Devremülk satın alan tüketiciler, herhangi bir gerekçe ile yaptığı sözleşmenin feshini isteyebiliyor. İşte devremülk iadesi yargıtay kararları…
Devremülk iadesi yargıtay kararları!
Devremülk, bir bağımsız bölüm üzerinde yılın belli günleri sahip olma hakkı olarak ifade ediliyor. Bir diğer deyişle devremülk aldığınız zaman bir konutun, yalnızca seçtiğiniz belli günlerine sahip oluyorsunuz. Yılın diğer günleri ise diğer devremülk hakkı sahiplerine ait oluyor.
Devremülk satın alındığı takdirde, devremülk sahibinin, söz konusu mülk üzerinde sahip olduğu günleri satma, devretme, kiraya verme, bir yakınını gönderme, miras bırakma gibi hakları da doğuyor.
Birtakım sorunların çıkması, devremülkün beğenilmemesi, satın alınan devremülk tarihlerinin uymaması ve alacak başka tarih seçeneğinin olmaması gibi sebepler, yeni devremülk sahibi olanları satış sözleşmesini iptal etmeye yöneltiyor.
Kimi firmalar, tüketicilerin devremülk iade hakkı olmadığını ileri sürerek devremülk iadesini kabul etmiyor. Ancak, tesisi yerinde görerek imzalanan devremülk sözleşmesi on gün içerisinde feshedilebiliyor.
Tesisi görmeden imzalanan devremülk sözleşmesinde ise alıcının tesisi gördükten sonra beğenmeyip iptalini istediği durumlarda ise yedi günlük süresi bulunuyor. Devremülk iadesi yargıtay kararı örnekleri aşağıda yer alıyor:
Devremülk iadesi yargıtay kararı: Örnek 1
T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2005/13-165
K. 2005/120
T. 2.3.2005
• İTİRAZIN İPTALİ DAVASI ( Devre Mülk Satışından Doğan Uyuşmazlığın Taşınmaz Satımına İlişkin Olması – Genel Mahkemelerin Görevli Olması )
• DEVRE MÜLK SATIŞINDAN KAYNAKLANAN DAVA ( Taşınmaz Satımına İlişkin Uyuşmazlık Niteliği – Tüketici Mahkemesinin Görevli Olmadığı/Genel Mahkemelerin Görevli Olması )
• GÖREVLİ MAHKEME ( Devre Mülk Satışından Kaynaklanan Davada – Devre Mülk Satışının Taşınmaz Satışı Niteliği ve Tüketici Mahkemelerinin Görevli Olmaması )
• TÜKETİCİ MAHKEMELERİNİN GÖREVLİ OLMAMASI ( Devre Mülk Satışının Taşınmaz Satışı Niteliği – Devre Mülk Satışından Doğan Davalarda Genel Mahkemelerin Görevli Olması )
4077/m.2,3,23/1
ÖZET : Davacı, davalı ile aralarında 22.7.1999 tarihli devre mülk satış sözleşmesi yapıldığını, ancak sonradan dava konusu devre mülkü almaktan vazgeçtiğini ve sözleşmenin 10. maddesine göre ödediği paranın tahsili için davalı hakkında icra takibinde bulunduğunu, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Devre mülk satışı, taşınmaz satışı olup, 4077 sayılı kanunun kapsamı dışındadır. O nedenle de taşınmaz satımına ilişkin uyuşmazlıklarda genel mahkemeler görevlidir. Mahkemece işin esası incelenmeli ve ortaya çıkacak sonuca uygun bir karar verilmelidir. Aksine düşüncelerle ve yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
DAVA : Taraflar arasındaki “itirazın iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul Asliye 9. Ticaret Mahkemesince görevsizliğe dair verilen 19.09.2002 gün ve 2002/188-885 sayılı kararın incelenmesi Davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 15.10.2003 gün ve 12494-12046 sayılı ilamı ile ;
(… Davacı, davalı ile aralarında 22.7.1999 tarihli devre mülk satış sözleşmesi yapıldığını, ancak sonradan dava konusu devre mülkü almaktan vazgeçtiğini ve sözleşmenin 10. maddesine göre ödediği paranın tahsili için davalı hakkında icra takibinde bulunduğunu, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, mahkemenin görevsizliğine, talep halinde dosyanın İstanbul Tüketici mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun kapsam başlıklı 2. maddesinde “bu kanun, birinci maddede belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü hukuki işlemi kapsar” yazılıdır. 3. maddesinde ise kanunun uygulanması ile ilgili tanımlar yapılıp, bu arada “ticaret konusu taşınır eşya” mal olarak tanımlanmıştır. Tüketici mahkemeleri başlıklı 23. maddesinin 1. fıkrasında ise “bu kanunun uygulanmasıyla ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılır” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda devre mülk satışı taşınmaz satışı olup 4077 sayılı kanunun kapsamı dışındadır. O nedenle de taşınmaz satımına ilişkin uyuşmazlıklarda genel mahkemeler görevlidir. Öyle ise mahkemece işin esası incelemeli ve ortaya çıkacak sonuca uygun bir karar verilmelidir. Aksine düşüncelerle ve yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir… )
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Ayrıca ilk karar görevsizliğe ilişkin olup, direnme kararında yer alan gerekçe ve açıklamalar da göreve ilişkin olmasına karşın; gerek kısa, gerekse gerekçeli kararın hüküm sonucunda “yetkisizlik” ifadesinin kullanılmış olması da usul ve yasaya uygun bulunmamıştır. Bu nedenlerle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda ve Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 02.03.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.
