Konyaaltı Caddesi’ne paralel 1200 metre boyunca uzanan yaklaşık 160 metre eninde bulunan Atatürk Parkı ile ilgili bugüne kadar çok yazı yazmışımdır.
Öncelikli olarak park ile ilgili kısa bir hatırlatma yapmak gerekiyor…
Ege ve Akdeniz sahili boyunca varolan parkların turizm adına da değerlendirilmesi için 1980 yılında Turizm Bakanlığı’na devredilmişti. Bakanlığın mülkiyet edinme imkanı olmadığından dolayı da mülkiyet Antalya Defterdarlığı Milli Emlak üzerine tescillenmişti.
O tarihte parkın bakımı ve ziyaretçilerin günü birlik ihtiyaçlarının karşılanacağı ünitelerin de yapılması gerektiğinden dolayı Antalya Belediyesi’ne ‘Turizm Parkı” olarak devredilmişti. Zaman geçti ve dönemin CHP’li Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Bekir Kumbul döneminde Akdeniz Üniversitesi’ne parkın yeniden düzenlenmesi için proje hazırlatılmış, ancak belediyenin maddi sıkıntı içinde olmasından dolayı da proje uygulamaya geçememişti.
Daha sonra göreve gelen AKP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, üniversitenin hazırladığı proje üzerinde yeniden bir düzenleme yaptırmış ve “Yap-İşletDevret” Modeli ile ihale etmişti.
İhale öncesi de imar plan notlarına turizm parkı yerine park ve rekreasyon tanımı getirilmişti. Yani, ziyaretçilerin günübirlik ihtiyaçlarını karşılayacak ticari ünite yerine restoranlar, cafeler gibi ticari ünitelerin yapılmasının önü açılmıştı. Öyle de yapıldı ve Atatürk Parkı ilk kez o dönem “ticari park” olarak tanımlandı. Park açıldı, Ancak Milli Emlak, belediye şirketi ANTEPE A.Ş’den aldığı kira bedelini beğenmediği için Büyükşehir’e baskı yaptı ama başaramadı.
Encümen kararı ile mevcut yapıların Milli Emlak’a verilmesi ama parkın belediyede kalması yolunda karar çıkartıldı.
Milli Emlak bunu da beğenmedi! CHP’li Büyükşehir Belediye eski Başkanı Mustafa Akaydın döneminde ise Milli Emlak aynı baskıyı sürdürdü, Ply firmasının mevcut işletmelerden aldığı kiranın yüzde 30’unu istedi. Ecrimisil için alt işletmelere ayrı ayrı dava bile açıldı.
Ama yine başarılı olunamadı!
Ancak o dönem, Başkan Türel döneminde alınan Encümen kararının iptal edilmesi ve imar plan notlarından da rekreasyon tanımının kaldırılarak ‘turizm parkı’ tanımının yeniden getirilmesi ve mevcut yapıların da ziyaretçilerin günübirlik ihtiyaçlarının giderecek ünite kabul edilmesi ve ömrü tanımlanana kadar’ yazılmasına karar verildi. Önerge ile de bu düşünce meclis gündemine alınmıştı.
Fakat yeniden meclis ve encümen kararı alınmasına fırsat olmadan, Milli Emlak, ilk Encümen kararı doğrultusunda park içinde bulunan tüm yapıların mülkiyet tescilini üzerine aldı. Parselasyon ise resen bakanlık tarafından yapıldı. Bu süreçten sonra da Büyükşehir Belediyesi’nin elinden Atatürk parkı alındı. Uzun yıllar üst işletmeci firma hiçbir kira ya da ecri misil ödemeden alt işletmecilerden kirasını aldı.
Gelinen noktada, park içinde bulunan alt işletmecilerin birkaç kez Başkan Türel’e giderek sorunlarını anlattıktan sonra ilk yıl 2 milyon 100 bin lira kira bedeli ile 5 yıllığına kiralanması gündeme geldi.
Sonuç olarak, önce ticari parka dönüşen, ardından bir firmanın özel mülkiyeti gibi kullanılan Antalya’nın en güzel yerinde olan Atatürk Parkı Büyükşehir Belediyesi’nin denetimine geçmiş oldu.
Hürses/Abdullah Yalçın