Ankara’daki emlak ve gayrimenkul sektörlerini en iyiye teşvik ederek, kentin ekonomik gelişimi ve geleceğini masaya yatırdığı 4’üncü Gelişen Bölgeler Zirvesi, geniş katılımla gerçekleşti. ‘Şehir planlaması’ ile ‘kentsel dönüşüm’ gibi konuların öne çıktığı zirvede katılımcılar, eleştiri ve önerilerini de paylaştı.
Hürriyet’in düzenlediği ‘Gelişen Bölgeler Zirvesi’nin 4’üncüsü Ankara’daki Doğan Medya Center binasının VIP Salonu’nda gerçekleşti. Toplantıda Ankara’da sanayi, ticaret ve inşaat alanlarındaki gelişmeler değerlendirildi. ‘Şehir planlaması’ ve ‘kentsel dönüşüm’ gibi konuları ele alan katılımcılar, eleştiri ve önerilerini paylaştı.
Hürriyet Gazetesi Ekonomi Servisi Müdür Yardımcısı Sadi Özdemir’in moderatörlüğündeki toplantının açılış konuşmasını yapan Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Deniz Zeyrek, bölgesel toplantıların emlak ve gayrimenkul sektörüne destek için düzenlendiğini belirterek, “Geçen sene ve bu sene 2 toplantı gerçekleştirdik. Dünya çapında projelerin yarıştığı bir platform burası. Çok büyük projeler yarıştı, çok ciddi yetkin isimler jürilik yaptı. Projelerden proje seçmek zordur, ancak iki sene üst üste Hürriyet ekibi bu projeleri başarıyla gerçekleştirdi. Kendi adıma bunun onur ve mutluluğunu duyuyorum. Hürriyet’e hoş geldiniz, inşallah sektöre fayda sağlayacak bir toplantı olur” diye konuştu.
AMAÇ BAŞARILI İŞLERİ DÜNYAYA GÖSTERMEK
Hürriyet İnşaat ve gayrimenkul sektörleriyle çok başarılı işlere imza attıklarını vurgulayan Hürriyet Reklam Direktörü ve İcra Kurulu Üyesi Zeynep Tandoğan şöyle konuştu: “Hürriyet 67’nci yılı doldurmuş çok iyi bir marka. En önemli sektörler inşaat ve gayrimenkulle beraber çok başarılı işlere imza atıyoruz. Bunu Hürriyet grubunun bir sorumluluğu olarak ele alıyoruz. Geçen sene Sign of the City Awards’a imza atanlarla marka inşa ettik. İkincisi 4 Kasım’da İstanbul’da bu sefer bin kişi geldi. Zorlu eleme sürecinin ardından uluslararası ödüller verildi. Amacımız bu markayı dünyaya taşımak, uluslararası başarılar elde etmek. Dolayısıyla bu tanıtım faaliyetlerini gerçekleştirmekten büyük onur duyuyoruz. Evrensel olarak yapılan başarılı işleri bütün dünyaya göstermek istiyoruz.”Hürriyet Gazetesi Ekonomi Servisi Müdürü Sefer Levent de gayrimenkulle sadece reklam ilişkileri olmadığını belirterek, “Hürriyet sektör için bir tartışma platformu. Bu anlamda katkı sağlamak için buradayız” dedi.