Devremülk iadesi yargıtay kararı: Örnek 2
T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/15059
K. 2006/76
T. 4.1.2006
• DEVRE MÜLK SATIŞ SÖZLEŞMESİ ( Feshi Talebi – Sözleşme Resmi Şekilde Yapılmaması Nedeniyle Davanın Tüketici Mahkemesinde Görülemeyeceği/Genel Mahkemelerin Görevli Olduğu )
• TÜKETİCİ MAHKEMESİ ( Devre Mülk Sözleşmesinin Feshi – Sözleşme Resmi Şekilde Yapılmaması Nedeniyle Davanın Tüketici Mahkemesinde Görülemeyeceği/Genel Mahkemelerin Görevli Olduğu )
• SÖZLEŞMENİN FESHİ TALEBİ ( Devre Mülk Sözleşmesi – Sözleşme Resmi Şekilde Yapılmaması Nedeniyle Davanın Tüketici Mahkemesinde Görülemeyeceği/Genel Mahkemelerin Görevli Olduğu )
• GÖREV ( Devre Mülk Sözleşmesinin Feshi – Sözleşme Resmi Şekilde Yapılmaması Nedeniyle Davanın Tüketici Mahkemesinde Görülemeyeceği/Genel Mahkemelerin Görevli Olduğu )
4077/m.23
ÖZET : Uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için geçerli bir sözleşme olması gerekir. Sözleşme resmi şekilde yapılmamıştır. Bu nedenle 4822 sayılı kanun ile değişik, 4077 sayılı kanundan kaynaklanan bir uyuşmazlık yoktur. Dava Borçlar Kanununun Genel Hükümlerine göre açılmış sözleşmenin iptali ve geçersiz sözleşme nedeniyle ödenen paranın tahsili isteğine ilişkin olması nedeniyle dava genel mahkemelerde görülmelidir.
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında 4.11.1998 tarihli konut satış sözleşmesi düzenlendiğini, dairenin satış bedelinin peşin ödendiğini, ancak davalının edimini yerine getirmediğini ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile daire bedeli olarak şimdilik 10.000.000.000 TL.nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava dilekçesinin görev yönünden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili Ankara Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
4822 sayılı kanun ile değişik; 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 23. maddesinin 1. fıkrasında “Bu kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılacağı” belirtilmiştir. Temyize konu iş bu dava, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin feshi isteğine ilişkin olup devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır. Taşınmazın aynına taalluk etmekte olup, bu kabil satışlarda resmi şekilde yapılması gerekir. Uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için geçerli bir sözleşme olması gerekir. Sözleşme resmi şekilde yapılmamıştır. Bu nedenle 4822 sayılı kanun ile değişik, 4077 sayılı kanundan kaynaklanan bir uyuşmazlık yoktur.
Dava Borçlar Kanununun Genel Hükümlerine göre açılmış sözleşmenin iptali ve geçersiz sözleşme nedeniyle ödenen paranın tahsili isteğine ilişkindir. Öyle ise mahkemece işin esası incelenerek ve ortaya çıkacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmiş olması bozma nedenidir.
2- Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 4.1.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Devremülk tapu masrafı 2016!
Özge ÖZDEMİR/Emlaktagundem.com