Avni Çelik: Konut satışlarından 3 bin adetlik pay istiyoruz!

avni

Hem inşaatçı hem de sanayici şapkası bulunan Sinpaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Avni Çelik, inşaattan sanayiye başkanlık sisteminden faize kadar pek çok soruyu yanıtladı.

2015 yılı nasıl geçti? 1 Kasım’dan sonra gayrimenkulde durgunluk bitti mi?

10 sene sonra gelseniz de yine aynı cevabı veririm. İstanbul’da 130 bini olmak üzere Türkiye’de geçen yıl 1.2 milyondan fazla konut satıldı. Şirket olarak bunun içinden 3 bin adetlik pay almak istiyoruz. Fazlasına talip değiliz. Diyelim ki, ekonomi daraldı ve 100 bin konut satıldı. Biz yine 3 binlik payımızı alırız. Dışarıda kar da yağmur da yağsa biz bunları bilmeyiz. Başımız önümüzde programımız dahilinde işimizi yapıyoruz. Bunu söylerken ‘Bizim rahatımız yerinde memleket ne olursa olsun’ anlamında söylemiyorum. Dışarıya baktığımızda, ülke çeşitli problemlerle boğuşurken, bunların ekonomiye yansımadığını söylemek zor. Önceki hafta Frankfurt’taydım. Oradaki işadamlarının ne kur riski var, ne faizleri yükseliyor. ‘Fiyatlarımıza yüzde yarım zam yapalım mı, yapmayalım mı, indirelim mi indirmeyelim mi’ diye düşünüyorlar. Bizim durumumuz öyle değil ki… Bizde işadamları bir sürü problemle yürümek zorunda. Türkiye’de ortam stabil olsa bugünkü işimizi 5’e 6’ya katlarız. 10 yıl önümüzü görsek Türk işadamları daha çok yatırım yapar.

OSMANLI’DA 600 YIL BAŞKANLIK VARDI

Önünüzü göremiyor musunuz?

Neye baktığınıza bağlı. Hata yapılmazsa 4 yıl sonra yine istikrarlı görünüyor. 7 Haziran seçimleri bu memleketin hafızasına bir şey kazıdı. Siyaset oyuncularına ‘halk istikrardan yana’ dedi. Ben, 4 yıl sonra da siyasi tablonun değişeceğini düşünmüyorum. Ama bu yeterli değil. Sanayinin temelinde finansman var. İç tasarruflar yeterli değil, dünyadaki likiditeden buraya transfer etmek lazım.

2015’te kur hesabını nasıl yaptınız?

O dönemde kurda yukarı yönlü bir hareket vardı. Döviz kuru ülkeden bağımsız yurtdışındaki gelişmelerden de etkileniyor. O yüzden tahmin yapamıyoruz. Birkaç gün önce bir Suudi işadamı geldi. Ona ‘Sizde 1987’de yarım tavuk ile pilav 10 riyaldi. 2015’te de 10 riyal’ dedim. Orada fiyatlar stabil, burada değil.

Döviz krediniz var mı?

Sanayide borçlanıyoruz. Kur riski var. Ama grup olarak 36 ülkeye ihracat yapıyoruz. Oradan avantaj sağlıyoruz. Bugün, müşterinin dövizle borçlanması mümkün olsa konut satışları artar. Ama konut alıcısı kura yenildiği zaman ortaya başka bir tahribat çıkıyor. Geçmişte bu konuda birçok sıkıntı oldu.

Başkanlık sistemi için ne düşünüyorsunuz?

Osmanlı’da 600 yıl başkanlıkla yönetildik. Genlerimizde bu sistem var. ABD’de hep istikrar var. Başkanlığın en avantajlı tarafı istikrarı sağlaması. 2 parti yarışıyor, istikrarlı bir hükümet çıkıyor. Bizde de başkanlığın kalıcı ve tartışmasız olarak istikrarı sağlayacağını düşünüyorum. Karşı sesler sadece şunun için çıkıyor: ‘Türkiye’de başkanlık sistemi olursa biz hiçbir zaman bunun oyuncusu olamayacağız’. Bu düşünceyle olumsuz ses çıkıyor. Her siyasi hareket, o iki parti içine girmeye uğraşacak. Başkanlık sistemiyle memleket çok iyi noktaya gelir ama parlementonun aritmetiği içinde zorluklar var. Bu halka sorulsa halk çok iyi hakemlik yapar.

