Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, “Bizim içimizdeki muhalefet ne kadar yalanlasa da itibar etmese de Türkiye’nin itibarı dünya üzerindeki hem mazlum milletler nezdinde hem de gelişmiş milletler nezdinde ciddi şekilde yükselmektedir. Türkiye’nin gücünü herkes bilmektedir ama maalesef bizdeki bazı odaklar buna inanmak istememektedir.” dedi.
Soylu, Araklı ilçesinde Atatürk Ortaokulu’nun bahçesinde 85 milyon 603 bin liralık 5 tesisin açılışı ve 5 tesisin de temelinin atılması dolayısıyla düzenlenen törende, Türkiye’nin kalkınma hamlesi içinde olduğunu belirterek, “Bugün Türkiye üzerinde oynanan oyunların, etrafımızda oluşan ateş çemberinin, terörün üzerimize salınmasının, vize engellerinin ve hatta önceki gün Almanya’da kabul edilen saçma sapan Ermeni tasarısının da temelinde işte bu kalkınma hamlesinin yarattığı rahatsızlık var.” ifadesini kullandı.
Türkiye’nin gelişmesinin bazılarını rahatsız ettiğini vurgulayan Soylu, şöyle konuştu:
“Siz nasıl olur da dünyanın en büyük havalimanını yapmaya kalkarsınız, siz nasıl olur da denizlerin altından tünel, üstünden köprüler yaparsınız, siz nasıl olur da dünyanın küresel krizle çöküntüye uğradığı bir dönemde büyümenizi hızlandırırsınız, siz nasıl olur da bu ülkenin insanının potansiyelini yeniden ayağa kaldırırsınız, siz nasıl olur da Ortadoğu’da Müslüman halklara yönelik bir yok etme planı yapılmışken 2 milyon 700 bin Suriyeliyi ölümden kurtaracak kadar güç gösterir, medeniyetle övünen Avrupa’nın maskesini düşürürsünüz? Kavga, bunun kavgasıdır. Bu milletin karşısında duranlar, engel olmaya çalışanlar iyi biliyor ki yapılan her yatırım Türkiye’yi daha da güçlendirecek, dünyanın en kıymetli arazisinde oturan bu millet güçlendikçe hem Türkiye’deki hem de dünyadaki uluslararası vesayet odakları ellerinde tuttukları gücü kaybedeceklerdir.”
Soylu, Türkiye’nin gelişmesi ve büyümesinin dünyanın doğu ve güneyi için, mazlum halkları için ümit, batısı için ise korku ve endişe vesilesi olduğunu vurgulayarak, “Bunun en güzel örneğini işte bir kaç gündür Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Afrika ülkelerine gerçekleştirdiği ziyaretlerde hep birlikte gördük. Yıllardır batının kölelik ve sömürgecilik düzeni sebebiyle fakirliğe, geri kalmışlığa, bazen açlığa mahkum ettiği o insanların Sayın Cumhurbaşkanımıza gösterdikleri ilgi ve alaka aslında Türkiye’nin beşten büyük olan dünyada nasıl algılandığının, tanımlandığının, kabullenildiğinin en önemli göstergesidir.” diye konuştu.
– “Türkiye’nin gücünü herkes bilmektedir”
Türkiye’nin güçlü bir ülke olduğuna işaret eden Soylu, şöyle devam etti:
“Bizim içimizdeki muhalefet ne kadar yalanlasa da itibar etmese de Türkiye’nin itibarı dünya üzerindeki hem mazlum milletler nezdinde hem de gelişmiş milletler nezdinde ciddi şekilde yükselmektedir. Türkiye’nin gücünü herkes bilmektedir ama maalesef bizdeki bazı odaklar buna inanmak istememektedir.
Türkiye yıllarca IMF’in orta dereceli memurları ile bile korkutulmuştur. Bugün IMF’ye borç veren bir Türkiye’de yaşıyoruz. Yıllardır sözde Ermeni soykırımı tasarılarıyla korkutulmaya çalışılan bir Türkiye’den, bugün tarihine sürülmeye çalışılan hiç bir lekeyi kabul etmeyen ve bütün dünyaya özellikle de önceki gün karar alan Almanya’ya, ‘senin kararın hükümsüzdür’ diye haykırabilen Türkiye’ye ulaşmış bulunuyoruz. Almanya bizim hakkımızda soykırım kararı alıyor. Hangi Almanya? İkinci Dünya Savaşı’nda insanları gaz odalarında öldürüp fırınlarda yakan Almanya. Bir de o kampları müzeye çeviren, kapısından girerken bilet kesen Almanya. Ey Almanya, sözde soykırım iddialarını istediğiniz kadar oylayın, bu sizin insan yakan fırınlarınızın üstünü örtmez. Biz bu ikircikli tavrı asla kabul etmiyoruz.”
