Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü’den Avni Tolunay imar planı ile ilgili açıklamalarda bulundu. Türkiye’de… Herhangi bir problem olduğunda, örneğin bir gecekondu yapılaşması çözüleceği sırada genelde bizim belediyecilik algımız şudur. Oradaki insanların ne hoşuna gidiyor?
Bakir gibi görünse de görsel kimlik olarak sizin karşınıza çıkan zor noktalar oldu mu? Şehirleşme noktasında, yanlış, hatalar yapılmış denen yer…
Çok oldu. Onu zaman zaman hep söylüyoruz. Az evvel kurduğum cümle ona dönüktü. Günübirlik çözümler peşinde koşulmuş, bizim şehirciliğimizde genel itibari ile böyledir bütün Türkiye’de… Herhangi bir problem olduğunda, örneğin bir gecekondu yapılaşması çözüleceği sırada genelde bizim belediyecilik algımız şudur. Oradaki insanların ne hoşuna gidiyor? Gecekondularının korunması ve küçük küçük tapular verilmesidir. O bölgedeki insanların hoşuna böyle bir yaklaşım gittiğinden dolayı idarecilerde kalkıp buna tabi olmuşlar. Ama aslında bu doğru değil. Doğrusu şu… Geniş bir vizyonla bölgeyi planlamak, yüksek bir ufukla şehri geleceğe taşıyabilmek bunlar önemli hedefler olmalı. Bu hedeflere ulaşırken de vatandaşlarınızla iknayı çok önemli bir enstrüman olarak kullanmalısınız. Yani şunu söylemek istiyorum. Biz burada modern bir şehir planlaması yapacağız. Bu planlamada parselleri minimum şu kadar metre karede tutmamız lazım. Vatandaşımız için bir gereklilik bir zorunluluk olduğunu onlara anlatmalı, onlarında gönül rızalarını almalıyız. Bu bakımdan diyorum ki ikna önemli bir enstrüman olmalı… Eğer böyle yapılırsa, çok fazla ciddi emek sarf edilmiş olacak ama şehirler güçlü bir geleceğe taşınmış olacak. Mesela benim Kepezle ilgili en hayıflandığım konuların başında daha evvelce yapılmış olan imar düzenlemelerinde, imar parsellerinin çok çok küçük olmasıdır. 250 metre karelik arsalarımızı var bizim. 300 metre karelik arsalarımız var. 300 metre karelik arsa üzerine 2 katlı ev yapma imkanı tanıdığın zaman… Kutu kutu daireler çıkıyor ortaya… Halbuki bunları birleştirmek suretiyle inşaat yoğunluğunu yataya değil de, dikeye vermek suretiyle çok daha çevreyle dost, çok daha yaşanabilir şehirler üretilebilirmiş geçmişte…
Avni Tolunay’ı sıfırdan planlıyoruz!…
Bizim şuan sıfırdan yaptığımız bir tek imar planımız var. Oda Avni Tolunay imar planı.. Oda şuanda son aşamasına geldi. Son aşamayı geçince orası yapılaşmaya başlayınca Antalya’nın en modern mimari ye sahip olan, şehir planlamasına sahip olan bölgesi olacak. Sadece bir örnek vereceğiz. Çok geniş caddeler var. O çok geniş caddelerin üzerindeki binaların yoğunluğu yukarıya verilmiş durumda. Arsaların etrafında çok ciddi boşluklar var yeşil alan, otopark, sosyal alanlar, çocuklar tamamıyla okullarına gidip, gelirken yeşilliklerin içerisinden gidip, geliyorlar. Herhangi bir çocuk