AVNİ ÇELİK: EKONOMİ YÖNETİMİ ORKESTRA ŞEFİ GİBİ OLMALI

Sanayici ve gayrimenkulcü şapkanız var. Biri diğerine tercih edilir mi?

Türkiye’de inşaatın GSYH’deki payı yüzde 6’lar seviyesinde. ABD’de yüzde 13’ler seviyesinde. Böyle bakarsanız, dünya rasyolarına ulaşmak için daha çok yolumuz var. Burayı baskılamak doğru olmaz. Bunun yanında sanayiyi de güçlendirmeliyiz. Ekonomi yönetimi adeta bir orkestra şefi gibi bütün notaları beraber götürüp, ortaya bir Türkiye sesi çıkarmalıdır. Bugün inşaat sektöründe 1.9 milyon kişi çalışıyor. Sektör büyürse istihdamın da ilacı olur. Baskılanırsa felaket olur.

KâR 8, FAİZ 12 BÖYLE YATIRIM YAPILMAZ

Faizler yüksek mi sizce?

Faiz 1’in altına düşünce satışlar patlıyor. Ama bu kez talep yükseliyor, o zaman yine faiz artıyor. Sanayicinin TL borçlanarak yatırım yapma lüksü olamaz. Sanayide brüt kâr marjınız yüzde 30’un üzerine çıkmaz. Bunun içinde net kârınız yüzde 8-12 bandındadır. Yüzde 8-12 bandında kârlılık, 12-13 bandında faiz. Böyle yatırım yapılmaz. Türk girişimcisi risk alarak yatırım yapıyor.

2017 SONUNDA EMEKLİ OLACAĞIM

Kendinize bir emeklilik planı çıkardınız mı?

2017 sonunda Allah nasip ederse, çalışma hayatını bırakacağım. Hayır işleri ve bilgi birikimimi değerlendireceğim işler yapacağım. Deneyimlerimi anlatacağım bir kitap hazırlığı olacak. Bir profesör üzerinde çalışıyor. Daha önce üniversitede ders verdim. Lisans olmaz belki ama o dönemde yüksek lisans veya doktora için böyle şeyler düşünebilirim.

“FRANKFURT’TA 2 BİN SURİYELİ’YE ALAN VERDİK”

Frankfurt’ta dönüşüm çalışmaları ne durumda?

Türkler olarak Almanya’nın kapısına yerleri süpürmek üzere gittik. Şu anda işveren konumuna yükseldik. Çalışmalarımız sürüyor. 2 bin Suriyeli için orada kiralama yaptık. Almanya’da hükümet, işlerine yarayan Suriyeliler’i ülkesine götürüyor, barınmasını temin ediyor, ceplerine 600 euro koyuyor. 6 ay sonra onlara çalışma izni verecek. Almanlar eyalet olarak ‘burayı kiralayalım Suriyeliler’e tahsis edelim’ dediler.

Türkiye’de yasal düzenlemeler tamamlanırsa Suriyeli çalıştırır mısınız?

Burada da sosyal sorumluluk çalışmaları yapıyoruz. Vakıf olarak yardımlar yapıyoruz. Örneğin, Akçakale’de bir hastane vardı, oranın onarımı için malzeme gönderdik. Bir kreş yaptık, yetişkinler için de barınma imkanı sağladık. Suriyeliler ile ilgili yasal engeller kalkarsa daha fazla destek oluruz. İş veririz, ikamet sağlarız.

BANKACILIK İŞTAHIMIZ BİTTİ

Geçmişte Adabank’ı alamadınız. Bankacılık iştahınız sürüyor mu?

O dönemde bankacılığı niş bir alan olarak gördük. 57 milyon dolara aldık. Şartnamede olmayan bir şey istendi. 300 milyon dolar sermaye şartı olduğu belirtildi. O zaman ‘biz yokuz’ dedik. Çünkü o paraya sıfırdan bir banka kurabiliriz diye düşündük. Hiçbir zaman aklımızı, hırsımızın gerisinde bırakmadık. Bankacılık konusunda iştahımız kesinlikle bitti. ‘Her işi yapalım’ demiyoruz. Bir iş memleketin faydasına ise ve riski makulse orada adım atarız. Önceliğimiz süreklilik. Lambalarımız daima yanmalı, kaloriferlerimiz çalışmalı, personelimiz mutlu olmalı. Bunu sağlayarak birşey yapıyorsak yaparız, yoksa yokuz.

Sabah/Dilek Güngör