GECEKONDU OLAYI TARİHE KARIŞACAK
Sanayi ve yaşam alanlarının belli bölgelerde konumlandırılması gerektiğini vurgulayan Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar şunları söyledi:“İnşaat sektörü kentlerin gelişmesi ve geleceğe hazırlanmasında sağlıklı yaşamın başlangıcıdır. Ankara hızla gelişiyor, yanlışları düzeltmemiz gerekiyor. Basın bunların bir kısmını dile getiriyor. En büyük sıkıntı düzgün planlamamız olmamasından kaynaklanıyor. Planlama gelişmiş ülkelerde tek elden yapılıyor. Şehir bir bütün olarak ele alınırsa sanayi kesimi, konut yaşam kesimi belli bir bölgede yapılırsa hem hava kirliliği hem de yapılan yatırımların değeri açısından çok büyük bir kazanç olacaktır. Gelişmiş ülkelere baktığımızda sanayiyi mutlaka şehrin kuzeyine doğru kaydırıyorlar. İstanbul’un büyük şirketleri artık Ankara’nın farkına vardı. Değişik bölgelerde güzel projeler yapıyorlar. Bu projeler de Ankara’ya zenginlik kazandırıyor. İnsanlarımızı Ankara’da yaşatacak projeler için yerel yönetimler ve genel yönetim olarak yardımcı olmamız lazım. Ankara’da son yıllarda güzel şeyler de yapılıyor. Gecekondu olayı 3-5 sene içerisinde tarihe karışacak. Kentsel dönüşümle yoğun bir yapılaşmaya gidiliyor.
MEYDAN SIKINTISI VAR
Ankaramızın meydan konusunda da sıkıntısı var. Meydanlar insanların stres atacağı, birbiriyle buluştuğu, sıkıntıların giderildiği alanlardır. Demokrasinin de gelişmesine en büyük etki eden alanlardır. Ankara’da doğru dürüst miting yapılabilecek bir alanın olmamasının 6 milyonluk bir şehre yakışmadığını düşünüyorum. Ulaşım sorunu Ankara’da mutlaka çözülmeli. Metro ve raylı sistem konusunda yol almamız gerekiyor. Ulus’u Kızılay’ı Samanpazarı’nı eski şehrin kimliğini bozmamamız lazım. Nasıl ki Paris’te eski Paris’in kimliği bozulmuyorsa Cumhuriyet’in kuruluş bölgesinin de atıl yapılardan temizlenip yaşam alanı olarak yeniden planlanlanması lazım. Başkentler her ülkeler için simgedir. İş adamları, odalar, üniversitelerimiz, yerel yöneticilerimiz, milletvekillerimiz, ülke yöneticilerimiz, Başkent’e özen göstermek ve farklı bakmak zorunda. Bazı sorunlar belediyelerin bütçesi yetmiyorsa genel bütçeden yapılmalı.”
NÜFUS YOĞUNLUĞU BÖLGELERE DAĞITILMALI
Etimesgut’un hızlı bir büyüme kaydettiğini ve bunun da bazı sorunları beraberinde getirdiğine dikkat çeken Etimesgut Belediye Başkanı Enver Demirel şunları söyledi:”Etimesgut son yıllarda hızla gelişen bir ilçe. 2014’ün mart ayında açıklanan rakamlara göre nüfusu 501 binin üzerinde. Ankara’da bir nüfus artış var ama artışın ağırlıklı olduğu yer Etimesgut. 2023’te Etimesgut nüfusunun 1 milyon olacağını tahmin ediyoruz. Alt ve üst yapımızı buna göre geliştirmeye çalışıyoruz. Etimesgut, Ankara’nın 25 ilçesi arasında 5’nci sıraya yerleşti. Kaynakların aynı oranda artmaması nedeniyle vatandaşların yaşam kalitesini aynı noktaya ulaştıramıyoruz. Eryaman, Elvankent, Yapracık ve Bağlıca bölgesindeki gelişmeler son yıllarda üst seviyelere ulaştı. Ankara’yı bütün olarak ele aldığımızda mevcut planlamalara ne yazık ki uyulmaması ve planlar üzerinde yapılan başta emsal artışları da nüfus yoğunluğunun artırılmasını ve bu yoğunluğun getirdiği sıkıntıları yaşatmaktadır. Planlı bölgelerde yapılan bu çalışmalar ne yazık ki altyapı ve üst yapı sıkıntılarını ortaya çıkarmaktadır. Nüfus yoğunluğunun şehrin değişik bölgelerine dağıtılması gerektiğine inanıyorum.”