evinden çıktığı zaman yola düşmeden, yola inmeden sadece parkları kullanarak, okuluna gidiyor. Parkları kullanarak okulundan, evine dönüyor. Antalya’da böyle bir örnek yok, Türkiye’de de böyle bir örnek pek fazla yok. Mesela yaşlılar camiye gidecekleri zaman o geniş yollardan hiç birisinden karşıdan karşıya geçmeyecekler. Onlarda kaldırıma düşmeyecekler gibi… Onlar içinde düzenlemeler var. Yani sonuçta, netice itibari ile böylesi yüksek bir ufuktan geçmişte belediyecilik yapılmaması durumu bizim belediyeciliğimizde değil, belediyeciliğimiz ve şehirciliğimizi oldukça güç duruma soktu. Sokuyor. Merkezi idarelerde yapılan kısa sürede telafi edilebilir. Bir iktidarın uluslar arası politikada, ya da herhangi bir alanda yapmış olduğu bir hata 5 yılda-10 yılda telafi edilebilir. Ama bir yerel yönetimin yaptığı hata 100 yıllar geçiyor telafi edilemiyor. Mesela İstanbul ana arterleri 1400 yıllık ana arterlerdir. Ta Romalılar dönemindendir, o büyük caddeler, o güzergahlar… Yani 1400 yıldır şehirde o anlamda bir süreklilik, bir istikrar, bir devamlılık söz konusu… Mesela bizim şehir içinde bir çok caddemiz var. Hiç büyükşehire yakışmıyor. Binalar birbirine çok yakın, araçların kullandığı yollar çok dar. Şimdi bu caddeleri genişletelim desek, yolun sağındaki ve solundaki binaları kamulaştırarak onları yıkmanız gerekecek.
Peki bu mümkün mü?
Mümkün değil. Size söylemek istediğim hadise o… Belki oraların imarları yapılırken 20 metre daha binalar içeriye çekilebilirdi. Doğal bir şekilde yapılabilirdi. Dolayısıyla bizim şehirlerimiz çok yüksek ufukla, ileriyi görerek planlamış şehirler değil. Bu bizim en önemli problemimiz. Ne yapalım. Kendi hareket alanımız içinde bu problemleri uğraşmaya çalışacağız.
Altınova’da teke’den süt çıkarttık!…
Kepezin en büyük problemlerinden bir tanesi Altınova idi? Sizin döneminizde tamamen bitti, çözümlendi diyebiliyor muyuz?
Tamamen çözüldü. Son 6 yıldır çok yoğun bir mesai harcadık bu işle ilgili 200’ün üzerinde toplantı yaptık. Bölge halkı ile bürokratik kademelerle, hak sahipleri ile vs. Sadece bu toplantıların 30’a yakını nı ben yaptım. Diğerlerini bürokrat arkadaşlarımız yaptı. Bunun dışında binlerce görüşme yaptık birebir, çok geniş bir alan bu çok geniş alanı planlamak hakikaten zor. Ben göreve geldiğimde tecrübeli bir büyüğümüz bana şöyle dedi. “Hiç uğraşma bu işlerle, Kırcami bile çözülür ama bu Altınova çözülmez” dedi. Tabii Ogünlerde oranın imar sorunu ile mücadele etmek için kurulan bir dernek vardı. ALTINSİYAT… Yönetim başkanı geldi yarı şaka, yarı ciddi biraz endişesinin de ifade ediyordu cümle… Çalışmaların çok yolunda gitmeyeceği ile ilgili bir endişe içerisindeydiler. Yarı şaka, yarı ciddi bana şöyle dedi. “Ya başkan buranın imar planını çözersen buraya senin heykelini dikeceğiz. Çünkü burası 30 yıldır çözülemedi.
