Cumhuriyet öncesi kayıtlara giden tapulamaya esas olan tapu ve temessük kayıtları kök tapu olarak ifade ediliyor. Peki Kök tapu kaydı geçerliliği var mı? İşte kök tapu kaydı geçerliliği…
Kök tapu kaydı geçerliliği var mı?
Bir tapu kaydının esas itibariyle kaynaklandığı ilk tapu kaydı kök tapu olarak karşımıza çıkıyor. Bu tapulara Osmanlı tapusu da deniyor. Peki Kök tapu kaydı geçerliliği var mı? İşte kök tapu kaydı geçerliliği…
Kök tapu sahipleri, Osmanlı arşivleri ve Tapu Müdürlükleri ile iletişime geçerek tapunun geçerliliği konusunda bilgi edinebiliyor. Geçerli olarak gözükmeyen tapular için de Yargı süreci başlatılabiliyor.
YARGITAY 7.Hukuk Dairesi E. 2007/1068 kararı gereğince Kadastro tespitine dayalı olarak oluşan tapu kaydının iptali istemi için öncelikle kök tapu kaydının getirtilmesi ve Yerel Uzman ve Bilirkişi hazır edilerek keşif yapılması gerekiyor.
YARGITAY 7. Hukuk Dairesi 2005/2826 E.N , 2005/3598 K.N. kararı gereğince ise;
Kök tapu sahiplerinin gösterecekleri deliller toplanmalı, bundan sonra yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı yansız yerel ve uzman bilirkişi tarafların aynı yöntemle gösterecekleri tanıklar tespit tutanağı bilirkişilerinin tümü hazır olduğu halde taşınmazlar başında yeniden keşif yapılmalı, öncelikle tarafların tutunduğu ifraz yoluyla oluşan müfrez tapu kayıtlarının dayanağı Mayıs 1316 tarih 11 sayılı kök tapu kaydı yerel bilirkişi yardımı uzman bilirkişi eliyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20. maddesi hükmü uyarınca yöntemine uygun şekilde yerine uygulanmalı, kök tapu kaydında yerel bilirkişice bilinemeyen sınır yerleri bulunduğu takdirde taraflara bu konuda tanık dinletme olanağı sağlanmalı, kök tapu kaydının kapsamı sağlıklı biçimde ve duraksamaya meydan vermeyecek şekilde belirlendikten sonra ifraz yoluyla oluşan müfrez tapu kayıtlarının dayanağı haritaların ölçekleri ile geniş kapsamlı kadastro paftasının ölçeği eşitlenerek yerel bilirkişi yardımı uzman bilirkişi eliyle yerine çakıştırılmak suretiyle uygulanmalı, uygulamada haritalarda tarif edilen belli poligon ve röper noktalar ile arz üzerindeki doğal ya da yapay sınır yerlerinden yararlanılmalı, uzman bilirkişiden keşfi izlemeye bilirkişi sözlerini denetlemeye imkan verecek şekilde ayrıntılı gerekçeli rapor alınmalı, özellikle uygulamada ifraz yoluyla oluşan müfrez tapu kayıtlarının kapsamının zorunlu olarak kök tapu kaydının içinde aranması gerekeceği düşünülmeli, kök tapu kaydının kapsamı dışında kalan bölüm yada bölümler var ise sözü edilen kesim ya da kesimler yönünden yeterli biçimde zilyetlik araştırması yapılmalı, zilyetliğin başlangıç günü, süresi ve sürdürülüş biçimi hakkında yerel bilirkişi ve tanıklardan ayrı ayrı olaylara dayalı bilgi alınmalı, tespit tutanağı bilirkişilerinin anlatımları ile yerel bilirkişi ve tanık anlatımları arasında çelişki olduğu takdirde tespit tutanağı bilirkişileri de taşınmazlar başında ayrı ayrı dinlenerek aykırılık giderilmeli bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmelidir.
Özge ÖZDEMİR/Emlaktagundem.com