz eşya ve mobilyalara kadar yaklaşık 20 bin lira harcıyor. Böylece devlete ödenen vergiler haricinde 220 bin liralık bir her bir daire, 300 alt sektörün ayakta durmasına katkı veriyor.
‘SOSYAL YÖNÜ DE VAR’
Sektörün sosyal yönü olduğunu da aktaran Nasır şunları söyledi: “Sosyal yönünden kastımız istihdama olan katkısıdır. Çünkü inşaat işçileri kalifiye olmayan ve başka geçim kaynağı bulmakta zorlanan kişilerden oluşmakta. Bu kişilerin bir kısmı inşaatlar bitene kadar o ilde çalışır sonra başka iş bulamazsa il değiştirir. Hem ekonominin çarklarının dönmesi hem de istihdamın artması anlamında inşaat söktörü son derece önemlidir. Bu 5 bin kalem ürünün üretiminden, satılmasına ve işçiliğine kadar geniş bir yelpazede düşündüğünüzde 1 milyondan fazla kişiye ekmek sağlanmakta.”
Habertürk Egeli Ek