Bende o vakit dedim ki Hüseyin Beydi, Acarlıoğlu… Hüseyin abi sen heykeli hazırla o zaman demiştim ona… Şimdi tabii o bizim kararlılığımızı gösteren bir ifadeydi o vakit. Çok ciddi bir gayreti ortaya koyunca samimi bir şekilde meselelerin üzerine gidince ve çalışınca da nice önemli sorunların ve problemlerin çözümlendiğini ve ortadan kalktığını gördük. Burada da öyle oldu. Zaman zaman bana sorduklarında “Orada tekeden süt çıkırdık” diyorum. Çobanın gönlü olunca tekeden süt çıkarırmış, gerçekten Altınova’daki imar problemini çözmek hem Antalya’ya hem de Kepez’e çok ciddi değerler kazandıracak. Şimdi orada transit yollar açılacak. Ulaşım rahatlayacak. Özellikle Serik caddesi üzerindeki, ana yolun üzerindeki trafiğin rahatlaması konusunda çok önemli bir merhaleyi geçmiş olacağız. Yeni güzergahların açılıyor olması Kepez’e değer kazandırmış olacak. Mesela Büyükşehir belediyemizin orada arka kısımda, kuzey kısımda açtığı geniş bir yol var biliyorsunuz. Yaklaşık 25 milyon liralık bir yatırım. Devasal bir bulvar açılıyor oraya… Bunu imarı çözememiş olsaydık yapamayacaktık.
Şimdi yapılıyor, yakında da bitecek. Şimdi Korkuteli kavşağını, havalananına bağlayan yeni bir yol projemiz var. Büyükşehir Belediyesi, Kara yolları ve Kepez Belediyesinin müşterek girişimi ile… O çalışmalar başladı. Bütün Altınova imar planı yapılmasaydı, Korkuteli Kavşağından, Duacı Köyü içerisine, Duacı Köyünden Masa Dağına, oradan Fevzi Çakmağa iniyor aşağıya, karşıya geçiyoruz. Sütçüler-Habibler-Hüsnü karakaş oradan Beş konak mahallesine köprüye oradan büyük şehir belediyemizin şu anda açmakta olduğu yeni yol ile birlikte havalananına bağlanacak.
Bu çok muhteşem bir güzergah olacak. Şehrin içine artık otomobiller girmeyecek, transit geçiş yapan yük vasıtaları şehrin dışından geçecek. Gerçekten de hem ulaşım rahatlamış olacak, hem de bölgeye ciddi bir değer kazandırmış olacak. Bu bakımdan Altınova imarını çok önemsiyorum. Hedefimiz Altınova da o planlamayı tamamladık, İmara uygun yapılaşmanın da önünü hızlı bir şekilde açmak ve orada imara uygun yapılaşma ile orayı imara uygun organize tarım merkezi haline getirmek, hem orayı ticaretin merkezi haline getirmek, hem de bir kısmında da konutlar var. Konutların olduğu yerde de alt yapıların tamamlanmış yeni bir mahalle meydana getirebilmek… Herkesin mutlu olduğu bir Altınova, herkesin mutlu olduğu bir Kepez, herkesin mutlu olduğu bir Antalya’yı hedefliyoruz. Yeni ticaret merkezleri yapılıca, yeni istirham alanları açılacak. Açılan o istihdam alanlarında bu şehrin insanları çalışacak. Oradaki iptidai şartlardaki ticari faaliyetini sürdüren bir işletmede şuan 100 tane işçi çalışıyorsa. İmara uygun yeni yapılaşmalarını tamamladıktan andan itibaren en az orada 300-400 tane işçi çalışacak.
Bu işçiler nereden gelecek? Benim şehrinden Kepez’den, Antalya’dan gelecek. Dolayısıyla biz orada ticareti geliştirmekle beraber yeni bir istihdam alanı getirmiş olacağız. Ben öyle tahmin ediyorum ki Altınova’nın sadece ticari kısmındaki hareketlilik en az 15 bin kişinin iş sahibi olmasına sağlayacak. Eğer bunu 4’le çarparsak 60 bin… Eğer ailelerini de işin içerisine koyarsak. İnanılmaz bir gelişme …Kepez’in işini, aşını ekmeğini büyütecek bir çalışma aynı zamanda bu…
Katkı sağlamak, üretime katkı sağlamak, aynı zamanda ekonomi ye katkı vermek anlamına gelir. Sonuçta nereden bakarsak bakalım, imar sorununu çözümü Antalya’nın geleceği bakımından çok çok önemli olmuştur Altınova’da… Ve bundan sonra da bunları yakın zamanda göreceğiz.
Antalya Ekpsres Gazetesi
Bir yanıt bırakın