KIZILAY ÇÖKÜYOR
Ankara’da yaya bölgesinin yok denecek kadar az olduğunu belirten Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, yurtdışındaki şehir vergisi uygulamasının Ankara için de konuşulabileceğini belirterek şu ifadeleri kullandı: “Ankara’ya baktığımızda çıkıp, yarım saat yürüyebilecek bir sokağımız, caddemiz neredeyse yok. Elimizde sadece Tunalı ve Bahçeli 7’nci cadde var. Onlar da bu ihtiyacı karşılamaktan uzak. Ankara’nın bu halde olmasının en büyük sebebi planlı şehirleşmenin maalesef hayata geçirilmemesi. Kızılay bir çökme hali yaşıyor. Dershanelerin kapanmasıyla Kızılay’da çok ciddi bir bina stoğu ortaya çıkabilir. Kentlerin merkezleri canlı olmalı ki o kentler yaşayabilsin. Elimizde Kızılay’ı kurtaracak bir imkan var. Saraçoğlu Mahallesi’nin hızla bir kültür ve yaşam alanına dönüştürülmesi lazım. Restore edilerek; kültür merkezi, kafeler, kütüphaneler, yayalaştırılmış bölgelerde insanların özgürce dolaşabileceği yerlere dönüştürülebilir.
ÖZEL SEKTÖR İLE İŞBİRLİĞİ LAZIM
Yatırımcılardan kentsel dönüşümü kullanmamalarını istiyorum. Kentsel dönüşüm kullanıldığında ilçe belediyesi by pass ediliyor. Yaşadığımız çağda kamu gücü bir kenti dönüştürmeye yeterli değil, özel sektörle işbirliği yapılması lazım. Ankara’yı, Çankaya’yı daha iyi nasıl yaşanılır kılarız bunu hep birlikte düşünmemiz gerekiyor. Artık Ankara’da kapalı dev AVM’ler dönemi bitti. Hiç trafiğin girmediği alışveriş sokakları yapmak gerekli. Bunu biz yapamıyoruz ama özel sektör yapabilir. Dünya başkentleri genel bütçeden de ayrı pay alıyor çünkü devleti temsil ediyor. Londra’da kent merkezine girdiğinizde otomatik olarak vergi alınıyor. Ülkenin başkentine yapılan projeleri devletler üstleniyor. Bunun çok örneği var. Hükümetle bunu gündeme getirmek lazım. Kentlerin rahtının, yine o kente dönmesi gerekiyor. Bir dönem rant vergisi olarak gündeme geldi ama geride kaldı.”
GECE-GÜNDÜZ NÜFUSU PLANLANMALI
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Salih Bezci, Ulus ve Kızılay’ın değerlerini yitridiğini belirterek şu hususlara dikkat çekti:“Emlak, gayrimenkul yapı ve satış Ankara’da en hızlı işler arasında yer alıyor. Ankara’da çok sayıda AVM yapıldı. İmar planlarına bakın Eskişehir veya Konya Yolu’na baktığınız zaman tamamen ticaret merkezi. İnsanlar zorunlu olarak AVM’ye gidiyor. Şehirlerin gelişmişliğine baktığımız zaman gece ve gündüz nüfusları birbirine yakın. Siteler’de bakın 18.00’den sonra kimse yok. Kızılay ve Ulus’ta da aynı şekilde. İmar planları yapılırken gece ve gündüz nüfuslarının birbirine yakın olacak şekilde planlaması lazım. Ankara’da yürüyüş caddeleri yok denecek kadar az. Bunlara Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin çok dikkat etmesi lazım. Saraçoğlu Mahallesi inşallah yeni hükümetin de gündemine gelir ve oradaki projeyi gerçekleştiririz. Ankara şu anda kendi kendini besleyecek bir şehir olmaktan çıkıyor. Gençlik Parkı, Hipodrom ve mevcut stat yıkılarak orası kültür havzası haline getirilirse, Ankara için çok önemli bir mekan olur. Yabancıya satışta bürokratik engeller var, bunların azalması lazım. Ankara’nın en büyük sorunlarından birisi direkt uçuşlar. Şehir hastanelerine gelecek yabancı hastalar için direkt uçuşlar gerekiyor. ATO Eski Başkanı ve Eski Ankara Milletvekili Sinan Aygün, AVM eleştirileri için “Herkes AVM’lere çatıyor ama ne hikmetse kimse AVM’lerden çıkmıyor. Bu Türkiye’nin realitesi. Bu arz talep dengesi. Bu böyle kurulmuş böyle de devam ediyor. Gittiği yere kadar da devam edecek” dedi.
