Antakya’nın doğu yakasında nereyi kazarsanız kazın; muhteşem mozaik eserler ortaya çıkacak gibi… İşte bu bölgede arsası olan Asfuroğlu Grubu Yönetim Kurulu Başkam Necmi Asfuroğlu bir otel yapmaya karar verdi. Bunun üzerine gerekli izinler alınıp, inşaata başlandı. Sondaj çalışması sırasında bulunan tarihi eserler, tüm planların değişmesine neden oldu.. Gerisini Necmi Asfuroğlu şöyle anlatıyor: “İnşaat süreci devam eden projemiz 2009 yılında şu andaki yerinde 5 yıldızlı bir şehir oteli yapılması fikri ile ortaya çıktı. İnşaatın yapılacağı bölgenin 3’üncü dereceden sit alanı olması nedeniyle Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu karan ile Hatay Arkeoloji Müzesi tarafından alanda arkeolojik eser olup olmadığının araştırılması için 29 adet sondaj kuyusu açıldı. Açılan kuyulardan elde edilen veriler ışığında 17 bin 132 metrekarelik inşaat alanının tamamında arkeolojik kazı çalışmalarının yapılmasına karar verildi.”
30 BİN ESER ORTAYA ÇIKTI
2010-2011 yılları arasında yaklaşık 120 işçi ve 35 arkeoloğun aralıksız çalışmaları ile arkeolojik kazı çalışmalarının bitirildiğini ifade eden Asfuroğlu, bu süre içerisinde tamamı elle kazılarak çıkartılan yaklaşık 103 bin metreküp toprağın alan dışına taşındığını söylüyor. Asfuroğlu, şöyle devam ediyor:” Arkeolojik kazılar sonucunda aralarında Eros heykelciği ile sikkeler, metal objeler, mimari parçalar ve pişmiş toprak eserlerinde olduğu 30 bine yakın arkeolojik eser ortaya çıkartılarak belgelendi. Bu çalışmalar da Hatay Arkeoloji Müzesi yetkililerinin yanı sıra çeşitli üniversitelerden alanlarında uzman akademisyenlerden oluşturulan 5 kişilik bir bilim heyeti de görev aldı. Arkeolojik kazı çalışmalarının bitirilmesinin ardından bütün alanın rölövesi çizildi ve 3 boyutlu tarama ile belgelendirilmesi tamamlandı.”
17 BİN TON YAPISAL ÇELİK KULLANILDI
Bu alanda arkeolojik eserlere zarar vermeden bir proje yapılması ilkesi ile Türkiye’nin önde gelen mimarlık ofisleri ile iletişime geçildi. Türkiye’nin önemli mimarları arasında yer alan Emre Arolat ile yapılan toplantılar sonucunda bu alanda bir müze otel projesinin gerçekleşebileceği fikri ortaya çıktı. Projenin temeli sahada arkeolojik eserlerin bulunmadığı noktaların tespit edilmesi ve bu noktalarda açılacak kuyulara yerleştirilecek çelik kolonlarla üst yapının taşınmasına ilkesine dayanıyor. Bu amaçla sahada, derinlikleri 22-28 metre arasında değişen 66 adet kuyunun tamamının el ile ve her birinin başında bir arkeolog bulunması şartı ile açıldığım ifade eden Asfuroğlu, şu bilgileri veriyor: “Projemizde yaklaşık 17 bin ton yapısal çelik kullanıldı. Bu ağırlık Türkiye’de bir inşaatta kullanılan en büyük çelik rakamıdır. 2012’de başlayan çelik montajı işlemleri 2015’e kadar devam etti. Projenin önemli özelliklerinden birisi de bütün sosyal mekanların çatıda bulunması. Ayrıca otel ve müze girişleri tamamen birbirinden bağımsız olarak konumlandırıldı. Otel bölümü ile arkeolojik park ve müze arasında bir geçiş bulunmamakta.”
13 FARKLI MEDENİYET
Projemiz kapsamında Hellenistik dönemden başlayarak İslami döneme kadar birbirini izleyen 5 kültür katmanı ve günümüze kadar gelen 13 farklı medeniyete ait eserlerin sergileneceği bir müze binası ile arkeolojik park, arkeolojik kazı çalışmalarının, belgeleme işlerinin, restorasyon ve konservasyon çalışmalarının ve sergileme uygulamalarının masraflarının tamamı Asfuroğlu Grubu tarafından karşılanmak şartıyla, kamuya bedelsiz olarak hibe edilecek. Arkeolojik alanda toplamda yaklaşık 2 bin metrekare mozaik, 3 bin 500 metrekare mermer döşeme alanı, bir Roma hamamı ile çeşitli dönemlere ait mimari yapılar sergilenecek.
100 MİLYON DOLARLIK YATIRIM
Asfuroğlu Grubu; maliyetinin 100 milyon doları geçeceği tahmin edilen bu yatırım sayesinde kentin; dolayısıyla ülkenin ekonomisine ve istihdama doğrudan katkı sağlayacak. Hatay; adeta bir köşede saklı kalmış ve parlatılmak üzere bekleyen çok değerli bir mücevher gibi vitrindeki yerini alacak.
Ekonomist