Soylu, tarihi siyasete malzeme yapmaya çalışan, tarih üzerinden devletlere ayar vermeye çalışan anlayışı ellerinin tersiyle ittiklerini belirterek, “Hiç kimse Türkiye’yi vize muafiyetiyle, sözde soykırım tasarılarıyla, bir takım uluslararası kuruluşların düzmece raporlarıyla dizayn edemez, korkutamaz ve sindiremez. Türkiye artık koalisyonların, darbecilerin, vesayet odaklarının yönettiği Türkiye değildir. Kendi cumhurbaşkanını kendisi seçen, kendi anayasasını yapabilecek iradeyi ortaya koyabilen, gerçekten cumhurun yönettiği bir Türkiye vardır ve batı dünyası buna alışmalıdır.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin hedeflerine daha kolay ulaşabilmesi için yeni anayasanın önemine dikkati çeken Soylu, “Başkanlık sistemine geçmek ve Türkiye’de Recep Tayyip Erdoğan’ı başkan yapabilebilmek hep beraber mümkün olacaktır. Güneydoğu’da hendekleri niye kazdılar? Ülkemin huzurunu, sükununu, birliğini ve beraberliğini niçin bozmak istediler? Durup dururken Almanya parlamentosu niçin Ermeni soykırımı yasasını kendi parlamentosunda tarihe haksızlık eden, tam tamına onlarca yıldır dost olduğu Türk ve Alman milletlerine bir hasar bırakabilmek için bugün niye getirdiler? Bilmenizi istiyorum Türkiye büyüyor, zenginleşiyor ve Türkiye lideri Recep Tayyip Erdoğan’la dünyada hak ettiği yeri alıyor, bunu engellemek için bunları yapıyorlar.” şeklinde konuştu.
– “Bizi kardeşlerimizden, topraklarımızdan ayıramayacaklar”
Cenevre’de gerçekleştirilen Dünya Çalışma Örgütü’nün Toplantısına katıldığını anlatan Soylu, şöyle devam etti:
“Eğer açık artırma olsa, hainliği kimseye bırakmayacak Selahattin Demirtaş, Türkiye’de yaptıkları yetmemiş gibi Türkiye’yi dünyaya şikayet ediyor, iftiraları ortaya atmaya çalışıyor ve ifade etmek istiyorum ki Türkiye’yi büyük haksızlıklarla karşı karşıya bırakıyor. Sormak istiyorum, dün Selahattin Demirtaş’ı cilalayanlar, onun eline saz verenler bugün orada şehitlerimiz olduğu noktada hangi anlayışın içerisindeler? Vicdanları rahat mı? Onla kol kola gidenler, bir canavardan bir insanlık abidesi üretmeye çalışan ey Aydın Doğan sana sesleniyorum, şimdi için rahat mı? Ne bulursa Türkiye’nin aleyhine hemen orada soluğu alıyor.”
Soylu, “Şimdi Alman Parlamentosu’nu bir şekilde kutsuyor, onu takdir ediyor ve aldığı kararı alkışlıyor. Zelil kavramı ancak bu insanlar için konur” ifadesini kullanarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Beni sürekli mahkemeye veriyor. Ne demişim ona? ‘Meydan soytarısı’ demişim Trabzon’da. Peki, meydan soytarısı değil mi? Mahkeme de dedi ki ‘bu bir eleştiridir, hakaret değil’. Demek ki biz ona meydan soytarısı deme hakkına sahibiz. Eğer sen İsviçre’de, dünyanın her yerinde benim ülkemi iftiralarla karşı karşıya bırakırsan sen meydan soytarısısın, o kadar basit. Ülkemizi bölmek, parçalamak, gücünü ortadan kaldırmaya, gelecek istikametini bozmaya çalışanlara karşı Allah şahittir ki kararlı bir şekilde devletin bütün gücünü ortaya koymaya çalışıyoruz. AIlah’a şükürler olsun onları açtıkları hendeklere, çukurlara doldurduk, doldurmaya devam edeceğiz. Teröre müsamaha edeceğimiz herhangi bir süreç söz konusu değildir. Bizi kardeşlerimizden, topraklarımızdan ayıramayacaklar. İslam’ın, Müslümanlığın bütün ama bütün anlayışıyla şu gök kubbeden bize seslenen kardeşliğimizden, anlayışımızdan bizi ayıramayacaklar.”
Başkanlık sistemine de değinen Soylu, “İnşallah Başkanlık sistemiyle de Türkiye’yi bir araya getireceğiz. Göreceksiniz Türkiye’nin hem ekonomisi, istikrarı, büyümesi, zenginliği çok daha ileri noktaya gidecek hem de yarınlarımızı çok daha iyi planlayacağız, hızlı karar alacağız. Çocuklarımızın bugün iş bulmada karşı karşıya kaldığı problemlerden birisi olan bürokratik devlet anlayışını ortadan kaldıracağız, yatırımlarımızı hızlandıracağız ve göreceksiniz ki etrafımızdaki coğrafyaya buradan, bu medeniyetin ışığını hep beraber yayacağız.” diye konuştu.
Konuşmaların ardından Bakan Soylu, protokol üyeleri ile birlikte yapımı tamamlanan 5 tesisin açılışını gerçekleştirdi, 5 tesisin ise temelini attı.
AA