ULAŞIM SORUNU ÇÖZÜLMELİ
Ulaşım konusunun Ankara için büyük bir sorun olduğuna dikkat çeken Ankara Sanayi Odası Başkanı (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir şöyle konuştu:“Ankara bilebildiğim kadarıyla 1/100 binlik planları yapılmamış ender şehirlerden biri. Tabii bunlar yapılmayınca şehrin planlaması olmuyor. Müsait olan her yere yüksek binaları dikmeyi bir övünç kaynağı olarak görüyoruz. Bu anlamda bir şehrin yaşayabilmesi açısından istihdam edilenler kadar istihdam edenler de önemli. Ankara’da yetişen gelişen sanayiciler, iş adamları ilk başlarda İstanbul’a gidiyor. Bu şehrin yetiştirdiği değerlerin bu şehirde kalmasını teşvik ederek onların yaşamını kolaylaştıracak şeyleri yapmamız lazım. Belediye başkanları haklı olarak büyük oy kitleleri için yatırımlarını planlıyorlar. Ankara’da 13 tane organize sanayi bölgesi var. Bu sanayi bölgelerinin dışında da plansız sanayileşmenin getirdiği yol boyu kurulmuş bir yığınlaşma var. Bunların da bir bölge içerisine alınıp, düzenli haline getirilmesi son derece önemli. Bir yer OSB olarak ihya edildikten sonra onun etrafındaki alanların da buna uygun planlanması lazım.
EN KISA METRO İLE GUINNESS’E GİREBİLİRİZ
Bugün Ankara’daki trafik sorununun olmasında bir neden de insanların oturdukları yerlerle çalıştıkları yerin zıt istikamette olması. Ankara’da şehir batıya göre gelişiyor. Dar gelirli insanlarımızın oturduğu yerler daha çok şehrin kuzey ve doğu tarafında. Hergün çarpraz olarak trafiği taşımak zorunda kalıyoruz. Şehrin yaşanabilir olması açısından elimizde bir fırsat var. Atatürk Kültür Merkezi alanı. Bu alanı Ankara’nın çok iyi değerlendirmesi lazım. Ankara’nın nefes alması açısından o bölgedeki binaları kaldırarak rekreasyon alanı haline getirmemiz lazım. Ankara geçtiğimiz yıl 1.8 milyarlık ihraacatla Türkiye’de beşinci sırada yer aldı. İhracatın yapısına baktığımızda en çok katma değer ürün üreten ilimiz. Dünyada ulaşımı en zor olan başkent ünvanını Ankara’ya vermek gerekir. En kısa metro hattına sahip şehir olarak da Guinness Rekorlar Kitabı’na girmesi lazım. Ulaşım sorununun mutlaka çözülebilmesi lazım. İAnkaralıların da Ankara’ya biraz sahip çıkması lazım. Sivil toplum kuruluşlarının Ankara bilincini geliştirmesi lazım.”
‘ANKARA’SIZ OLMAZ
Buluşmanın sponsoru olan YDA İnşaat’ın Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Arslan da yaptığı konuşmada Ankara vurgusu yaptı. “Biz Ankaralılar olarak İstanbul’la yarışmayı bir kenara bırakmalıyız” diyen Arslan özetle şunları söyledi:
“İstanbul ayrı Ankara ayrı bir yer. Türkiye’nin sadece İstanbul’dan ibaret olmadığının bilincine varın. Ankara’nın hem avantajı hem dezavantajı var. Avantajı siyasi, bürokratik başkent. Sivil toplum kuruluşlarının da aktif olduğu bir başkent. Gelin elimizi vicdanımımıza koyalım. Bizler iyiye iyi kötüye kötü demediğimiz sürece takım tutar gibi siyasi düşüncelerle projeleri eleştirmekle ne Ankara’mızı ne Türkiye’mizi özlediğimiz seviyeye çıkartamayız. Bu şehrimizde doğru bir iş yapılıyorsa lütfen kimin yaptığına bakmayalım. Bu doğru mu yanlış mı bu açıdan bakmaya çalışalım. AVM’ye, yola, dikey yapılaşmaya karşıyım peki nasıl dönüştüreceğiz? AVM olayında bilgi kirliliği yaşıyoruz. Nüfusa baktığımız zaman kişi başı metrekare AVM alanı en fazla Ankara’da. İstanbul’u geçmişiz. Başka bölgelerde de AVM geliştirilebilecekken geliştirme imkanı elinden alınmış oluyor. Bu aynı şekilde başka sektörlerde de var. Bana göre Türkiye’nin ve Ankara’nın en büyük problemi master planlama. Tek elden yürütülebilse belediye başkanları bir arada karar alırlarsa hepimiz için daha doğru olacak ve kaynak israfından da kurtulmuş olacağız.
KENTSEL DÖNÜŞÜMDE FARK ATTIK
Bugün Ankara, kentsel dönüşümü henüz daha kentsel dönüşüm yasası çıkmamışken Türkiye’de ilk başlatan çok da başarılı bir şekilde yürütmüş olan İstanbul’a fark atmış bir şehrimizdir. Dikey yapılaşma ile ilgili de bilgi yanlışı var. Arazilerde villalar var. Yeni arsa üretemiyorsunuz. Burayı yıktığınız zaman bir oradaki insanlara mevcut haklarını vermeniz lazım. Oraları yıktığımız zaman asgari düzeyde sağlamamız gereken sosyal alanlar var. Peki nasıl yapacağız bunu? Şehrin bölgelere ayrılması lazım. Kentsel bölüşümü de konuşmamız lazım. Kentsel dönüşüm projelerini planlarken kentin de burada payı olduğunu düşünmemiz lazım.
7/24 YAŞAYAN ANKARA ÖZLEMİ
Bizim Ankaralı olarak ‘Ankarasız olmaz’ sloganıyla yola çıkmamız lazım. Ankara eğitim, kültür sanat şehri. Bölgesel potansiyelimizi kullanıp Ankara’ya katma değer yaratacak projelerle yola çıkmamız lazım. Denizimiz, boğazımız yok ancak çok ciddi manada kültür, tarih, eğlenceye yönelik bir turizm potansiyelini değerlendirisek 7/24 yaşayan Ankara özlemine kavuşuruz, bu ekonomik artıları da beraberinde getirir. Özel sektör temsilcileri olarak bizlere de görevler düşüyor. Proje enflasyonu yaratılıyor. Arz ve talep dengesini örseliyoruz, bunlara dikkat etmeliyiz. Ankara’yı temsil edecek projeler için birbirimizle yarışalım.”
İŞ DÜNYASINDAN DEĞERLENDİRMELER
Mesa Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Boysanoğlu:
“47 yıldır bu işin içindeyiz. Plansızlıktan şikayetçi oluyoruz bizim palyatif çözümlerle bir yere varma şansımız yok. Master plan dediğimiz olayı Türkiye’de sürdürebilen bir grup yok. Biz Ankara’nın tüm trendlerini verdik. Çankaya’dan başladık İstanbul Yolu’nda Batıkent oluştu. O zamanlar bir boşluğu dolduruyorduk artık bugün öyle değil. Bu şehrin ciddi manada bir plana ihtiyacı var. İleriye dönük çevresinde planlayacak kurumlara ihtiyacımız var. Bunlar da yabancılar. Yabancıya konut satışından bahsediyoruz ama İstanbul üzerinden Ankara’ya ulaşmak kadar eziyetli bir iş yok.”
YABANCI YATIRIMCI SIKILIYOR
Sinpaş GYO Ankara Projeleri Genel Müdür Yardımcısı Bahadır Gülalioğlu:
“Bürokratik süreçlerden çok yoruluyoruz. Şehirlere misyon vermezsek doğru planlamassak şehirlere yazık olur. Şehrin organları var ama organlara gidecek damarları yok. Organlara kan vermeniz gerekiyor. Planlar rant amaçlı dönüşüme uğramamalı. Kentsel dönüşüm sadece yapısal anlamda olmamalı. Dokusal anlamda yıpranmış bir alanın tam anlamıyla dönüşmesi amaçlanmalıdır. Ulaşım, Ankara’nın en büyük problemi. Yapılan yanlışlar sonucu yatırımcılar Türkiye’den sıkılıyor. Rant bir tarafa bırakılarak, şehirlere hassas yaklaşmalıyız. Bütün başkanlardan ricam, şehir mimarlarının oluşturdukları projeleri bunların onaylarıyla gerçekleştirelim.”
Ataseven Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Ataseven:
“Değinilen en önemli husus şehir planlaması. Birçok değişkeni içinde barındıran çok büyük bir denklem var, ancak bu denklemi hiçbir zaman sıfıra eşitleyemiyoruz. Birinci insanların rahatı ve mutluluğu ikinci ise ekonomik kriterler. Ankara için en önemli sıkıntılardan bir tanesi çok büyük emsal artışlarının yapılması. İstanbul ve Ankara karşılaştırıldığında Ankara’daki gayrimenkuller değerinde satılamıyor. Bu da beraberinde emsal artışlarıyla ilgili bir talebi getirmekte. Çünkü en azından bu talep birim fiyat bazında gayrimenkul veya konutların maliyetlerini düşürmekte. Yatırımcıların hiç çivi çakmadan sadece evrak bazında harçlar, vergiler, sigorta giderleri tarzından 100’de 15-20 civarında maliyetimiz var. Bu maliyetlerin tutarı, aslında alt yapıların düzenlenmesi içinde karşılanması gerek bir tutar. Ancak ekonomik kriterler göz önüne alındığında, enerji verimliliği konusuna hiç değinilmedi. Kentsel dönüşüm bazında bir takım çalışmalar yapılıyor.”
Ege Grup Yönetim Kurulu Üyesi Nuh Acar:
“Arkadaşlarımız sektörle ilgili söylenmesi gereken herşeyi söyledi. Ben bir özeleştiri yapmak istiyorum. Ankara’da olmamıza rağmen çıkan yönetmelikler kanunlar veya belediyeden çıkan meclis kararlarına karşı son derece duyarsız anlayış içerisindeyiz. Biz gerek ticaret odasında gerekse diğer sivil toplum örgütlerinde konuyla ilgili katkı istediğimizde ilgi alaka göremiyoruz. Dolayısıyla kanunlar ve yönetmelikler çıktıktan sora neden böyle oldu diye devamlı eleştiriyoruz. Ben örneğin bir hatırlatma yapayım şu anda perakende yönetmeliği çıkacak, çıktığı zaman ilgilenenler yine ne zaman çıktı diyecek. Dolayısıyla böyle konuları zamanında takip edip, ilgilenirsek daha iyi olur.”
Trio Gayrimenkul Taşkın Haşemoğlu:
“Şehir plancıları işin çıkış noktası. Planlama yaparken belediye başkanlarımızla beraber yatırımcıların beraber proje geliştirmesi gerekiyor. Yapılan planlarda sınırlamalar var. İstediğiniz projeyi yapamaz duruma geliyorsunuz. Bunların açıklaması olarak şehirdeki nüfusu planlamak deniliyor, ancak burada bir tezat var. Yapacağınız daire adedi de belli, uygulayacağınız metrekare de belli, bu elimizi sınırlandırıyor. Hem kentsel dönüşüm gerçekleştiriyoruz hem de yeni bölgelerde nüfusu planlamaya çalışıyoruz. Bu yüzden şehir plancılarıyla beraber bu konu üzerine iyice çalışılması lazım. 20 ve 30 katlı yapıların arasında büyük bir fark olduğunu düşünmüyorum. Kat yüksekliği ne kadar çoğalırsa sosyal o kadar alanlar genişleyecektir.”
Hürriyet Ankara